Kanlı Öpücük

Ride.

Fazla güzel bir yerdi. Mini bar ve ısınma amaçlı konulan çöp konteynerları... Sadece rock çalmalarıda cabası. İçeriye girdiğimde bana yardım etmeye çalışan çocuk yanıma geldi.

X: "Hoşgeldin, gelmene sevindim. Adım Mert belki lazım olur." 

"Bende Lara ve mini bara doğru ilerleyeceğim, lazım olursa." 

Gülümsedi ve kolumu sıvazladıktan sonra arkadaşlarının yanına gitti. Şu an istediğim tek şey deliler gibi içki içmek. O görüntü aklımdan çıkmıyordu ve içki bunu aklımdan kazırdı. Sandalyeye oturmamla barmene seslenmem bir oldu. Gözleri çökmüş barmene bakarken söylediğim tek şey "Votka alabilir miyim?"di.  Barmen tam bardağa doldururken elini tuttum ve durmasını söyledim. "Sanırım asla azla yetinmeyi öğrenemeyeceğim, bana şişeyi ver!" Dediklerim hoşuna gitmiş olacak ki suratında koca bir sırıtma oluşuverdi. Şişeyi veririken ki bakışı komikti. Onu istediğimi falan sanmıştı herhalde, oysa istediğim tek şey bu kabustan bir an önce uyanmaktı. Şişeyi kafama diktim ve göğüs kafesimde bir yanma hissettim. Kısa süre sonra tüm vücudum alevler içerisindeydi, bense içmeye devam ediyordum. İlk defa sonunu düşünmeden hareket ediyordum. "Three Days Grace- I Hate Everything About You" çalıyordu. Biraz sonra Mert tekrar geldi.

Mert: "Biraz hızlı gitmiyor musun Lara?"

"Hız mı? Burada vakit kaybettiğimi mi söylüyorsun ? Kendimi bir gökdelenden atmam gerekirdi ya da dediğin gibi hız yapıp duvara toslamam gerekirdi değil mi ?

Mert: "Kural 1, sarhoş birinden anlayabileceğin cevaplar bekleme."

"Kurallar, hayatı kutuya kapatmak gibidir. Yani duvar örmekten başka bir şey geçmez eline."

Mert: "Kural 2, dışından düşünme. Bir şey istersen arkadaşlarımın yanında olacağım seslenmen yeter, eve gitmek istersen de götürürüm."

"Sigara versene."

Sağ elini arka sağ cebine götürdü ve sigara kutusunu çıkardı. 

Mert: "Al bakalım, çakmakta içinde. Hadi kaçtım ben, takıl sen bir şey olursa seslen."

Bu lanet şeyi daha önce hiç içmemiştim ama bugün bana kötü gelebilecek her şeyi yapmak istiyordum. O kadar bulanıktı ki, sigarayı zar zor yaktım. İçime çekmemle öksürmem bir oldu. Ciğerlerime dolan bu şey iğrençti. İnsanlar bu iğrenç şeyi nasıl içiyor diye düşünmedim değil. Sinir olup yere attım ve şişeme geri döndüm. Vücudumdaki karıncalanma ciğerime dolan dumandan daha iyi bir tercihti.

Acaba annem ne yapıyordur ? Kızının gerçek hayatını öğrense kalp krizi geçirip cennete V.I.P alacağı kesin gerçi. Bugün yanına gidip hiçbir şey düşünmeden kokusunu içime çekecektim. Her zaman göremiyorum, günlerdir hayalini kurduğum günün cehennem olacağını kim bilirdi. Kokusunu hala duyabiliyorum, yüzü hala aklımda, sesi kulağımda. Kahkahasıyla verdiği huzuru hatırlıyorum. Babam neredeyse eve hiç gelmiyor sadece para bırakmak için, sonra uzun zaman uğramıyor. Annemse babamın her akşam eve geldiğini sanıyor, düzeldiğini. Saf annem, vicdanı olmayan birine ölüyorum dersen güler. Seni çok özledim anneciğim. Yanına yatıp saatlerce bana sarılmanı özledim. Kimsenin kirli parası değmemiş sevgini özledim. Bunları düşününce isitemsiz bir ağlama krizi tuttu beni. Sonra yanıma biri oturdu ve bana mendil verdi.

