Yol Gözüktü...

125 14 1
                                    

Öncelike kitabımı okuduğunuz için çok sevindim ve çok teşekkürler:).Umarım okurken eğlenmişsinizdir:)İlk baymasın diye kısa tutmaya çalıştım.Bu arada en yakın arkadaşlarımdan biri olan Elif Sude'nin bugün doğum günü.DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN HAYATIM:)kusara bakma doğum gününe gelemedim:( Beğenilerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum.Bu bölüm Elif'e gelsin:)

"Hey,hey sana diyorum,uyansana"!-eşşeğin biri anırıyor- "Yaaa,rahat bırak beni ne halt yiyeceksen ye!" "Tamam bunu sen istedin!"-ne saçmalıyor ya bu?- "Allah'ım sana geliyorum!" öyle bir fırlamıştım ki yerimden. Elim zavallı hostesin tepsisini devirmişti. -Dur bir dakika!Bu o hostes. Beni buraya zorla oturtursan böyle olur işte!- "Pardon"dedim manalı manalı -anladınız siz onu-  Bir şey demeden gitti,şişinerek. Kahkahayla gülen egoistime baya hışınla döndüm. "Sen mal mısın? Böyle insan uyandırılır mı? Buna hakkın yok!" sesim baya öfkeli çıkıyordu. Tam tokatı suratına indirecekken elimi yakaladı."Sakın aklından bile geçirme!"  "Beni öptünnnn!?" yüzünde hain bir gülümseme oluştu.Benim ise öfkeden gözlerim fal taşı gibi açılmış,yüzüm utançtan kıpkırmızıydı."İlk öpücüğün müydü?.Ah!-gıcık edici bir iç çeker- biliyor musun? Bir genç kızın ilki olmak nasıl bir duygu!" "Ben şimdi seni par...." -SAYIN YOLCULAR! İNİŞE GEÇİYORUZ LÜTFEN KEMERLERİNİZİ ÇIKARMAYIN!" Plotun anonsundan sonra titremeye başladım.Hem öfkeliydim hem de korkuyordum.Küçüklüğümden beri her uçak inişe geçtiğinde böyle olurdum.Ona dönüp bir tane çakıcaktım ama korkum buna engel oluyordu.Sırtımı koltuğa dayayıp,gözlerimi kapadım.Ellerimlede sıkıca kemerimi tutuyordum.O da şaşırarak beni izliyordu.-haklı beni baya cesur görmüş- Uçak inince hiç bir şey demeden yerimden fırladım.Sanırsam o da peşimden geldi. O kadar öfkeliydim ki şu an sinirimden manyak gibi ağlayabilirdim.Gözlerim doluydu ve yanağımdan sıcak göz yaşlarım boşalmaya başladı. "Heey ağlama,ben çok üzgünüm!" -Eliyle göz yaşlarımı siliyordu ve sesi ninni gibi gelmişti- Başımı kaldırıp gözlerimi o kusursuz surata diktim. "Senden..." "Şişşşt" -Sen Patch değilsin ve ben de Nora!-  hafif tebessüm etti ve alnıma sıcak bir öpücük kondurdu.-bu öpücük tüm baş ağrımı yok etmişti- Gözlerini benimkine kilitledi."Söz veriyorum beni bir daha görmiceksin!" Konuşmama izin vermeden çekip gitti ben de arkasından tip tip bakakalmıştım.Çalan telefonum beni yerimden hoplattı."Alo-o-o" -sesim fena titriyordu- "Ada sen iyi misin?" -sessizlik- "İyi" Deniz tatmin olmadığını ses tonundan fazlasıyla belli ediyordu."Tamam,sen nerdesin,valizini aldık ve teyzemleyiz! "Heey Naber!" otomatik tebessüm etmiştim.Teyzem bana çok iyi gelirdi. "Kapıya gelin ben oraya gelicem!" "Peki çabuk ol!" diye emretti Deniz. Koşar adımlarla kapıya doğru ilerledim.En sonunda da engel olamayıp kırmızıyı görmüş boğalar gibi koşmaya başladım.Arada sırada bir kaç şeyi devirmiş olucam ki...Bir kaç kişi arkamdan sövüyordu.Kapıya doğru yaklaştığımda bizimkinleri görebilmiştim. "....Sonra Ata'nın ağzına beş kilo sarma tıktı...Yok işte gençken çok güzelmiş... Ve inanabiliyor musun,Ata'yla bana kendine masaj yaptırttı!?"  "Nediiyon lan sen?!" "Adaaa!" deyip üzerime atladı resmen teyzem.Bende ona sımsıkı sarıldım. "Ne kadar büyümüşsünüz!" "Şeey! Aslında bakarsan teyze biraz süt ve yoğurt işe yarıyor" "Ada!" deyip kolumu dürttü Deniz . Teyzemde kahkayla gülüyürdu...   

                                                              Neyseki eve geldikkkk!

Hadi kızlar ve beyfendi valizlerinizi şuraya bırakın. "Evini hiç deyiştirmemişsin Yasemin Sultan" güldü "Çoğu zaman defilelerim için yurt dışına çıkıyorum ve bu yüzden evle pek alakam yoktu Denizcim." "Anlıyorum sende anladın mı Deniz?" "Hı Ada hı ondan" Gülüp yanağına bir öpücük kondurdum. "NABEEER YAŞLI DOGGYDOGGY!" Deyip üzerine atladım. Ata şaşırmış bir ifadeyle yüzünü buruşturdu."Kanepenin adına Kuçukuçu mu koydun Ada abla?" Ne olmuş Moruk!" deyip onu yanıma çektim.Deniz'de yanımıza gelince Ata'yı delice gıdıklamaya başladık. "Deniz!" "Ha?" -Ha ne lan?- "Başıma masaj yapsanıza,sen çok güzel yaparsın.Ata'da kollarımı ovar. Hem çok ağrıyorrr!" -yavru köpek suratı- "Başka bir zama yaparım Ada bende şu an çok yorgunum" "Ama Yaşlı teyzeninkine yapmışsınız aşk olsun!" "Of Adaaa hiç sorma onu zaten.Kadın manyak 10.yüzyıldan kalma hayatını tarih dersi gibi anlatıverdi.Ayrıca tüm mutfağını küçücük çantasına tıkmış!" güldüm ama tavır yapmam lazımdı aslında. "Hem sen yanındaki yakışıklıdan bahset biraz" -ve sı***"- "Boşver o öküzü! Başka zaman konuşalım.Ovmaya üşendiğin sevgili başım ağrıyorda" Bıkkın bir tavırla başını salladı."HEEY kızlar!Hadi odanıza yerleştiriyim sizi" Yüksek merdivenleri görünce inledim. "Teyze bir ara asansör yaptır şu eve Allah'ını seviyorsan!" "Peki hayatım düşüncem" "Evet çocuklarım odalarınız.Her şey bıraktığınız gibi..." Kapıyı açınca gerçekten her şeyin bıraktığımız gibi olduğunu gördük. Deniz ve benim Barbie bebeklerimiz ve evcilik oyuncaklarımız.... "Ata'nın beşiği,pudraları ve bezleri... Doğru buraya gelmeyeli 7 yıl olmuş sayiden."Aaa!Sanırım size yeni mobilyalar lazım." Sonra şaşkın suratlarımızı görüncede kahka attı.Biz de gülmeye çalıştık."Tamam korkmayın yerde yatmazsınız!Kocaman ev.Misafir odalarını kullanırsınız" "Tamam" deyip hepimiz odalarımıza yerleşmeye koyulduk. Mavi valizimi alıp yatağa fırlattım.Bu benimkinden biraz farklı gibiydi.Valizi açınca-heart attack couses boxers- Allah'ım sen beni sınıyor musun?  Birazdaha iyi yetiştirseydiniz beni ne olurdu ki?  Teyzemler valizleri karıştırmış pofff!" "Ada aşağı in havaalanından arıyorlar.Koşarak aşağı indim."Kusura bakma hayatım valizini karıştırmışız" sorun değil anlamında başımı salladım "Canınız sağolsun güzellerim!" Deniz ne oluyor lan bakışını fırlatınca güldüm.

                                                   Havaalanına geldik Şükür!

"Siz beni bekleyin ben alırım" diye emir verdim bizimkinlere.Müdüre geldiğimde kapıyı tıktıkladım."Gelin Müdür birazdan gelir!" Bu ses çok tanıdık hayırlısı.Kapıyı açıp içeri girdim.YİNE OH NO!" "Seen?Hani birdaha görmicektim seni?!" o da  şaşırmıştı. "Sanki...Of neyse Buraya valizimi almaya geldim.Şimdi aldığıma göre gidebilirim." "Dur bir dakika sen mi bana tavır yapıyorsun?!Farkındaysan beni öptün" "Üzgünüm seni o fahişe kızlardan sanmıştım!" -pis smile yapıyordu utanmadan- "Ben şimdi sana FAHİŞE neymiş gösteririm!!!!!" -Allah'ım sonundaaaa!- suratına bir yumruk geçirdim.Jet hızıyla kendine geldi ve çok pis bir bakış attı. "Bende sana acımıştım!" -Acıma böyle acıncak hale gelirsin- Müdürün masasındaki su bardağını aıp üzerime boşalttı."Bittin sen!" değip boğa gücümle üzerine yürüsemde bir mm kıpırdamadı.Kolunu ısırdım.Hafifçe inledi ve saçıma yapıştı. "Hanfendi,Beyfendi ne yapıyorsunuz?" İkimizde endişeli müdürü takmadık. "GÜVENLİİİİİİK!" diye inledi müdür. Güvenlik mi?! anlaşıldı bize yol gözüktü!"

Paris Yeniden...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin