Bölüm 1

1.8K 209 103
                                    

1 haftada herşeyi ayarlamıştım, gidecektim. İstanbula gidip okuluma hayatıma orada devam edecektim. Kimseye birşey söylemeden defolup gidecektim işte!. Bıkmıştım artık ailemin bana bir çöpmüşüm gibi davranmalarından. Sürekli benim adıma karar vermelerinden. Onların o para tutkularından bıkmıştım. Para adeta gözlerini kör etmişti. Ben onların umurlarında değildim.Tek istedikleri, güçlerine güç katmaktı. Beni Berke ile evlendirmek istemeleride son nokta olmuştu.

Uçağın kalkmasına yarım saat kalmıştı. Herkes yavaş yavaş bavullarını eline alıp sıraya girmeye başlamıştı bile. Neyseki ben evden çıkarken yanıma sadece pasaportumu ve telefonumu almıştım. Onlardan kalan hiçbir şeyi istemiyordum. Hayatıma tamamen yeniden başlayacaktım. Herşeyimi yenileyecek, kendi kararlarımı kendim verecektim. Biletimden koltuk numarama baktım. 3A olduğunu görünce içimden

"yes be, cam kenarı en sevdiğim" diye geçirdim.

Yerime güzelce yayılıp, kulaklıklarımı taktım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım..

Pilotun anonsuyla gözlerimi açtım, galiba inişe geçiyorduk. Üstümü başımı düzelttim, koltuğumu dikleştirdim ve camdan İstanbul'un güzelliğini izlemeye başladım. Sabah olmuştu. Telefonumdan saate baktığımda 10:35 olduğunu gördüm. Uçaktan inip, pasaport kontrolünden geçtikten sonra gözlerim beni bekleyen kuzenimi aramaya başladı. Bana yardım etmek ve işlerimi halletmem için İzmitten beni karşılamaya gelmişti. Etrafa bakarken onu görmemle yüzümde buruk bir gülümseme oluştu. Birlikte büyümüştük ama ailem saolsun iki sene önce ayrılmak zorunda kalmıştık. Onada hiç haketmediği halde, ailenin parçası değilmiş gibi davranmışlardı. Dayım biricik oğlundan başkasını düşünmezdi . Oda bu hayattan sıkılmış ve gitmek istemişti. Benim yaptığım gibi. Yanına gidip ona sımsıkı sarıldım. Çok özlemiştim onu.

İnci "Hoşgeldin Seda'm. Çok özlemişim seni. Nasılsın? Yolculuk nasıldı?" dedi ard arda konuşurken.

Bende onu çok özlemiştim. Çok değişmiş, daha iyi olmuştu. Acaba bende iyi olurmuydum ?.

"Hoş buldum ablam, iyiyim. Allah'a şükür sen nasılsın ? Nasıl gidiyo hayat?" diye sordum yürümeye devam ederken.

O sırada arabaya binmiştik bile "Ne olsun kuzen iyiyim. Hayatta, olduğu gibi işte nasıl olsun. Değişen birşey yok " dedi gülümsemeye çalışırken.

Eski günler gelmişti aklına. Bunu anlayabiliyordum.

Arabayı çalıştırdığında "Ev işi halloldumu?" diye sordum havayı dağıtmaya çalışırken.

"Oldu oldu. Çok beğeneceksin tam sana göre bir ev. Arabada hazır. Tam istediğin gibi herşey" dedi yoldan kafasını çevirmeden. Başımla onaylayıp bende yola döndüm.

Evin bahçesine geldiğimizde arabadan aşağı inip evin dışını ve çevresini süzdüm. Koyu beyaz ve koyu kahve renklerine sahip küçük bir villaydı. Evin olduğu çevrede güzel, sakin bir yere benziyordu. Daha sonra yanıma gelen İnci'ye dönüdüm,

"Anahtar?" diye sordum.

Çantasından 2 anahtar uzatıp elime verdi. Sanırım diğeride yedeğiydi. İkimizde hiç konuşmuyorduk. Eskiden olsa hiç susmazdık, şimdiyse sadece gerektiğinde konuşuyorduk.

Kapıyı açıp evin içine girdim, evin duvarları beyaz yerdeki parkelerde açık renkliydi. Evin ilk solunda ne büyük, nede küçük olan beyaz renklerin hakim olduğu mutfak vardı. Solunda ise lavabo. Lavabonun yanında ise merdiven, tam karşısındada oturma odası vardı. Oturma odasına girdiğimde mobilyaların mutfaktada olduğu gibi, beyaz renklere sahip olduğunu gördüm. Aslında evi beğenmiştim. Gerçektende mobilyalar ve renkleri tam bana göreydi. Oturma odasının bir yeri full camdı ve bahçeye çıkıyordu. Camdan baktığımda güzel bi bahçeyle karşılaştım. Küçük bir havuz yanındada oturma yeri ve bir şezlong vardı.

KAÇIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin