PATRON

5.Bölüm

İyi okumalar...

"Sen ne saçmalıyorsun be! Ne aşkı? Rahat bırak beni! Polis çağırmak istemiyorum..!"

"Olsun uzaktan'da severim mühim değil."

Genç kadın sinirli adımlarla hastanenin geniş kapısından kendini içeri attı.
Arkasında ona aşık bir adam bırakmıştı.

Genç adam bütün umutlarının yerde olduğunu hatırlayınca banka oturdu.
Bir yarım saat sonra genç kadın ve Nazlı hastaneden çıkmıştı.
Genç kadın'ın kucağında küçük bebek vardı.
Tebessümle baktı genç adam.

"Biz olsaydık... Biz ikimiz olsaydık belki de en mutlu aşık olurduk."

Genç adam mırıldanarak ayağa kalktı.
Nazlı ile genç adamın göz göze gelmeleri ile genç adam gözlerini kaçırmıştı.

"Ya yeter artık bırak be peşimi!"

Genç kadın sinirli bakışlarıyla genç adamı göğsünden itti.
Çevredeki insanlar ne oluyor dercesine bakıyordu.
Genç adam susmayı tercih etmişti.

"Bak karşılaşmadık varsayalım yeter ki düş yakamdan!"

Genç kız sakinliğini koruyarak baktı.

"Aşık olduysam? He-hem ben... Ben Zeynep'i çok sevdim. Bari ona izin ver."

Genç adam çaresizce sevdiği Kadının gözlerine baktı.

"Sen Zeynep'i falan sevmiyorsun benden etkilendiğin için böyle saçma bir şey uyduruyorsun."

"Yemin olsun alakası yok."

"Bırak peşimizi. Uzak dur bizden anladın mı? Ya hem sen çocuklu kadını ne yapacaksın ya? Dışarıda onlarca kız senin karın olma hayalini kuruyor.
Çocuklu bir kadını kim ne yapsın?"

"Bak bu sana son ikazımdı rahat bırak beni."

"Patron sakin ol."

Genç adamın şöförü araya girdi. İzlerdi daha ama işin ciddiyetini yeni idrak etmişti.

"Bacım tamam sakin ol sende."

"Bacım ne be geri zekalı!"

"Ne diyim yenge mi diyim? Ya da ablacım mı?"

"Patron merak etme ben kaçırcam sana bunu."

Mücahit'in kafası sola hızla eğildi. Genç Kadının sert tokadıydı bu.

"Ne diyorsun sen be, terbiyesiz!"

Genç kadın saçını savurarak bankın orada gülüşen kızına ve Nazlı'ya baktı.

"Bacım.."

Nazlının kahkakaları ile genç kadın göz devirdi.
Kızını kucaklayıp yürüdü...

********

"Lan mal mal konuşma!"

Genç adam yine sitemiyle konuşuyordu.

"Bak Avcı ne güzel kızı kaçıracağız daha ne?"

"O küçük kızın suçu ne? SAÇMALAMAYIN!"

"Sıkıntı yok onu da kaçırırız."

"Nazlıyı da bana kaçırırız."

"Defolun evimden!"

"Şimdi gidiyoruz ama yanımızda üç tane gül gibi kızla gelcez."

Mücahit'in dalgayla konuşması üzerine genç adam sinirli bir şekilde merdivenlere yöneldi.