Gerçekten mi?

786 38 13
                                    

 

*

ŞARKIYLA OKUYUN !

*

Justin kolumu bırakınca yorulduğum için aşağı doğru kaymaya başladım.Gerçekten şu anda yorgun olmasaydım ağzını gözünü patlatırdım ama çok yorgunum.

Justin oturmadan bana doğru eğildi ve kalkmama yardım etti. Aama büyük ihtimalle ayakta durucak halim olmadığını anlayınca beni kucağına aldı.Şuanda nereye götürdüğünü beni bilmiyordum ama tek kelime de etmiyordum.Yada tek kelime EDEMİYORDUM.  Başımı kaldırdığımda beni arabasına götürdüğünü anladım ve beni arabanın ön koltuğuna yerleştirdi.Tamam şimdi gücümü toparladığıma emindim.Justin de sürücü koltuğuna geçti ve kapıları kilitledi.Neydi şimdi bu?

"Justin kilidi aç!" diye bağırdım.

"Hayır Miley kolun ve boynun morarmış  durumda!" diye bağırdı.

Evet bunu bizde biliyoruz!

"Senin yüzünden morarmış durumda Justin! Psikopat falan mısın? Aç şu klidi ciddiyim!" dediğimde arabanın içi sıcaklaşmıştı.Ve ben sıcakta bunalırım. Güneşten de. ciddiyim. 

"Psikopat değilim Miley kapa çeneni" dediğinde artık konuşmak yerine sürücü koltuğuna uzanıp klidi açmaya çalışıyordum ama Justin buna engel oluyordu ve konuşmaya başladı

"Miley rahat dur!" diyerek çıkıştı. Bende bişey yapmamamya başladım 

yol boyunca tek kelime etmedik.Ne kadar değişken ruhlu bi tür psikopat bu? 15 dk sonra onun evine geldik.Justin arabadan aşağı indiğinde bana tuhaf tuhaf bakıyordu.

"Miley arabadan inmeyi düşünüyormusun?" diye söylendi . bense cevap olarak : "Hayır ben o eve girmem!" diye cırladım

"Beni uğraştırma Miley!" diye bana bağırdı.Gerçekten sinirlerim bozuldu!Artık konuşmaya başladım

"Bir bana iyi davranıyosun sonra bana bağırıp duruyorsun sonra beni duvar arasına sıkıştırıp bana zarar veriyorsun seni anlayamıyorum! o eve de girmiyorum" diye bağırdım. gerçekten bağırdım...

Hala arabada duruken Justin kapımı açtı ve beni sorla sırtına aldı!!

"JUSTIN!! BIRAK BENİ!!" DİYE BAĞIRIRIKEN O

"BUNU SEN İSTEDİN BEBEĞİM" DEDİ SAKİNCE.

BENSE SIRTINDA TEPİNİP DURUYORDUM.Sonunda beni eve sokmayı başardığında beni koltuğa oturttu ve mutfağa gidip dolabı açtı. Birşeyler kurcaluyordu.Elince bir buzla buraya döndü ve sol kolumu eline aldı

"Bu biraz acıtabilir ama sakin ol" dedi. ben cevap vermek yerine kafamı salladım ve Justin buzu koluma koydu. 

"Biliyormusun? Kendimi asmak istiyorum. Ve ölmek istiyorum" dedim

Justin ise bana öylece bakıp "Bunu düşünmek için daha zamanın olucak" dedi. ne dediğini anlamamıştım açıkçası.

*

Justin den lavabonun yerini öğrendikten sonra lavaboya giderken bir oda gördüm.Müzik odası gibiydi.Gitar ve piano vardı.

Odaya girip gitarı elime aldım ve çalarak söylemeye başladım.

-The Pretty Reckless'ın House On A Hıll Şarkısını söylüyor.

Somewhere in the end of all this hate
There's a light ahead
That shines into this grave that's in the end of all this pain

In the night ahead there's a light upon this
House on a hill
The living, living still
Their intention is to kill and they will, they will
But the children are doing fine
I think about them all the time
Until they drink their wine and they will, they will, they will

Somewhere in the end we're all insane
To think that light ahead can save us from this
Grave that's in the end of all this pain

In the night ahead there's a light upon this
House on a hill
The living, living still
Their intention is to kill and they will, they will
But the children are doing fine
I think about them all the time
Until they drink their wine and they will, they will, they will

I am not afraid
I won't burn out in this place
My intention is to fade and I will, I will

In this house on a hill
The dead are living still
Their intention is to kill and they will, they will
Keep your children safe inside
Out of pocket, out of mind
Until they drink their wine and they will, they will, they will

"Çok güzel bir sesin var Miley" diye içeri geldi Justin. Ben ise sadece sırıttım.

"Justin beni artık eve bırak." diye söze girdim.Justin nefes vererek "İyi arabanın yanına git ben geliyorum" dedi

Arabanın yanına gittim ve ön koltuğa otururken o arada Justin de sürücü koltuğuna geçti.

*

Sonunda Justin in beni eve bıraktığı için "Teşekkür ederim Justin" diye mırıldandım.

Eve adımımı attığımda söylediğim ilk 2 kelime 

"LANET OLSUN!" olmuştu.

Evin heryeri kırık döküktü.Camlar ve vazolar kırılmıştı ev de dağınıktı.

"Gerçekten mi?" diye mırıldandım

 

Do it // jileyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin