selalalalalam!
döndüm!
bence baya güzel bir bölüm oldu.
her şey hala karışık mı? eğer öyleyse üç bölüm sonra aniden vahiy inmiş gibi anlayacaksınız ehueheue.
bendeniz,
Hera,sizi seviyorum.
***********************************************************************************************
Kısa bir süre sonra karşımdaydı. Kanlı canlı. Biraz gergin, oldukça sıkıntılı. Görmeyeli günler olmuştu. Tanrı şahidim olsun, çok özledim. Boğazını temizledi yavaşça. Bir süredir yerde olan mavilerini yeşillerime çıkardı.
'' iyi misin?''
Hayır
'' Evet''
Yaklaştı biraz. Gözyaşlarım akmaya devam ediyordu. İyi olduğumu söylemiştim, ama hala ağlıyordum.
'' Hiçbir zaman başaramayacaksın yalan söylemeyi değil mi?''
'' Sözünü tutmadın.''
Sustu.
'' özür dilerim ama, sana ihtiyacım var. Ellerine ihtiyacım var. Sarılmana ihtiyacım var. Sevmene ihtiyacım var. Affet ama, yanımda olmana ihtiyacım var, nefesim olmana. Gülüşlerinin gecelerime karışmasına ihtiyacım var. Bak bu bir istek değil. Bu bir ihtiyaç. Yaşama sebebimdin, Okyanus. Nasıl gidersin? Nasıl yaparsın sen bunu? Yere göğe sığdıramadığın beni, nasıl ölüme terk edersin? Bilmiyor musun ki ben sensiz ölüyüm. Ben de bir söz verdim ve elbet gerçekleştireceğim bu sözü. Belki bugün, belki yarın. Belli olmaz.''
Sustu yine.
Bir kez daha.
Bir şeyler mırıldandı. Yanımda olduğuna dairdi. Arkasını döndü yavaşça, kapıya adımladı. Gitmeden önce baktı, burukça gülümsedi.
'' hoşça kal, Gül...''
Ve işte...
Gitmişti. Ağlamam daha şiddetliydi şimdi. Bağırarak söktüm kolumdaki serumu.
''senden nefret ediyorum!''
Seni seviyorum.
''Doğum günündü bugün değil mi?! Keşke hiç doğmasaydın!''
İyi ki doğdun. Yanında olmak isterdim
'' Yaktın. Çok yaktın canımı gözlerinden öptüğüm. Ben nasıl yaşarım sensiz? Nasıl nefes alırım? Ben bilmiyorum Okyanus. Öyle bir durumdayım ki sensiz, neyi bildiğimi bile bilmiyorum. Yanımda değilsin ama öyle hissediyorum. Alışamadığımdandır belki, bilmiyorum. Ya gel, öğret yanımda olduğunu, ya git, gözlerimle göreyim ölümle baş başa olduğumu. Gittin mi bilmiyorum ama gel. Gel artık ''
Başucumdaki cam bardağı fırlattım karşı duvara hızla. Kapı hışımla açıldı. Can'dı.
'' Dolunay sen... ne yaptın?'' durmak bilmeyen göz yaşlarımı koluma sildim ve cam kırıklarını gösterdim.
'' Bak, o da paramparça, aynı benim gibi.''
Sustu. Ne diyebilirdi ki zaten? 'yanındayım' mı? Değildi ki. Üstelik yalan söylemezdi.
''Gördün değil mi? Gitti.''
Kafasını salladı. Burnumu çektim ve gözlerimi sildim. Ağlamayacaktım.
''Git sen, ben de geliyorum şimdi.'' Çıktı. Kenardaki kapüşonlumu alıp giydim. Cebine bir parça cam kırığı attım. Siyah deri çantamı da alıp çıktım dışarı. Arabada bekliyorlardı. Arkaya bindim sessizce. Yüzüme yalancı bir gülümseme yerleştirdim.
'' Beni eve bırakır mısınız?''
'' Olur. Bizde gelelim mi?''
'' Nehir haklı, istersen gelebiliriz''
'' Teşekkürler ama gerek yok''
Kapıdan içeri girdiğimde durdum bir süre, etrafıma bakındım. Her yer, istisnasız her yer anılarla doluydu. Gülümsedim dolu gözlerimle. Sesi yankılandı beynimde 'özür dilerim' . olduğum yerde dikilerek etrafıma bakınıyordum. Daha 5 gün önce, şu koltukta uyuyakalmıştım. Gecenin bir yarısı yanıma sokulmuştu. Rüyayla karışık hatırlıyordum göz yaşlarını, seni seviyorum deyişlerini. Rüyaydı beklide. Sabah uyandığımda ise yoktu. Kokusu yastığıma sinmişti. Belki ben öyle olsun istemiştim, bilmiyorum. Yemin ederim, şu gök şahidim olsun ki kalbim acıyor. Yeni yeni anlıyordum artık sevilmediğimi ,ve bu çok ağır geliyordu. Yavaşça koltuğa adımladım. Zordu. Gerçekten çok zordu. Gözlerim sağ elimin yüzük parmağına gelince buruk bir şekilde gülümsedim. Yüzüğü çevirdim parmağımda. Ağlamayacaktım. Ağlamamalıydım. Kalktım, yukarı çıkan merdivenleri adımladım. Odama girdim. Gözlerim dolmuştu yine benden habersiz. Gülümsedim anılarla dolu odama. Kırgındım anılara. Kulaklarımda çınlayan sesler vardı, susturamadığım sesler. Anılarımızdan, kalbimden parçalar.
Ben; gülümsemesi yüzünden eksik olmayan kız,
Güldüğüm anılara ağlıyordum şimdi. Yattım yatağıma, yanımda kokusu sinmiş yastığı, tavanımla bakıştım bir süre. Duvara döndüm sonra, gök mavisi duvara. Gülüşlerime, gözyaşlarıma şahit olmuş bu oda boğuyordu şimdi beni. Geçen her saniye nefes alamıyordum. Boğazımı bir el kavramıştı sanki, sıkıyordu öldüresiye. Uzun zaman sonra ilk defa, ölümü diledim tanrıdan. Parmağımda onun aldığı yüzük, boynumda onun verdiği kolye, kalmıştım olduğum yerde. Belki düşüyordum sadece, bilmeden, bilinçsizce. Bir ihtimal boğuluyordum gözyaşlarımda, durmuyordu çünkü yanaklarımı ıslatan yaşlar. Başka açıklaması olmazdı. Boğuluyordum bir şekilde. Gözlerim kapanırken ağır ağır son iki gündür yaptığım gibi, bir rüya olmasın diledim tüm bunların.
\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\
beğendiniz mii?
![](https://img.wattpad.com/cover/147091053-288-k332531.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(S)ONSUZ (askıda.)
ChickLitSıradan değildik. Kesinlikle öyle değildik. Ama bu sıradışı olduğumuzu da göstermezdi. ~~~~~~~~~~~~ onsuzken sonsuz olan kızın hikayesi