HAYELLERİMİN ÜLKESİ GÜNEY KORE (EXO)

20.BÖLÜM ---ENDİŞE---

　

Bana bakarak kouşuyordu.

''Tiffany misin ?nesin? Lavobaya gitmem lazım bana yardım edermisin?''yaşasın sonunda plan işe yaramıştı .Önce Şule'nin koltuk altlarından tutarak kaldırdım .Yavaş yavaş banyoya doğru ilerliyorduk .Kapıyı açmamla Lay ve Kai'nin çıkması bir oldu . Tanınmamak için kamufile olmaları gerekiyordu .Banyoya girerken Şule'nin gözlerinden Şüphe fışkırıyordu.....

Banyodan çıktığımız anda karşımızda .....

*********************************************************************

Karşımızda iki doktor vardı . Bu iki doktor çok tanıdıklardı .....Bir dakika bunlar... Kai ve Lay'dı . Ama neden bu haldelerdi . Tamam ..tamam hatırladım plan...demkki bu dakikadan sonra plana START! deme vaktiydi.Şule'yi çaktırmadan ,sanki ona birşey olmuş gibi bir sedyeye yatırdık . Yüzünü saklamak için sargı bezleriyle sardık ve hızlıca arka kapıdan dışarı çıkarttık ....

*********************************************************************

　

----- KAİ'NİN TİFFANY VE LAY'A SÖYLEDİKLERİ-----

''Şimdi sizinle paylaşmam gereken bir şey var ama nasıl desem bilemiyorum...'' Ben bir Lay'a birde Kai 'ye bakıyordum.Kai sözlerine devam etti.;

''Şule'nin benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsunuz ... Be-ben onsuz nefes alamaıyorum .Dünya dar geliyor. Heryerde onu görüyorum... kısaca' o eşittir ben 'demek. Bu yüzden bana yardım etmenizi istiyorum...''

Lay söze karışarak: ''Sana ne için yardım edeceğiz düzgünce söyle şunu.... Çıkar artık şu ağzındaki baklayı!.

.'' ''ŞULE'Yİ KAÇIRACAĞIZ!!''ne Şule'yi mi kaçıracağız kafayı mı yedi bu çocuk .. ''Ama nasıl?''Lay benden önce davranarak soruyu sordu .Gerçekten nasıl olacağı hakkında hiçbir bilgim yoktu ve hayalde edmiyordum .Çünkü bu çok olağanüstü birşeydi...Kai sözlerine devam etti.

''Saat sekiz buçuk civarlarında kresinlikle hazırlanmaya başlayacaklar. Onlar hazırlanırken bizde Lay ile banyoda saklanacağız...Haaa bu arada sende Şule 'ye bolca su içirmelisin ki tuvalete gidebilsin .Biz banyodayken senden yardım isteyeceği kesin .Çünkü hasta bir insan hep birilerinin yardımına muhtaçtır..Sen banyonun kapısını açınca Lay ile bende sanki saçlarımıza şekil veriyormuş gibi yapacağız ki Şule kuşkulanmasın...''

Biz Lay ile pür dikkat Kai yi dinliyorduk .O kadar heyecanla anlatıyordu ki lafının kesilmesini bile istemiyordu bile.Ama biz iki meraklı sözünü kesmeden durabilirmiyiz; ''Peki onu kaçırınca nereye götüreceksin?'' Yyaaa ben neden bu kadar meraklıyım. Birgün bu merakım yüzünden başıma büyük bir iş açacağım ..

Her neyse Kai ,benim sorduğum soruyu sinirli bir biçimde cevapladı.

''Aaahhh ne kadar meraklısın Tiffany... Oaralara yavaş yavaş geliyorum.'SABRET VE DİNLE 'lütfen''

''Sen Şule 'yi banyoya götürdükten sonra biz içeride kılık değiştireceğiz.Banyodan çıktıktan sonra Şule'ye yavaşça uyutucu bir iğne vuracağız .Bu iğnenin yan etkileri var ama çokda büyütülcek birşeyler değil .Grip, nezle gibi hastalıklar...Daha sonra onu bir sedyeye yatırıp, yüzünü sargı bezleriyle saracağız ki Şule olduğunu kimse anlamasın.Arkadaki ACİL kapısından dışarı çıkaracağız.Araba hazır bir biçimde bizi bekleyecek.O sırada Selma Teyzelerin yanında birinizin gitmesi gerekiyor .Çünkü onlara haberi vermeliyiz..Haaa bu arada Tiffany senin soruna geldik Şule'yi benim.....''