"Ödevimi yaptım Taehyung! Onu öğretmenime vermeden önce sana göstermek istedim!"
Taehyung gülümsedi ve karşısında hışırtılı bir şekilde dalganan denizden çekti. Jimin ile beraber kumun üstünde oturuyorlardı ve Jimin ile geçirdiği her gün gibi, bu günde çok güzeldi.
Jimin, omuzuna yaslanmış bir şekilde duran ve daha sonra dik bir hale gelen arkadaşına elindeki kağıdı uzattı. Dün, halasıyla beraber ödevini yapmıştı ve olabildiğince mükemmel yazmaya çalışmıştı.
Taehyung kağıdı aldı ve tekrar Jimin'in omuzuna yaslandı. Ne kadar göstermemeye çalışsa da, inanılmaz derecede elleri ve göğsü acıyordu. Acilen hastaneye gitse iyi olacak gibiydi. Fakat ilk önce yazıyı okumalıydı.
Taehyung, gözlerini kağıttaki yazıda gezdirdikçe, gözleri dolmaya başlamıştı. Jimin ödevinde ondan bahsediyordu, isimsiz bir şekilde. Jimin kıkırdadı.
Taehyung, güzel bir şekilde yazılmış paragrafı okudu.
'O, kiraz gibi birisi ve ben onu seviyorum. Saçları dökülüyor ve ben üzülüyorum. O kendinden baya bir şey kaybediyor, bana göstermiyor fakat ona gülümsediğimde istemsizce gülümsüyor. Elini tutmamı ve ona bakmamı çok seviyor, bir yandan da utanıyor gibi...'
Taehyung'un gözyaşları yanaklarından sessizce süzüldüğünde, göğsündeki acı bir kere daha gün yüzüne çıktı. Fakat aldırış etmedi, biraz bile bu olsa umursamadı. Jimin'e sımsıkı sarıldı.
Şu küçücük hayatında, kazanabileceği en büyük hazineyi kazanmıştı. Öylesine büyük ve güzel bir hazineydiki, şu küçücük, yamalı kalbine ilaç olmuştu bu hazine. Öylesine geldiği kırmızı gül sokağına ışık tutmuş, sürekli erişmek istediği kirazlara dönmüştü. Öylesine güzel birisini yakalamıştı ki, onun büyüyünce oluşan tahmini güzelliği bile kalbinde kocaman bir kiraz ağacı yeşertiyordu.
Jimin, eliyle ağlayan Taehyung'un sırtını sıvazladı. Ah, ulaşmak istediği kiraz ona sarılıyordu ve mutluydu. En çok sevdiği şey olmuştu onu mutlu etmek. Mutluluğun temeli oydu ve o, mutluluğu en çok hak eden kişiydi. Ağlamasına anlam verebiliyordu. Sesini çıkartmıyordu. Ne denli dolmuş bir çocuk olduğunun farkındaydı.
Taehyung, gözlerini silip Jimin'le karşı karşıya geldi. Yanakları hafifçe kızarmış bir şekilde Jimin'e bakarken, oldukça hoş ve güzel gözüküyordu. Taehyung gülümsedi ve minnettar olmuş gibi fısıldadı.
"T-teşekkür e-ederim J-Jim. Gerçekten teşekkür ederim..."
Ani bir şey oldu orada. Öyle ki, Jimin'in birden beliriveren gülümsemesini göremeyecek kadar.
Taehyung'un gözleri kapandı ve Jimin'in göğsüne yığıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
red rose street: vmin
Fanfictionçikolata çocuk, kırmızı güllerin arasında. cr: bloodontheyon