Ateş<<<<<<<<<<

Metenin davet ettiği kız oturmuş ağlıyordu. Kimseyi böyle canından parça koparmışçasına ağlarken görmemiştim. Mete özürlüsü hem davet etmiş hemde ilgilenmiyordu. Yanına gittim ve mendil uzattım. Ağlamaktan kıpkırmızı olmuş siyah gözleriyle bakmıştı bana. İşte o an aşk kelimesinin anlamını öğrenmiştim. Küçücük elleriyle mendili aldı elimden. 

Lara: "Teşekkür ederim. Adım Lara." Ağlamaktan kısılmış sesi çok sexy çıkmıştı. 

"Etrafına bir baksana sen, burası bunu yapman için uygun bir yer gibi mi duruyor ?"

Lara: "Birilerine bir şey sorduğumu hatırlamıyorum. Rahat bırak beni."

"Ne yapmayı planlıyordun bu kadar içerken. Eve sağ salim gidebileceğini mi sanıyorsun. Buradan gideceğin tek yer bir erkeğin yatak odası olur."

Lara: "O zaman bu yüzden buradasın, seninle yatmayacağım. Lanet Doruk her ne kadar aldatmış olsa da başkasının yatak odası süsü olmayı planlamıyorum."

Bu kızın  ilklerini benimle yaşamasını dilerdim. Çünkü bunu düşünmeme sağlayan ilk insan. Yinede hala çekici. Belki sonu olurum, sonum olur. 

"Seninle yatma gibi bi' planım yok. Ne yaşadığını dinlemek istediğimi sanmıyorum."

Lara: "O zaman defol!" Dedi ve sallana sallana kapıya doğru yürümeye başladı . Bense onu izliyordum. Çünkü kapıya varamayacağından emindim. Kör kütük sarhoştu. Kapıya vardığında dengesini sağlayamamış ve yere düşmüştü. Hemen ona doğru yürümeye başladım. Tam yanına giderken benden önce onu biri kaldırdı. Hızlı adımlarla yürümeye başladım ve onu yiyecekmiş gibi bakan köpekbalığına "Şu anda belini tuttuğun kişi sevgilim. İkilemek mi istersen ben mi göndereyim ?" dedim. Ödlek onu  kollarıma bırakmış ve özür dilemişti. Onu dışarı çıkardım ve bir taşa oturttum. 

"Hey, Lara." Canı acıyacak diye korkumdan o kadar hafif vuruyordum ki yanaklarına. Sinek ısırığı bile daha fazla acı verirdi. Resmen sızmıştı bu mal. Bir beş dakika daha aynı şekilde yanaklarına vurdum ve uyanmayınca onu evime götürmeye karar verdim. İlk defa bir kızı masumane nedenlerle evime götürüyordum. Onu arabama kadar kucağımda taşıdım. içki kokusunu bastıran kokusuyla bende kafayı bulmuştum. Onu arka koltuğa yatırdım, ön koltuğa yatırmamamın nedeni ise kendimi o filmlerdeki sapık gibi hissetmemdi. Kendimde arabaya bindikten sonra eve doğru yol aldım. Düşmesin diye yavaş gidiyordum ve gözüm sürekli dikiz aynasındaydı. Yola bir türlü odaklanamıyordum, kokusu başımı döndürmüştü. Tam o sırada öndeki  araba ani fren yaptı. Frene basıp dreksiyonu bıraktım. Çünkü o düşecek diye korktum , arkaya dönüp düşmesini engelledim. Neyse ki hiçbir şey olmamıştı. Adamın ağzını burnunu kırmak vardı ya şanslı günündeymiş pislik. Bomboş yolda aniden fren yapmakta neymiş. Gerçi bende yola bakmıyordum ama Lara düşseydi gösterirdim ben ona. Kornaya uzun süre basıp deşarj oldum. 15 dakika sonra eve varmıştık ve ben yolun nasıl geçtiğini anlamamıştım. 

HIZIMI ALAMADIM DEVAMI BUGÜN GELİR GİBİ. ÇABUK ÇABUK VOTELEYİN :D YORUM, AYRICA YORUMU UNUTMAYIN. ^_^