BU KADAR KOLAY!

465 19 8
                                    

Selam arkadaşlar:) wattpad'e yeniyim.Bu benim ilk hikayem olucak.Umarım beğenirsiniz:) Yazım yanlışlarım olabilir,elimden geldiğince dikkatli olucam.Lütfen yorum yapmaktan çekinmeyin! İyi okumalar:) -One Step Closer for the Deniz's dreams-

Not:Bölümleri uzun tutmaya çalıştım:)Medyada Deniz var

                                                   

Deniz Atalay

Çalar saatin çalması bu sefer beni yerimden hoplatmadı.Bütün gece uyumamıştım ve gözlerim kan çanağı...Bu sabah yaşayacağım tüm olaylara tedbir için uykumu kurban vermiştim.Ama neyapayım tek anlayışlı insan benim bu evde zaten.Bir yandan hızlıca hazırlanmaya çalışıyorum,diğer yandan Ada hanımın yüz şeklini düşünüyordum.Dönüp aynaya baktığımda bir kez daha ne kadar zavallı olduğumu ispatlamıştım."Merhaba ben Deniz!" Biraz daha kibar olmayı deneyerek,"Merhaba ben...of!" tam bir umutsuz vakayım."Kızım sen manyak mısın?!" sesin sahibine döndüm.Ada hanım yine o alaycı tavırlarından biriyle kapıda dikilmiş ,alaylı alaylı bana bakıyordu."Korkutuyorsun Vallaha!." "Korksaydın bu kadar küstah olmazdın!" Lafımın üzerine yüzünü tiksinmiş gibi buruşturarak; "Neyse çabuk hazırlan!Sedef Hanımlar bizimle bir şeyler konuşucaklarmış(!)" "Aman Ada!" dedim sinirimden gülüyordum.Başını salak işte anlamında sallıyarak kapıyı üzerime çarptı.Küstah olabilir ama onu çift yumurta ikizim diye severdim.İsteksizce merdivenlerden aşağı inerken bir ara neredeyse yere çakılıyordum.Ama Ada kolumu sıkıca yakaladı"Senin derdin ne?!Sabahtan beri mal gibi davranıyorsun." Derin bir iç çekip "Hiç değişmeyi düşünmüyorsun değil mi?" bakışlarımı yolladım.Çok geçmeden masadaki yerlerimizi aldık."Eee!Hepimiz burda olduğumuza göre anlatın derdinizi." "Sabret Ada babanda gelsin!"dedi gülümseyerek annem.Ada ise gözlerini devirerek bana döndü."Sen biliyor musun?" Sesimi çıkarmadım ilk "Tahmin edebiliyorum sadece." Tek kaşını kaldırıp,uzun süre suratımı inceledi.Sonra masaya dönüp tıkınmasına devam etti. "Sedef Hanım! Selim Beyler erkenden çıkmak zorunda kaldılar." "Peki çekilebilirsin Hatice" dedi annem somurtarak. "Babanız ve ben uzun zamandır sizinle konuşmak istiyorduk." Ada tabağından başını kaldırıp,gözlerini anneme dikti."Fakat babanız sadece istemekle kaldı." Havayı yumşatmak için zoraki bir gülüş fırlattım ama Ada hala ifadesizdi. "Bakın biz..." Ata büyüyene kadar  birbirinize katlandınız.Ama artık dayanamıyorsunuz ve boşanıyorsunuz.Benim salak kardeşim bunu biliyordu ve aynanın karşısında mal mal provalar yapıyordu,çünkü bizi Fransa'ya teyzemin yanına postalıyorsunuz!" Bunların hepsini bir solukta söylemişti ve biz ona ağzımız beş karış açık bakıyorduk.O ise umursamazca tabağındaki zeytinlerle oynuyordu."Sen bunu nereden bilyordun Ada?" annem en sonunda konuşabilmişti.Haince sırıttı."Deniz'in günlüğünü okumuştum,ama iyiki okumuşum!" "Ne!" sesim baya sert çıkmıştı. "Konumuz şuan bu değil Deniz!" dedi umursamazca. O an sadece "Seninle sonra görüşücez!" bakışıyla yetinmek zorunda kaldım. "Siz teyzenizi çok seversiniz,hem defalarca Fransa'da kaldınız.Fransızcayı da biliyorsunuz. En azından liseyi bitirene kadar orda kalabilirsiniz!" Gözlerim fal taşı gibi açıldı. "Liseyi bitirene kadar mı?!" "Canım yaz tatilleri,ara tatiller var.Telefonu boşuna mı icat ettiler aaa..!Her hafta araşırız." dedi beni teselli etmek için "Doğru söylüyorsun anne,hem o zaman birbirimizle daha sık görüşebiliriz!"Annemle bakışlarımızı Ada'ya çevirdik.Haklıydı ve haklı olduğunu annemde çok iyi biliyordu.Onlar sadece kendini işlerine adamış,yanımızda süs anne-baba modunda geziyorlardı. Zengin olmak marfet değil yani."Oradaki en güzel liseye  yazdırdık sizi" "Aman ne güzel! ne zaman gidiyoruz?!" Ada'nın sesi kabullenmiş gibiydi ama bir o kadar da umursamaz. "Yarın 6 uçağıyla. "Sabah mı!?" diye cırladı resmen Ada. "Bizden bu kadar çabuk kurtulacaksın yani?" dedim kendimi kaybederek.Ada içinden derin bir kahkaha atıyordu o kesin...Anneme de oh olsun bakışını gönderirken,banada aferin sana bakışını yolladı.Bir şey yapmadım.Sonra kafamı karşımda duran şaşkın kadına döndürdüm. "Ben sadec-c-ce-e..." kekeledi. Derin bir iç çektim.Atarlanma sırası bendeydi."Neyse biz valizlerimizi hazırlayalım!" dedim sertçe oturduğum yerden fırlayarak.Ada'da peşime takıldı.Dolabımın üzeründeki valizlerimizi teker teker yatağın üzerine fırlattım.Ama nedense hepsi boş  bir valize göre fazla ağırdı.Ada ise o arada kapıya yaslanmış beni izliyordu.Fermuarları açtığımda resmen şokey olmuştum "Aman Allah'ım kadın valizlerimizi bile hazırlamış.Ada kahkayla yanıma gelidi."Vaybe ne kadar seviyorlarmış bizi!"İkimizde sinirden gülmeye başladık.Kafamı omzuna gömdüm."Hey! Ben ne olucağım!" Arkadan gelen ses küçük mavişimiz Ata'ya aitti. usulca aramıza sokuldu."Sen de bizimle geliyorsun ufaklık!" Ada şaşkınca bana baktı."Aman boşver çocuk bu çeçonozların yanında kalmasın.Okula başlıyacak." dedim göz kırparak.Hepimiz gözlerimizi önümüzde duran valizlerimize dikmiştik. "Bu kadar kolaymıydı?" Ada onaylarcasına başını salladı."Bu kadar kolay!..

                                                            

Paris Yeniden...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin