Yazar'dan

103 8 0
                                    

Baykan, genç kızın ona gelip sarılmasının verdiği hoşlukla kalabalık caddeye aldırmadan yere oturdu.
Uzun süre gidişini izledi, hareket edemedi.
Şükür ki, bir şey olmamıştı.
Sadece biraz solgun görünüyordu.
Verdiği 2 ay sözünü rahat rahat tutabilirdi.
Hatta belki de onu iyileştirebilirdi.
Çünkü artık nişanlısıyla ayrılmışlardı.
Gülümseyerek zarfı açtı.
Çıkan kağıt aklına kötü düşünceler estirmişti.
Usulca okudu.
Yutkunamadı.
Sol yanı sızladı.
Bedeni karıncalandı.
Zihnine bir şairin sözleri yerleşti.
Ölüm gibi bir şeydi,
Ama kimse ölmedi.
Ya öldüyse?

Hızla kağıdın alt tarafındaki adrese doğru yol aldı.
Koşarak nefes nefese ilerlerken çamur birikintisine basmıştı.
Umursamadı.
Girdiği evin kapısını kıracak şekilde çaldı.
Gücü yettiği kadar bağırarak ağladı.
Kapı bu kez açıldı.
Ama o gücü çekilmiş gibi merdivenlere çöktü.
Orada oturan 22 yaşındaki adam değil, 10 yaşındaki çocuktu.
Annesini ve onu seven kırgın bir çiçeği kaybeden 10 yaşındaki çocuktu.
Paçaları çamurlu çocuk haykıra haykıra ağladı.
Onun ağlayışına bir anne ve babanın feryadı eşlik etti.

Tam o an bir kaç kar tanesi, yerde cansız bedeniyle öylece yatan Kardelen'in saçlarına ve dudaklarına düştü.

Kar yağdı, güneşi kara bulutlar kapattı.
Bir çiçek daha soldu, kışın ayazında usulca.

Kardelen (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin