28.BÖLÜM -- VE AŞK KAZANIR---

189 7 6
                                    

  Debelenip kollarından kurtulmaya çalıştım ama çok güçlüydü. Yakınımda olduğu için parfümünün kokusunu rahatlıkla duyabiliyordum

. Bu--bu koku çok tanıdık. Birden suratındaki maskeyi bir hıçımla çekti,çıkardı. Bu...bu ellerim gevşedi ve aşağıya doğru düştü.

" Sam!? "------

###############

--DAĞ EVİNDE--

(Kai anlatımı )

Herkes yerlerine oturunca bende Şule'nin oturduğu koltuğun yanındaki sandalyeye oturdum. Şule'nin anneside Kris hyung ile tam karşımızdaki ikili koltukta oturuyordu. O sırada önden See Lin arkadanda Chen oturduğumuz odaya girdiler.

Xiumin : "O! Bu kim? "

See Lin : " Merhaba millet ben See Lin. Memnun oldum. "

Ah be kardeşim bu gergin ortamda yaptığın hiç olmadı. Gergin ortam Şule'nin annesinin ve babasının burda olmasıydı. See Lin 'in kurduğu cümleden sonra ortada bir terginlik oldu... Bir sessizlik...

"Yeahh sen ! burası Amerika değil ! Şunu düzgünce yap! "

Ben kızınca biraz afalladı ve aptal aptal etrafına gülücükler Saçmaya başladı.

"Ahh gerçekten Sorr-... Eee yani özür dilerim 6 sene önce Kore'den ayrıldığım için gelenekleri tamamen unutmuşum." Dedi ve 3 kez üst üste eğildi.

Koltuklarda oturacak yer olmayınca direkmen masadan bir sandalye çekerek oturdu.

LAY ANLATIMIYLA....

( MEDYADAKİ ŞARKIYLA OKUYUNUZ ^^ )

Ortalık yeniden sessizliğine bürünmüştü. Herkes birbirini izliyor , gözler sıra sıra biryerlere kayıyordu. Bir süre sonra bir öksürük sesi duyuldu ....Sakin ama anlamlı. Dikkatler tamamen öksürüğün geldiği yöne döndü..... Mustafa Bey'e......

Kemdini sıkıca tutarak , kısık ve kırgın bir sesle taa Şule'nin gözlerine bakarak konuşmaya başladı;

"Evet gelelim asıl meseleye. Biliyorum ki herkes benim çok dikdatör ve kötü bir baba olduğumu düşünüyor. "

Ortalık yine sesizliğine bürünmüştü.Herkes birbirine bakıyordu.Ona ....Bana... Xiumin hyung 'a..... Selma hanıma..... ve en sonunda bütün gözler sırası ile önce Şule'ye daha sonra ise babası Mustafa bey'e kayıyordu. Şule donuk bir biçimde Kai 'ye kenetlenerek Mustafa bey'in ağzından çıkan kelimeleri dinliyordu. Masumdu...... Oldukça masum... Mustafa Bey, gözlerini Şule'nin gözlerinden ayırarak daha deminki konuya

geri döndü.

" Peki sizlere soruyorum canınızdan bile çok sevdiğiniz ve sürekli koruduğunuz birileri vardır elbet. Peki bu kadar çok sevdiğiniz kişiyi, en yakınınızı kaybederseniz ne hissedersiniz. Sorumun cevabı herkesde aynı. Tabiki de çok kötü hatta eksik hissedeceksiniz. Benim Şule'nin üzerine bu kadar titrememin sebebi ne olabilir sizce?? "

Yeniden derin nefesler almaya başladı Mustafa Bey. Ama bu sefer nefesler boş değildi. Her aldığı nefeste sanki bir anlam taşırmış gibiydi. Bu sırada herkes Mustafa bey'in sorduğu soruya odaklanmış ve derin düşüncelere dalmıştı. Soruyu düşünürken Şule'ye baktığımda sadece donmuş ve gözlerinden yaşlar her an akacak olan bir kız görüyordum...

HAYELLERİMİN ÜLKESİ GÜNEY KORE (EXO)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin