selalalalam
beeeen geeeelllllddddiiiiimmm
1958 kelime yazdım arkadaşlar! beklediniz mi bilmiyorum ama beklediyseniz umarım değmiştir. bölümü yarıda kestim devamını sonra atıcam çünkü pisliğim. cidden çok emek veriyorum duygularıma katarak yazıyorum ve bir haftada sıralamada 23 e düştük 10 dan. hayallerimin gerçekleşmediğini görmek üzücü. ama bu beni durduramaz yazmaya devam edeceğim. desteğinize ihtiyacım var.
bendeniz,
Hera,sizi seviyorum.
***********************************************************************************************
--flashback—
'selam'
'selam, güzellik.'
Gülümsedim. Bugün ona veda ediyor olmam canımı yakıyordu. Bu kez giden bendim. O aptallar değil, tamamen ve tam anlamıyla bendim. Onların gitmesiyle yaralanan ben,bugün gidecek ve bir daha geri dönmeyecektim. Ama gittiğim yerde bekleyenlerim vardı. Yalnız olmayacaktım. Bunu biliyordum. Ya da, sadece umuyordum. Onu burada bırakmak istemiyordum. Hakikatten istemiyordum. Zordu onu burada bırakmak. Sahip olduğum tek kişiyi arkamda bırakarak ne geçmişin ne şimdinin ne de geleceğin olduğu bir yere gidecektim. Yanımda kaldıkça ona zarar verecektim. Ne de olsa her Gülün dikenleri vardı. Aynı benim gibi. Yere sabitlediğim gözlerimi gözlerine çevirdim. Şöyle yüzünü iyice bir gözden geçirdim. Dağınık saçları, hafif kalın ve çatlamış dudakları, şekilli burnu, kalın kaşları, morarmış göz altları , çıkık elmacık kemiklerine ve dağınık görünüşüne karşı, dünyanın öbür ucuna dahi gitsem asla unutmayacağım yüz hatlarına sahipti. Parmak uçlarıma yükselip boynuna kollarımı doladım. O kadar sıkı sarılıyordum ki, bütünleşmiş gibiydik. Kollarını belime doladı ve o da aynı benim gibi, sımsıkı sarıldı. Sevgili değildik, arkadaş değildik hiçbir şey değildik. Bunu biliyordum. Burnuma dolan kokusu gözlerimin dolmasını sağlarken düşündüğüm tek şey onu bir daha göremeyecek olmamdı. Canım yanıyordu, oysa görünürde bir yaraya sahip değildim. Dudakları çoğu zaman olduğu gibi boynumda gezinmeye başlayınca güldüm. Ortam ne zaman gergin olsa bunu yapardı. Kimilerine göre ahlaksız veya ayıp bir davranış olabilirdi. Sonuçta sevgili bile değildik. Zaten öyle bir ülkede yaşıyorduk ki; hamile bir kadının sokağa çıkması ayıp görülüyordu. Ama kaybedecek birbirinizden başka kimseniz olmadığında bu faktörü bek umursamıyordunuz. Yanımızdan geçen bir çok kişinin onaylamazca çıkardığı seslere aynı anda kahkaha attık. Artık parmak uçlarım acımaya başladığından geri çekildim. Güldü.
' boy bazen büyük bir sorun olabiliyor.'
'düzeltiyorum; her zaman.'
Kahkaha attı. Bense gözlerimle etrafı şöyle bir taradıktan sonra ona döndüm.
'neye baktın öyle?'
'kız bakıyor mu diye şey yaptım. Gülüşünü başkalarıyla paylaşmak hoşuma gitmiyor.' Gülümsedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu. Ardından cebinden sigara paketini çıkarıp içinden bir tane aldı. Tam cebine geri koyacakken bir tane de ben aldım. Sigarayı dudaklarının arasına koyup mırıldandı.
'cesur kız seni' elini diğer cebine daldırıp bir kibrit kutusu çıkardı. O bunları yaparken ben de sigarayı dudaklarımın arasına yerleştirmiştim. Önce kendininkini, daha sonra da benimkini dikkatlice yaktı. Ben her zamanki gibi az da olsa öksürürken o rahatlıkla dumanı ciğerlerine çekti. Sigarayı sol eline alıp boşta kalan ellerimizi kenetledi ve konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(S)ONSUZ (askıda.)
ChickLitSıradan değildik. Kesinlikle öyle değildik. Ama bu sıradışı olduğumuzu da göstermezdi. ~~~~~~~~~~~~ onsuzken sonsuz olan kızın hikayesi