on

7K 409 56
                                        

Cuma.

♡~♡~♡~♡~♡

Ders zili çaldığında öğretmenin izin vermesini beklemeden yerimden kalkarak kapıya yöneldiğimde Bay Park beni durdurdu. "Ne bu acele Yoora?"

Dudaklarını birbirine bastırıp saygı selamı vererek önünde eğildikten sonra hiçbir şey demeden sınıftan koşarak çıktım.

Az önce Yoongi bana; ben olduğumu bilmeden benim için okulda kalmak istediğini itiraf etmişti.

Tabi ki bu okulda kalmasına izin verecektim.

İdarenin olduğu koridora girince eteğimi ve saçlarımı düzelttikten sonra Müdür Dong'un kapısına gelip durdum.

Stresle dudağımı dişledikten sonra sırtımı duvara verip yaslandım.

Birazdan Bay Min tüm o mesajları yazanın ben olduğumu öğrenecekti.

Her ne kadar mesajlarda okuldan gitmesini istediğimi söylesem de, istemiyordum.

Her teneffüs onu görebilme düşüncesi oldukça çekiciydi. Bizim okulda kalması kesinlikle benim işime gelirdi.

Ayakkabılarıma bakmayı kesip kafamı kaldırdığımda gözlerim bir çift minik gözle buluştu; Yoongi.

Gözlerini kısıp bana anlamsız gelen bakışlar atmaya başladı.

Bakışlarımı kaçırıp sırtımı duvardan ayırıp önümde saygılı bir şekilde birleştirip kafamı yere eğdim.

"Yoora?"

Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda ne olduğunu çıkamadığım bir ifade görmüştüm.

"Yoksa..."

Cümlesini bitirmeden susmuştu ama ne demek istediğini anlamıştım bile.

Kafamı yavaşça yukarı aşağı salladığımda ağzı açık bir şekilde bana bakıyordu.

"Benden haz etmediğini zannediyordum. Yani tüm öğretmenlerinden."

Kafamı sallayıp omuzlarımı silktim. "Ergen olunca, kalbine hakim olmak zor oluyor."

Bana sürekli ergen bir aşık olduğumu söylemesine gönderme yaparak baygın bakışlarını izlemeye başladım.

Ardından bir şey daha söylemeden arkamı döndüm ve müdürün kapısını çaldım. Anında onaylama sesi gelince açıp içeri girdim ve Yoongi'nin de girmesi için açık bıraktım.

Arkamdan girdiğini duydum ve ardından kapının kapanma sesi duyuldu.

Müdür boş gözlerle bize baktıktan sonra oturmamış için masanın önündeki koltukları gösterdi.

Yoongi'nin oturmasını bekleyip ardından ben de karşısındaki koltuğa oturduğumda müdür gözlüğünü çıkarmış ve ne olduğunu sorarcasına bize bakıyordu.

"Müdür Gong..." konuşmaya başlamam üzerine ikisi de bana döndü.

"Bay Min'e o mesajları atan bendim, efendim."

Yaşlı müdür boş gözlerle bana bakmayı sürdürdüğünde gözlerimi devirmek üzereydim.

Acaba sesim o bunak kulaklarına zor mu gidiyordu?

"Emin misin?" Söylediği şeylerle kaşlarımı havaya kaldırıp öne doğru eğildim.

"Ben yazdım diyorum, neyin emin olması?"

Masadaki gözlüğünü elini ucuyla ittirdi kollarını masaya yasladı ve bağdaş yaptı. "O zaman şunu sormama izin verin küçük hanım, neden?"

Omuzlarımı silkip derin bir m
nefes aldım. "Duygularına sahip çıkamayan bir ergen olduğumdan falandır."

Gözlerimi kaldırıp Yoongi'ninkilerle buluşturdum. "Bay Min'e verdiğim rahatsızlıktan dolayı özür dilerim. Cezamı verin ve çekeyim."

Müdür burun kemerini sıkıp "Aish..." sıkkın bir nefes verdi. "Sana ceza vermeyiz Yoora."

Kaşlarımı çatıp ağzımı açtım ve dilimi bir kaç kere alt ve üst dudağımın birleştiği yere sürdüm.

"Artık yaptığım şeylere ceza vermeye başlamalısınız. Diğer öğrencilere haksızlık yapıyorsunuz."

"Ailen önemli bilim insaları Yoora. Ve sen özel yetenekleri olan çok zeki bir kızsın. Başının belaya girmesini ve harcanmanı istemiyoruz."

Bu sefer kendimi tutamayıp saygısızca gözlerimi devirdim. Yüzüme sinirlendiğim belli eden bir ifade takınıp ayaklandım ve odadan çıktım.


♡~♡~♡~♡~♡
artık yüzleşme vakti

bir günde 2 bölüm atmamak

için saatin 12'yi

geçmesini bekledim eheuehu

ama burada saat hala 11

neyse türkiye de 12 o yüzden

farklı günler

çok konuştum neyse baybay

kiss me again, yoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin