"Mayıs Sinekleri ilk sevişmelerinde ölürlerdi. Eşlerine son armağanları, son nefesleri olurdu. İhanet nedir bilmezlerdi onlar, birbirlerine sadık kalarak göçüp giderlerdi bu dünyadan. Mayıs Sinekleri aldatılmış bir adamın tek tesellisiydi âdeta.
Geçmişi, hislerini köreltirken bir kalbi olduğunu unutmuştu o adam.
Yenik düşmütü, çağresiz kalmıştı, kimsesizliğe mahkûm edilmişti.
Kimseye güveni yoktu onun, o duygularını çelikten bir mezara gömmüştü.
Dengesizdi ,vurdum duymazdı korkutucuydu. Yaşadıklarını onu bambaşka bir adam olarak yeniden yaratmıştı.
Bütün kadınlar onun gözünde aynı kefendeydi artık.
Kurnazlardı, yalancılardı ve acımasızlardı.
Her birinden nefret ediyordu.
Fakat bir gün kader onun karşısına bambaşka bir kadın çıkarttı.
O bir armağandı ama adam her defasinda o armağanı acımasızca kırdı.
Önyargıları gözunü bürümüştü, bu yüzden gerçekeleri göremiyordu.
Oysaki o kadin, ihanet nedir bilmeyen, son nefesine kadar adama sadık kalacak kişiydi.
O kadın, adamın Mayıs Sineğiy'di."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİTAP ÖNERİLERİ
Ficción GeneralAklınmı karıştı ne okuyacağınla ilgili hemen önerilerime bakabilirsin ;)