Kanlı Öpücük

Everybody.

Ateş<<<<<<

Arabadan indim ve arka kapıya doğru yürümeye başladım. Kapıyı açtım ve onu kucakladım. Ona dokunduğum an "Anne" diye sayıkladı. Bir an çok mu şevkatle kucakladım diye düşündüm. Kolları buz tutmuştu. Apartman kapısını açmak için, dizimi kapıya yasladım ve dizimden destek alarak bacaklarından tutuyor olan elimi bıraktım ardından kapıyı açtım. Evim ikinci kattaydı. Asansöre bindim ve zor olsada düğmeye basabildim. İkinci kata geldiğimizde arkama döndüm ve kapıyı sırtımla açtım. Ah, ne çok kilit var. "Açıl susam açıl" diyip açsam daha az acı çekerdim. Apartman kapısında uyguladığım teknikle kapıyı açtım. Sol ayağımla da kapıyı kapattım. Tuhaf hissetmiştim. Otuz saniye boyunca öylece odamın kapısında durdum. Onu bir türlü içeri sokamadım, orada kötü insanların kalıntıları vardı, hatıraları. Sonra, salona doğru yürümeye başladım en iyisi onu salona yatırmaktı. Onu yavaşça koltuğa bıraktım. Bırakırken dudakları ilgimi çekmişti sadece üç saniyelik bir şeydi. Hemen kendime geldim ve ayakkabılarını çıkardım. Daha sonra, odamdan battaniye alıp döndüm. Üstünü örttüm ve yere oturdum, saçma ama kokusundan uzaklaşmak tedirgin ediyordu beni.

Bir süre onu izledim, sürekli "Anne" diye sayıklıyordu. Merak etmiştim doğrusu ama şu an yapmam gereken bir şey vardı. Ayağa kalktım ve odama gittim, odamda ki küçük sandıktan bir tane cam parçası alıp salona döndüm. Gene yere oturdum ve cebimdeki sigara paketinden bir tane sigara çıkarıp yaktım. Ceketimi çıkarıp Lara'nın ayak ucuna koydum. Masanın üzerindeki ıslak mendili alıp kolumu sildim. Sigarayı kül tablasına koydum ve cam parçasını elime aldım. Sildiğim yeri çizmeye başladım. Büyük bir kalp çizdim, kan aktıkça tatmin oluyordum ama bugünlük eğlencemin kısa sürmesi gerekiyordu. Sızıp kalırsam Lara kalktığında korkabilirdi çünkü. Mutfağa gidip sargı bezi aldım ve yeteri kadar kesip koluma sardım. Derin çizikler yapmamaya özen gösteriyordum dikiş işleri biraz zahmetliydi. Yanıma bir bez alarak salona gittim ve yere damlayan kan damlalarını sildim. Sonra mendili camdan aşağı attım ve kül tablasındaki yarıya gelmiş sigarama döndüm. Gene onu izlemeye başladım ve düşüncelere daldım.

Hadi diyelim sevgili olduk kızla, öğrenince yanında kalacağını mı düşünüyorsun Ateş ? Senin gibi beş para etmez , annesi babası bile terk etmiş bir mazoşistin yanında kalır mı sahi ? Beni reddeden ilk kız. Gerçi beni reddedemeyenlerin tek amacı bir gecelik mutluluktu sadece. Aldatılmış bir kızın son isteyeceği şeydir herhalde yeni bir ilişki. Çok biliyorum ya. Doruk kim acaba ? Çok mu sevmiştir onu, Doruk belli ki yarım akıllının teki ama insanın kimi seveceği belli olmaz. Bu düşüncelerle uykuya dalmışım.

Lara<<<<

Sabah uyandığımda başım çatlıyordu ve bilmediğim bir kanepedeydim. Ayrıca yanımda biri yatıyordu. Yanımda sayılmaz aslında kanepe dayanmış uyuyordu. Biraz zorlayınca kesik kesik bir şeyler hatırladım. Bana barda mendil vermişti ve kucağında taşıyordu. Ne. Kucağında mı taşıyordu? Umarım bilinç altım Doruktan intikam almamıştır. Önce etrafa baktım ve sonra ayağa kalkıp onu uyandırmaya çalıştım.

"Hey, uyan. Uyansana. Sana söylüyorum" biraz daha uğraştıktan sonra gözlerini açtı.

Ateş: "Uyandın mı alkol diyarının kayıp prensesi?"

"Dün ne oldu beni neden buraya getirdin ve gece ne oldu?"

Ateş: "Sakin ol bi'. Dün o kadar çok içtin ki dediğim gibi eve gidemedin. Ayrıca geceden kastın, birlikteliğimiz mi?

"Ne birlikteliğinden bahsediyorsun sen ?"

Ateş: "Şaka yapıyorum. Dün o kadar iddialı konuşuyordun, "Kimsenin yatak odası süsü olamam." Dün ben değilde bi' başkası yardım etseydi, karşılık olarak dediğim yerde bir erkeğin yatak odasında olacaktın."

"Teşekkür ederim, gitsem iyi olacak."

Ateş: "Evimden zombi gibi çıkıp komşularımı kışkırtma küçük hanım, yaptıklarım yeterince kredi doldurdu zaten."

"O zaman banyoyu gösterde ben bir elimi yüzümü yıkayayım."

Ateş: "Şaka mısın sen? Git bir duş al, sen mi alkol içtin alkol mü seni belli değil. Kahvaltı hazırlıyor olacağım, mutfaktan çıkmam, sende kilitlersin kapıyı. Zaten bir şey yapacak olsam dün geceyi seçerdim. Sana kıyafette ayarlarız."

"Of, peki o zaman."

Odasına girip bana eşofman ve tişört verdi, biraz büyüklerdi ama idare ederdi. Leş gibi alkol kokuyordum. Kıyafetleri alıp teşekkür ettim ve bana banyonun yerini gösterdi bende onun mutfağa girmesini bekledim. O girdikten sonra bende banyoya girdim. İlk defa tanımadığım birinin banyosunu kullanıyordum. Tuhaf ve birazda ürkütücüydü.

Ateş<<<<

Şu an banyomda evet. BANYOMDA. İlk defa benden başka biri banyomu kullanıyor. Lara olmasıda ayrı bir güzellik. Şoku atlattıktan sonra kolumu biraz bastırdım hem rüya olmadığını teyit ettim hem de bunu yapmak hoşuma gidiyordu. Ona güzel bir kahvaltı hazırlayacaktım. Müziksiz iş yapılmaz tabi. "Lana Del Ray- Shades Of Cool"u açtım. Bilinen bir yanlış mazoşistler sadece rock dinlemez. Sadece siyahta giyinmezler. Sadece acı çekmek zevk verir. Şarkı gibi mükemmel bir kahvaltı hazırladım. Mutfak yeterince güneş alıyordu ve romantikti. Kendimi yeni evlenmiş gibi hissediyordum. Kız hayalleri kuruyorum lanet olsun. Yüzyılın olayı şu yaptığım ve beni istemeyeceğimi bildiğim biri için çırpınmamda ironik. 15 dakika sonra Lara'da banyodan çıkmıştı. Mutfağa geldiğinde çok sevimli görünüyordu. Rapçiler gibi olmuştu.

Lara: "Bunlar biraz olmadı sanki."

"Biraz mı ? Kayboldun içinde resmen" dedim ve güldüm.

Lara:" Gerçekten çok komikmiş. Hamaratmışsın sen" dedi ve ağzına bir tane salatalık attı.

"Bak bu da komikmiş. Oturda midene bir şeyler girsin. Kusmadın da sen, o kadar içtin oysa ki."

Lara: "Kusmam gerekiyordu yani" dedi ve gözlerini kısarak baktı.

"İlk defa mı içiyorsun? Şehir görmüş köylü gibi saldırdın şişeye. Bende seni alkolük falan sanmıştım."

Lara: "Hayır, normalde bunu dövsen söyletemezdin bana ama o kadar şeyden sonra söyleyebilirim sanırım. Kendimi çok güçsüz ve savunmasız hissettim. Aldatıldığımı gördüm ve o anı bir gecede olsa hatırlamamaktı onca şey. Aptallıktı biliyorum."

"Sahiden aptalsın, sevmiyorsa zorla sevdiremezsin. Aldatmış ve bitmiş her şey. Neden kendine acı çektiriyorsun, o benim eğlencem. "

Lara: "Senin eğlencen derken?"

"Boşver dediklerimi ciddiye alma, içimden geçeni dışarı dökme gibi bir huyum var."

Anlamış gibi suratıma baktı ve ona gülümsedim. Anlamaması gereken bir şey olduğunu anlamış olacak oturup kahvaltısına başladı.