~VII

30 9 27
                                    

Şunu demeyi keser misiniz?! Tabikide yoongi'nin ceketi ile uyumadım.

 Hatta üzerime giyip yoongi'yi taklit etmedim.

Ne saçmalıyorsunuz.. (Amdin : DKSJGJŞLFSKJGKDS)

Her neyse, Ceketini temizleyip ütüledim Yoongi. Şimdi ise sana götürüyorum.

Genelde bugün tek başına basketbol oynuyorsun, O yüzden ceketin yanına birde hep içtiğin vitaminli sulardan aldım şu yeşil veya turuncu olanlardan.

Basketbol oynanan alana geldiğimde derin bir nefes aldım. Sağ elimdeki vitamin suyu ile birlikte kapayı araladım ve sahaya girdim.

Oradaydın yoongi, ama üzerinde hiçbir şey yoktu.

Süt beyaz tenini uzaktan görmek bile kalbimi hızlandırdı.

Sonunda sana doğru gelen beni fark ettin ve elindeki basketbol topunu potaya konumlayarak zıpladın ve attın, top potadan girerse herşey iyi olucak diyen tarafım kazandı.

Bana sesleniyordun ama Ben o sırada senin süt tenine bakarak hayaller alemine dalmıştım.

"Hey Jimin? Kendinde misin?"

İsmimi biliyordun. Kalbim dayanmıyor.

Elimdeki, ceketin bulunduğu poşeti ona doğru uzatırken dolgun dudaklarımı araladım.

"Şey.. Dün yanımda olduğunuz için teşekkür etmiştim fakat ceketiniz bende kalmıştı. Bende temizleyip üteledim ve size geri getirdim."

Elimdeki poşeti alırken gözlerimin içine içine bakman hiç hoş değil yoongi.

Elin elime değdiği anda bir titreme geldi.

Sağ elimdeki içeceği de uzatınca ilk önce şaşırdın sonra ise diş etleri gözükene kadar gülümsedin.

Eridim..

"Ah Teşekkürler. O konuyu konuşacağız. Kaç yaşındasın?"

Yaşımı Sordu!!

"22"

"Benden 2 yaş küçüksün, ayrıca çok saygılısın bunu sevdim. İstersen bana hyung diyebilirsin."

Hayır ya..

"Peki Hyung."

"Bekle Jimin-ah, gidip üzerimi değiştiriyim, Sonra çıkalım. Hemen gelirim!"

Beni orada bırakıp gittin yoongi. Ama iyiki gittin çünkü daha fazla kalsaydın üzerine atlayabilirdim.

Birkaç dakikanın ardından alana sevgilin girdi. Alanda göz gezdirdi ve gözleri benim üzerimde durdu.

"Hey bakar mısın? İsmin jihoon'du değil mi?"

"Jimin."

"Ah Afedersin Jimin. Buralarda Yoongi'yi gördün mü?"

Tam ağzımı açıp cevap vericektim ki kızın arkasında beliren yoongi kendisini işaret edip kollarını savuruyordu. Bu bi nevi ben yokum demek oluyordu değil mi?

Ayağımın ucundaki basketbol topunu aldım ve biraz sektirerek benden baya uzakta olan potaya gönderdim.

"A-aslında bende daha yeni geldim. Basketbol oynamayı severimde, görmedim Yoongi'yi."

Top potadan girince kız ve kızın arkasındaki yoongi şaşırdı.

"Ah Teşekkürler, Kolay gelsin."

Yüzümdeki Sahte Gülücükle "Rica ederi~m."

Dedikten sonra kız gitti ve sen geri geldin yoongi, beni alkışlıyordun.

"Vay basketbol oynadığını bilmiyordum, İyi işti."

Diyerek sarı saçlarıma elini atıp karıştırdın.

Kemikli ellerin beni fantezi dünyalarına sürüklüyor.

Üzerine takımdan ziyade siyah dizi yırtık bir pantolon ve siyah kazak, onun üzerinede kahverengi bir ceket giymiştin yoongi. Bu halinle bile ilah gibi gözüküyordun.

Kendime baktımda bende bir moda öğrencisine göre kötü sayılmazdım.

Şapkanı taktın ve 'gidelim.' dedikten sonra köşedeki çantanıda alıp çıkışa doğru yöneldin. 

Ben ise Her zaman olduğu gibi hiçbir şey demeden peşinden geldim.

______________

Bölümde Yoongi ve Jimin'in Dediğim Üstleri. 

 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





﹄Notice me│yoonmin│﹃Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin