2.Bölüm

383 44 65
                                    

"Oha! Kime?" dedi Ateş şaşıra şaşıra bir hal olarak.

"Boş ver tanımazsın." dedi genç adam kırgın bir şekil de.

"Hem ben bile tanımıyorum pek." diye ekledi genç adam.

"E nasıl aşık oldun?" dedi Ateş şaşırarak. Bu sefer ki şaşırması ciddiydi lakin.

"İlk görüşte aşk." dedi genç adam sevdiği kadından gözlerini ayırmayıp.

"Vay be! Peki ne zaman?" dedi Ateş şakacı tavırlarını esirgemeyip.

"Bugün... Hastanede gördüm." dedi genç adam gözlerinin içi gülerken.

"Kızı var." dedi genç adam nihayet gözlerini Ateşten yöne çevirip.

"Ha? Kocası?" dedi Ateş merakla.

"Yok.. Uf yani terk etmiş. Kızının adı Zeynep... Zeyno diyor." genç adam gamzelerini belirterek gülüyordu.

"Kim lan bu kız? Merak ettim şimdi bak. Sen böyle bir durgunsun." dedi Ateş şakacı tavırlarıyla.

"Bak orada." dedi genç adam gözünü yine sevdiği kadına isabet ettirip.

Ateş, genç adamın işaret ettiği yere bakmıştı.
İki genç kadın ve küçük bir kız çocuğu vardı.

"Kahküllü olan." dedi genç adam derinden konuşarak.

"Aga yanındakini bana ayarlasana." dedi Ateş hayranlıkla.

"Daha ben açılamadım. Seni nasıl ayarlıyım?" dedi genç adam gözlerini Ateşe dikip.

"Yalnız sizin bu iş yaş. Annen duyarsa çocuklu kadın gelin getirdiğini cemaate rezil oluruz diyip kızı hammal eder." dedi Ateş umutsuzca.

"Ondan izin alan kim?" dedi genç adam çatık kaşlarıyla.

Genç kadın ve arkadaşı kalkmıştı. Küçük kızı kucaklamıştı arkadaşı.
Yakın bir süre sonra gözden kaybolmuşlardı bile. Genç adam baka kalmıştı.

Belki de imkansız aşktı?

"Hadi kalk bir planım var." dedi Ateş hızla ayaklanıp.

"Ne planı?" dedi genç adam şaşırır bir vaziyette.

"Fethi'nin kalbini çalan kızı kendime yenge edicem." dedi Ateş sırıtıp.

Genç adam burukça güldü. O da farkındaydı genç kadın onu kabul etmezdi. Edemezdi bir kere.
Doğanın kurallarına aykırı olurdu.

"Kızın erkekler güvenci yok ki abi nasıl baksın bana?" dedi genç adam umudunu yitirip.

"Oğlum kadın sana aşık olsa yeter. Cumhurbaşkanı bile ayıramaz sizi." dedi Ateş dalgasını esirgemeyip.

"Cumhurbaşkanı bizi niye ayırsın?" dedi genç adam saf saf.

"Takıldığın tek yer orası mı Fethi? Lan kalk bozma sinirimi aptal aşıklara döndün." dedi Ateş genç adamı kınarcasına.

Genç adam ayağa kalkmıştı. Ateş'e gülerek baktı.

"Az önce o kızı ayarla diyordun ne değişti Ateş efendi?" dedi genç adam gamzelerini belerterek.

"Birincisi o gamzeni yenge adayıma belert, ikincisi ben aşk adamı değilim o kızla pek de ciddi düşünmüyorum." dedi Ateş gevşek tavırlarıyla.

"O kızı üzersen seni lime lime ederim! Senin yüzünden kızın bana da güvenci kalmayacak." dedi genç adam tehtidkarca.

"Tamam lan! Demedim bir şey. Hadi yürü sen." dedi Ateş başından savurma isteğiyle.

********
"Benim prensesim ne yapıyormuş." dedi Aras sevgi sözcükleriyle.

Aras Nazlı'nın öz abisiydi. Ela gözlü, kumral, 1.80 boylarında gayet yakışıklı bir çocuktu.

Şehir dışında yaşıyordu normalde.
Bir kaç günlüğüne ziyarete gelmişti.
Aras, hem Eylem'e hemde Nazlı' ya çok iyi abilik yapıyordu. Tam bir koruyucu kesilmişti başlarına. Zeynep Arasa karşı bazen bir hayranlık duyardı. Aslında gözlerini çok seviyordu Arasın.
Bu hayranlığı oradan geliyordu.

"Abi fazla sallama kusacak." dedi genç kadın tembihleyerek.

"Kussun hiç bir şey olmaz." dedi gülerek Aras.

Küçük bebeğin karnın öpüyordu. Tabi Zeynepte kahkaları kulağa dolduruyordu.

Zilin çalması ile ortamı sessizlik kaplamıştı.

"Birini mi bekliyordunuz?" dedi Aras merakla.

"Hayır. Kim gelir bize?" dedi genç kadın göz devirip.

Israrla çalan zilin sesi ile genç kadın kapıya yöneldi.
Elinde çiçek çikolata bir adam vardı. Sırıtıp duruyordu. Yanında ise sarışın, mavi gözlü bir adam vardı.
Genç kadın şaşırak baktı.

"Buyrun?" dedi inceliğiyle.

"Eylem Kaya?" dedi Ateş gülerek.

"Evet de siz kimsiniz?" dedi genç kadın şaşkınlığı artarken.

"O zaman sorun yok." diyip içeri bodoslama girmişlerdi.

Mücahit çiçek ve çikolatayı eline tutuşturmuştu genç Kadının.
Salona geçmişti ikisi.

" Bunlar kim?" dedi Aras merakla.

"Mücahit Serdengeçti." dedi gülerek.

"Ateş Acar." dedi Nazlı'yı süzüp.

"Açar ne be?" dedi Nazlı gülerek.

"Acar hanımefendi ama siz isterseniz Açar diyebilirsiniz." dedi Ateş çapkınlığını konuşturup.

Aras' ın sinirli öksürüğüyle Nazlı gülmüş, Ateş ise koltuğa sinmişti.

"Siz hayırdır birader?" dedi Aras sinirle.

Yine Zil çalmıştı. Genç kadın oturduğu koltuk başlığından kalkıp kapıyı yöneldi.
Açtığında genç adamı beklemiyordu.

"E-Eylem?" dedi genç adam heyecanla.

"Senin burada ne işin var!?" diyerek sert çıkışmıştı genç kadın.

"Ya şey... Bizim arkadaşlar konum atmış burası oluyor." dedi genç adam masumca.

"Ha o deliler senin arkadaşın." dedi genç kadın tebessümle.

Genç adam ilk defa bu kadar yakından görmüştü genç Kadının gülüşünü.
Mimiklerini. Tam anlamıyla aptal aşığa dönmüştü.

"Geç içeri." dedi genç kadın kapının pervazından çekilip.

Önde genç adam arkasından kadın gelmişti. Küçük kız genç adamı gördüğü gibi heyecanlanmıştı. Yerinde kıpır  kıpırdı.

"Baba. Baba." ardı ardına küçük kızın sevinç nidaları kulaktaydı.

Genç adam gülerek kızı kucakladı. Arasın şaşkın bakışları ile genç kadın güldü.

"Var öyle bir sevdası." dedi genç kadın.

"Pabucumuz daima atıldı sanırım." dedi Aras gülerek.

"Neyse bizim sebebi ziyaretimiz belli." dedi Ateş konuşmaya girerek.

Bütün dikkatlar Onların üstündeydi.

"Siz sevgilisi değildiniz dimi?" dedi Mücahit emin olmak adına.

"abisi sayılırım da siz hayırdır?" dedi Aras.

"Allahın emri peygamberin kavliyle kızınız Eylemi, oğlumuz Fethi'ye istiyoruz." dedi mücahit sırıtıp

"Ne?" demişti hepsi bir ağızdan.

Şimdi ne olacaktı? Mutlu son mu sürecekti yoksa bu aşk başlamadan bitecek miydi??

Yine selam!!

Kendimi kaptırdım ve yine bölüm yazdım. Ama bu sefer yani üçüncü bölüm ŞeydAşkem ve Sinem aşkım atacakk
Neyse destek için saolub bu arada.

-SŞZ

Bays

PATRON Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin