Gözlerim kapanmak için hazır durumdaydılar ancak ben Yoongi'yi kollarımın arasına almadan uyumak istemiyordum.
"Aman da aman sevgilisiyle uyumak için uykuya da direnirmiş. Ne çabuk büyüdün? Gözlerim yaşlı," boş boş konuşurken ağlama taklidi yapan arkadaşıma gözlerimi devirmiş, Yoongi'nin evinin sokağına girdiğimizi fark ettiğim anda kucağımdaki çantama sıkıca sarılmıştım. Hâlâ onun yanına giderken heyecanlanıyordum ve içim sevinçle doluyordu.
"İlerlettiniz mi işi bari?"
"Ne? Ne işi?"
"Anladın sen," koluma dirseğiyle vuruyorken gözünü de kırpıp duruyordu. Uykusuzluktan algılama hızım o kadar yavaşlamıştı ki gerçekten de ne dediğini anlamıyordum.
"Suratıma boş boş baktığına göre yok bana yeğen falan," açık açık konuşmasıyla gözlerim kocaman olmuştu. Herif resmen sevgilimle özel hayatımın derinlerine inmek istiyordu.
"Yakın arkadaşım olduğuna şükretmelisin."
"Üf aşkım deme öyle. Bak Yoongi hyung gider bir yere tatile falan sonra sen gidemezsin bana kalırsın, ağlarsın da teselli ederim."
"Yugyeom sana uykusuzluk yaramıyor," dil çıkarıp önüne döndüğünde nihayet gelmek için sabırsızlandığım yere ulaşmıştık. Araba durur durmaz inmiş, bizimkilere el sallayıp apartmana doğru hızlı bir yürüyüş gerçekleştirmiştim.
Soğuk hava uykumu biraz da olsa açmıştı. En azından gözlerim artık uykusuzluktan yanmıyorlardı ya da sürekli esnemek istemiyordum. Eh, bu da yeterliydi şu anlık. Zaten yüksek ihtimalle Yoongi uyuyordu, böylelikle hemen yanına kıvrılıp uyuyabilirdim huzurla.
Apartmana girdiğimde hemen asansöre binmiştim. Normalde merdivenleri kullanmayı tercih ediyordum ancak bacaklarım bana isyan bayraklarını çekmiş gibiydiler. Yani adım atacak halimin olmasına şükrediyordum açıkçası. Aynada gördüğüm yorgun yüz suratımı buruşturmama neden olmuştu. Dağınık saçımı biraz olsun normale döndürmek adına ellerimle düzeltmeye çalıştım. Pek işe yaradığı söylenemezdi.
Asansör durduğunda çıkmış, derin bir nefes aldıktan sonra karşıma çıkan daireye bana söylediği şifreyi girmiştim. Dün gece konuştuğumuzda şifrenin neden bu olduğunu fark edememiştim yorgunluktan ancak daha sonrasında ilk iki hanesinin benim doğum günüme, son iki hanesinin de onun doğum gününe ait olduğunu anlamıştım. Bu yüzden ne zaman aklıma gelse sırıtıyor, aptal bir aşığa dönüyordum. Çünkü bu şifreyi doğum günlerimiz yapma olayı pek de ona göre değildi ancak o yine de yapmıştı. Zaten sevdiğini söylemekten çok, göstermeyi tercih ediyordu.
Eve adımımı atar atmaz bacaklarıma biri dolanmış, havlamaya başlamıştı. Işığı açmadan eğildiğimde Holly kucağıma çıkmış, beni gördüğüne sevindiğini belli etmek istercesine kafasını omzuma yaslamıştı. Onun da bana alışmış olması beni mutlu ediyordu. Holly'nin, Yoongi'de ayrı bir yeri vardı.
"Baba nerede oğlum? Uyuyor mu?" Sorum karşılığında birkaç havlama kazandığımda tüylerini okşamış, çantamı salonda bırakarak sevgilimin odasına girmiştim. Yoongi yanındaki yastığa sıkıca sarılmıştı. Saçı karışmış, gözlerini iyice kapatmıştı. Yanaklarının hafif şişkinliği onu fazlasıyla sevimli kıldığından gülümsemeden duramamıştım. Holly'i yere bırakır bırakmaz, tişörtümü üzerimden çıkarıp yatağa yatmıştım. Saçını biraz düzeltip onu rahatsız etmesini engellememden sonra o da beni hissetmiş gibi yastığı sarmayı bırakmış, kollarını hızla bana dolamıştı. Bıraktığı yastığı başımın altına aldıktan hemen sonra onu iyice sarmalamış, kokusunu içime çeke çeke gözlerimi kapatmıştım.
Gerçek huzurun tanımı tam anlamıydı buydu.
Caney caney caneeeeey işte meydaneeeeeey iyi gün dostu nerdesin ceykeeeey nerdesin şugeeeeey dırırırıır dırırııııı KDMDMDFNFMDMFMFMDMDMF OF YAZARKEN DELİRDİM DE BÖYLE SAYKO VE SAÇMA BİR NOTLA BİTİREYİM DEDİM SİZ BANA BAKMAYIN DKSMDMCÖZÖCMCÖZÖFG
Umarım beğenmişsinizdir, öpücük💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Make An Art°YoonKook
Fiksi Penggemarartxjeon: sen çok güzelsin Yoongi ve ben güzel şeyleri resmetmekten zevk duyarım For @fataeful