his desires

255 63 2
                                    



Jimin tıpkı eskiden olduğu gibi Taehyung'un yanına geliyordu her öğle arası. Her şey eski düzenine dönmüştü.

"Taehyung, ısrarla gizlediğin şu resmini ne zaman göstereceksin," diye mırıldandı Jimin. Taehyung onun kulağa şarkı gibi gelen sesinde uyumak istiyordu.

"Göstermeyeceğim ki gizliyorum çocuk. Derdin nedir senin?"

Jimin sıkıntıyla nefesini verdi. "Çok merak ediyorum nedir diye, sen yaparken yanında olamadığım için zaten yeterince üzgünüm."

Taehyung ona asla göstermeyecekti. Hatta onu yakması bile gerekiyordu ama eli bir türlü gitmemişti işte.

"İyi, sen göstermezsen ben zorla bakarım."

Jimin ani bir hareketle odanın diğer köşesinde bulunan tuvale doğru koştu. Taehyung böyle ani hareketlere alışkın olmadığından fark etmesi uzun sürmüştü.

"Çocuk! Sakın onu açayım deme."
Tehditkâr bir şekilde Jimin'e doğru adımladı.

Jimin gülümsüyordu, kavgalarının bile keyifli olduğunu düşünüyordu içten içe.

Jimin elini kırmızı örtüye attı. "Çok geç."

Jimin örtüyü kaldırdığı anda Taehyung onun üstüne atladı. İkisi de beraber yere düşmüştü, Taehyung tam olarak Jimin'in üzerindeydi. Yakınlıkları ikisini de heyecanlandırmıştı.

Jimin yavaşça gözlerini Taehyung'un dudaklarına çekti. Onu tam da şu an öpmeliydi. Yavaşça dudaklarına doğru yaklaştı.

Ama Jimin'in gözlerine artık 'bana bak!' diye bağıran resim ilişmişti.

"Bu..." Jimin ne diyeceğini bilemedi. Taehyung utançla Jimin'in üzerinden kalkarken hızla tuvalin üzerini örttü.

Taehyung hiçbir şey söylemeden sınıftan çıkmıştı.

Jimin örtüyü aralayıp resmi incelediğinde, Taehyung'un ona duyduğu arzunun farkına vardı.

Tıpkı kendisinin onu arzuladığı gibi.

v i e wHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin