1.Bölüm

546 45 53
                                    

Genç kadın hastane köşelerinde sürüne sürüne bir hal olmuştu.
Her şeyi kızı Zeynep için yapıyordu.
Hani sorsalar "Pişman mısın?" diye anında redderdi.
Bir Nazlı'sı bir de Zeynep'i dışında kimsesi yoktu.
Mutluydu hayatından.

"Eylem hanım..!"

Genç kadın derin düşüncelerinden ayıran şey doktorun sesi olmuştu.

Genç kadın tebessümle ayaklandı. Farkında değildi kızının yanında bir yabancının oturduğu.

"Babasının imzası gerekiyor." dedi Doktor kadın düz bir sesle.

"Ba-ba." kızı ilk defa konuşmuştu

Genç kadın aniden şaşkınca kızına döndü.
Yanındaki adam işaret ederek "Baba" diye tekrar ediyordu.
Doktor gidince geride çaresiz bir kadın kalmıştı.

"Zeyno?" dedi şaşkınlığıyla gülerek.

"Baba." dedi küçük kız o adamı gösterip.

Genç kadının bakışları adama nihayet kalkmıştı.
Gamzeleri ile oldukça tatlı duran, kıvırcık saçlarıyla daha bir cool olan, uzun boylu esmer bir adamdı.

Genç kadın hızla kızını kucakladı. Küçük kızın çığlıkları kulağı dolduruyordu.
Genç adam da aniden kalkmıştı.

"Ya Zeyno yeni mi başladı baba aşkın? Dedi genç kadın ağlamaklı sesiyle.

" Hanımefendi isterseniz yardımcı olabilirim. "dedi genç adam naif bir sesle.

" Yanımdan uzaklaşarak en büyük iyiliği yapabilirsin. "genç kadın sinirle konuşmuştu.

Bir sağa bir sola hareketler ediyordu. Küçük kız yatışmıştı.
Dışarı çıktılar. Peşinden genç adam da gelmişti.

"Bakın yardımcı olmak istiyorum." dedi genç adam istekli bir şekilde.

"Ya sen rahat bıraksana bizi! "Sapık var!" diye bağırayım onu mu istiyorsun?" dedi genç kadın sinirle.

Genç adam ikna çabalarında olumlu olmuştu.
Küçük kızdan kan alacaklardı.

"Babası siz geçin isterseniz şu koltuğa." dedi Doktor kadın.

Genç adam tereddütsüzce koltuğa geçmişti.
Küçük kızı kucağına aldı.
Sivri ucu küçük kızın koluna batırdıkları gibi genç kadının içinde fırtınalar kopuyordu.
Arkasını döndü. Dayanamıyordu kızının ağlamasına.

#####

" Fethi. "diyerek elini uzattı genç adam.

" Bakın Fethi bey yardım ettiniz tamam çok sağolun ama buradan sonrası benim işim. "dedi genç kadın sinirle.

" Hanımefendi zor durumdasınız bu suratınızdaki mimiklerden okunuyor." genç adam ısrarcı konuşmuştu.

" Ne zor durumu ya? Sen ne saçmalıyorsun? Rahat bırak beni! " genç kadın sinirle ayrılmıştı o sokaktan.

Geride duyguları karışık bir genç adam kalmıştı.

" Avcı! " tanıdık bir sesle genç adam sesin geldiği yöne dönmüştü.

Karşısında askerlik arkadaşı Mücahit ve yanında iş ortağı Ateş vardı.

Ateş çapkın birisiydi. Nerede güzel kız orada Ateş misali.
Mücahit ise evliydi. Deli bir şeydi. Karısı da onun beteriydi zaten. "Asker olacağım" diye tutturmuştu.
Ama izinsiz girdiği üstten dolayı askerlikten men edilmişti.
Genç adamın ısrarı üzerine kendi şirketlerinde şöfördü...

"Lan kaç defa diyeceğim şu çocuğa "Avcı" diye seslenme."diye sitemlerde bulunuyordu Ateş.

Genç adam gülerek yanlarına ilerledi.

" Kimi gözetliyorsun lan? " dedi Ateş dalgacı ve çapkın tavırlarından taviz vermeyerek.

" Hiç... Hiç kimseyi."dedi genç adam kaçamak bakışlarıyla.

" Şşt Patron hadi gidelim. Karım var benim. "dedi mücahit tatlı sitemiyle.

Gülüşerek siyah jipe ilerlediler.

***********

" Kuzucuk ne oldu? " Nazlı'ya aitti bu ses.
Kendisi genç kadının hem sırdaşı hem de iş arkadaşıydı.
Bütün ömürleri beraber geçmişti.

" Ya hastanede manyağın teki dadandı. " diyerek sitemini belirtmişti genç kadın.

" Aa, neden? " dedi Nazlı gülerek.

"Ya bizim bu Zeyno adamın tekine "baba" diyip durdu."dedi genç kadın kızgınca.

"Baba." diyivermişti yine küçük kız gülerek.

"Bak hala." dedi genç kadın belirsiz bir gülümsemeyle.

"Şşt bir şey diyeceğim Umut dün bizi gözetledi." dedi Nazlı ciddi tavırlarla.

"Ya adama bak! Hem terk ediyor hem de gözetliyor!" genç kadın sinirine hakim olamamıştı yine.

Ne zaman "Umut" ismi geçse sinirleri üst mertebeye çıkıyordu.
Genç kadın basit bir aşka kapılmıştı sonucunda Dünya tatlısı bir kızı olmuştu. Ama yanlış kişiye aşık olduğunu düşününce bütün devreler yanıyordu.

" Ya tamam sakin. Bak bir daha ki duruşmada bunları belirteceğiz." dedi Nazlı destekleyerek.

"Of.. Haklısın. Neyse hadi uyuyalım artık." dedi genç kadın bunalarak.

"Baba." küçük kız şirin bir şekilde konuşmuştu.

"Nereden geliyor bu baba aşkın? Bu aşk ne Zeyno?" dedi genç kadın tebessümle.

"Ada o Ada." dedi nazlı inatla.

"Zeynep onun adı Zeynep." dedi genç kadın inatla.

"Baba." diyerek tekrar etmişti küçük kız.

"Şşt yakışıklı mıydı adam bari?" dedi Nazlı sırıtarak.

"Ya of ne bileyim bakmadım." dedi genç kadın eli ayağına dolaşırcasına.

Nazlı bu durumu fark edince güldü.

"Tabi kesin." dedi gülerek.

"Of nazlı! Hem zengin birisine benziyordu. Pahalı şık takım elbise, özenli saçlar ve altın saat." dedi genç kadın umursamazca.

"İyi ki bakmamışsın eylem." dedi nazlı gülerek.

Genç kadın meşhur göz devirmesiyle kızını kucakladı.

" Cennet kokulum." dedi genç kadın boğuk sesiyle.

Kızının boyununa gömülmüştü.
Gülüşerek yatağa geçmişlerdi bile...

*********

Sabahın ilk saatleriydi. Genç adam gündelik olarak yaptığı şeylere koyuldu.
Klasik spor işleri..

Hayatına bir kadın gireceğinde sporu aksatacağının farkındaydı.
Önlem şarttı onun için.

Gözüne kestirdiği kadına baka kalmıştı. Dün gördüğü kadın buydu.
Yanında bir kız vardı. Aynı yaştalardı hemen hemen.
Genç kadın küçük kızın ellerinden tutmuş yürütmeyi çabalıyordu.
En güzel manzara buydu aslında.

Genç adam gülerek yere oturdu. Görüş açılarındalardı. Yanına Gelen arkadaşı ile istifini bozmadan baktı.

"Ne bu hal lan?" dedi Ateş merakla.

"Aşık oldum." dedi genç adam şıp diye.

Şaşkın bir Ateş, aşık bir genç adam.

Hayat kim bilir daha nerelere götürecekti onları...

Selammm

Yoğun ilginizden dolayı çok teşekkür ederiz.
Neyse gelelim sadede Dilerim ki hoşunuza giden bir bölüm olmuştur.
Bu ara da ben tabikisi Zelal.
Teknik arızalardan ötürü Sinem ve Şeyda bu seferlik yok.

Neyse.

Ben gider. Düşüncelerinizi belirtin hani...

PATRON Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin