on dokuz

5.5K 296 74
                                    

cumartesi

"Uyanın, Bay Min!" Yoongi'nin yattığı odanın kapısını son hızla çalıyordum. Bekar birinin odasına çat kapı girecek halim yoktu.

Dün akşam eve geldikten sonra beraber pek konuşmadan yemek yemiştik ve ardından ben giyinip, 3 odalı evin kullanılmayan odasında uyumuştum. Okulda yaşananlara ağlamaya vaktim bile olmamıştı.

Zaten Yoongi ben uyuyana kadar odadaki bir diğer köşeye çekilip beni beklemişti.

"Büyük bir ev değil, orta halli bir öğretmenim. Çok bir şey bekleme." diyerek beni içeri aldığı evinin dolabı da birkaç salatalık ve bira dışında boştu zaten. Hazır ramen yapıp yemiştik.

"Bay Min!" Kapıya son gücümle bir tekme attığımda kapı açılmıştı, ki bunun olmaması gerekiyordu. Kış uykusuna yatmış mübarek, bomba patlasa uyumaya devam edecek.

İçeri göz gezdirdiğimde, dağılmış yatak örtüsünün içinde neredeyse kaybolmuş ve derin uykudaki Yoongi'yi gördüm.

Ardından bu sabah ayakkabılıkta bulduğum ayağımdaki 42 numara terliği çıkararak kafasını iki yastık arasına sıkıştırmış öğretmenime fırlattım.

Terlik yatağın boş kısmına düştü, ancak hiçbir uyanma belirtisi yoktu.

Sonunda başlarım özel alan kavramına diyerek odaya girmiştim.

Kafasının üstüne koyduğu ikinci yastığı alıp dağılmış saçlarına, açık ağzına ve salyasıyla ıslanmış yastığa bakarak iç geçirdim, filmlerdeki gibi değildi hiçbir şey.

Yatağın hemen yanındkai çift kişilik eski koltuğa oturdum.

Üstündeki lacivert tişört beline doğru sıyrılmış, kolları iki bacağının arasındaydı. Yorgan ise yatağın diğer ucundaydı.

"Bay Min..." Uzanarak parmağımı omzuna dokunduğumda aniden irkilerek uyandı. Ben ise refleksle geriye doğru sıçramıştım.

Kapıyı neredeyse kıracak olmama uyanmayı tek bir parmağımla uyanmıştı, dengesiz herif.

Bir süre yatakta gerindikten sonra gözlerini kısıp ağzını şapırdattı ve saçlarını karıştırırken bana baktı. "Saat kaç?"

"Bilmiyorum, büyük ihtimalle 10'u geçmiştir."

Kafasını sallayıp geri yastığa bıraktığında sıkkınca nefesimi verdim.

Kafasını kaldırmadan pürüzlü sesiyle "Sorun ne?" diye sorduğunda görmediğini bile bile omuzlarımı silktim.

"Sıkıldım ve acıktım. Ne zaman uyanacaksınız?"

Boğazını temizlemek için öksürdü ve dilini üst dudağında gezdirdi. "Uyandım ya?"

Koltuktan yere çöküp yüzünü görebileceğim şekilde yatağın dibine oturdum. Gözlerini kapatmış ve yeni bir rüya görmeye hazır gibiydi.

"Yani kahvaltı falan hazırladım, ne zaman kalkarsınız? Acıktım artık, yiyelim."

Kapalı gözlerini açıp bana baktığında gülümsedim. "Hadi?" sorarcasına kafamı yana yatırıp yatağa dayadığımda kıkırdadı ve bacaklarının arasındaki elini çıkararak kafamı okşadı.

Şevket dolu hissettirmişti bir an için.
"Bay Min?"

Eliyle saçlarımı omzumun arkasına attı ve gözlerini tekrar kapadı. Uyanmaya niyetsiz gibiydi. "Hm?"

kiss me again, yoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin