HAYELLERİMİN ÜLKESİ GÜNEY KORE (EXO)

16. BÖLÜM-- ÖLÜM KALIM MESELESİ

O sırada ileriden gelen bi şey bize doğru yaklaşıyordu .......,

Canım çok yanıyordu . Amankalktık. ım ŞULE......

*********************

Birden Beakhyun'nun omuzuna bir el dokundu. Herkez ona bakıyordu. O kız nasıl burayı bulmuştu.

" Bravo.. bravo.. " alkışlıyarak bilmiş bilmiş tavırlar söylenip duruyordu.

" Boa unni sen nasıl buldun burayı ?" Sehun bu soruyu sorarken Boa 'nın yanına yaklaşmıştı.

" Nasıl mı ? Benim heryerde gözüm var Sehun .. Bu arada kızlar sizi tebrik ediyorum . Süper bir oyunculuğunuz var . Çok iyi oynuyordunuz benim bir yönetmen arkadaşım var . İsterseniz sizi tanıştırıyım ." Birden bire Beakhyun ayağa kalktı. Bir sinirle Boa'nın bileğini sıkarak konuşmaya başladı.

" Sen ne saçmalıyorsun. onları kendinle karşılaştırma. ONLAR SEN DEĞİL.!!!" Boa sırıtarak bileğini Beakhyun'nun elinden çekti.

" Sen nasıl bu kadar emin olabiliyorsun ? Sanki onları yıllardır tanıyorsun. " Bu sefer Boa değil Beakhyun sırıtıyordu.

" Belki yıllardır tanımıyorum ama onların kalplerini görüyorum.Sen .. seni yıllardır tanıyorum ama....asıl seni hiç tanımamışım. Şimdi ya burdan gidersin yada --" o arada Suho devreye girmişti .

Suho Boa'nın kolundan çekti.

" Boa artık gitmen lazım!" Suho Boa'yı çekiştirerek bizden uzaklaştırdı.Beakhyun yeniden dizlerinin üstüne çöktü ve yüzümü ellernin arasına aldı ve bana gülümsiyerek gözlerimin içine baktı.

"Tamam hadi istersen artık gidelim." bende başımla onayladım. O ara Kai bir eliyle Şule'nin elinden diğer eliylede belinden tutarak kaldırdı. Şule resmen Kai sayesinde ayakta gibiydi.

" K-kai bir telefonunu verir misin ?" Şule elini uzattı. Kai ellerini Şule'nin üzerinden çekti . Ellerini ceplerine götürdü. Şule bir yandan eliyle başını tutuyordu. Şule birden kekeliyerek ;

" K-kai--" birden yere düştü.

Ne ?

Nasıl ?

Benim biricik arkadaşım ... Hemen ayağa kalktım. Şule'nin yanına diz çüktüm. Ellerimi Şule'nin kafasının altına koydum ve başını kaldırmaya çalıştım.

" ŞULE ,,, ŞULE UYAN BENİ DUYUYOR MUSUN ? ŞULEEEEEE" birden sesli bir şekilde ağlamaya başladım . Elimde kan vardı. Şule 'nin kanı ellerimdeydi. Kai birden eyilip Şule'yi kucağına aldı ve koşarak ara sokaktan çıktı.

--- HASTANE---

" DİNLİYECEĞİNİZ ŞARKI == LİTTLE MİX - LİTTLE ME "

" Tiffany Şule iyi olucak dimi ?" Kai benim kolumdan tutarak soruyordu. gözlerinden yaşlar damlıyordu . Bende dayanamadım resmen ağlıyordum . Nasıl ağlayarak onun iyi olucağını söyleyebilirdim ki .?Birden gözyaşlarımı sildim ve Kai'ye sarıldım. Ellerimle Kai'nin sırtını sıvazladım.

" Tabikide iyi olucak kai. O hep çok güçlüydü ve şimdide--- ( hıçkırık ) şimdide güçlü olucak tamam mı ?" Kai geri çekildi ve bana gülümsedi .

" Mmmm " yeniden sarıldı ve ağlamaya başladı. Ağlamasına izin verdim . Kai'nin düzensiz bir şekilde atan kalbi'nin ritmini duyabiliyordum , hissediyordum. Bende kendimi tutamadım ağlamaya başladım.

" Bilmiyorum Kai bilmiyorum sana yalan söyledim... İyi olucağını bende bilmiyorum. Hiç birşey bilmiyorum( hıçkırık ) ..." Kai bana daha sıkı sarıldı ve ağlayarak konuşmaya başladı.;