ZEREF
"Eşyalarınızın hepsi bunlar efendim." Kafamı salladım taşınma işinde bana çok yardımı dokunan genç adama. "Teşekkürler, benden daha fazla uğraştın."
"Görevimiz sonuçta." Gülümsedikten sonra "Lütfen kendinize dikkat edin." demişti. "Bu eve gelenler çok fazla kalmıyor nedense."
"Neden?" Diye sordum dalga geçerek. "Hayaletli mi yoksa?" Kahkaha atarak "Sanmıyorum ama eğlenceli bir fikirmiş." demişti gerçek olma ihtimalini bir an bile düşünmeyerek.
Gözlerimi eve diktiğimde bir mırıltı dökülmüştü ağzımdan. "Eminim senin de bir hikayen vardır, öyle değil mi?"
"Bir şey mi dediniz efendim?" Kafamı çevirip "Ah, hayır." dedim telaşla. "Evi inceliyordum sadece."
Destek olmak ister gibi "Taşınma işi zordur bilirim." demişti. "Yeni bir yere alışmanız uzun sürer ama alıştıktan sonra hep ordaymışsınız gibi gelir."
"Hak veriyorum sana ama..." İç çektim. "Ben taşınmaya da alıştığım o yüzden sorun olacağını sanmıyorum."
Kafasını salladıktan sonra "Müsadenizle." diyerek işinin başına dönmüştü ve beni yeni evimle başbaşa bırakmıştı.
Gözlerimi küçük müstakil evde gezdirdim bir süre, burası yeni evim olacaktı demek... Kaçıncı evimdi hatırlamıyordum ama bu sefer farklı olacaktı, bu sefer merhametime yenik düşmeyecektim ve her şeyi görmezden gelecektim, her şeyi ve herkesi...
Kararımdan emin bir şekilde kapıdan içeri girdim ve etrafa göz gezdirmeye başladım, hiç kimse yok gibiydi, en azından şimdilik diye düşünmeden de edememiştim.
Eşyalarımı yerleştirirken etrafa tekrar bakındım emin olmak için, çok garipti ama burda hiç hayalet yok gibiydi. Ya da vardı ama henüz kendini göstermek istemeyecek kadar utangaçtı.
İç çektim, eğer her kimsen iyi geçinelim lütfen, olur mu? Çünkü göçebe hayatı yaşamaktan çok sıkıldım ve daha fazla taşınmak istemiyorum.
"Tsch."
İçimden kendi kendime konuştuğumu fark edince alaycı bir şekilde gülümsemiştim, gerçekten delirmiştim ve daha kötüsüyse bu deliliğime çoktan alışmıştım.
MAVIS
Yeni birileri, yeni birileri! Pencereden heyecanla dışarıyı izlerken nakliye aracının geldiğini görmek yerimden sıçramama neden olmuştu, son giden kiracıdan sonra burası o kadar uzun süre boş kalmıştı ki yalnızlıktan kafayı yiyeceğimi düşünmüştüm.
Normalde insanlara bulaşmazdım ama buraya gelen insanlar sürekli evime ve hatıralarıma saygısızlık yapıyorlardı. Bu duruma karşılık onlara sadece küçük bir uyarı vermeye çalışıyordum ama her seferinde korkup burayı tamamen terk etmeyi seçiyorlardı.
Yeni yüzlere alışmaktan sıkılmıştım gerçekten. Sürekli evime farklı insanların yerleşmesini izlemek ve sonra onların gitmesini izlemek... Sadece izlemek... Bir süre sonra neden sadece yok olmuyorum ki diye düşünmeden edemiyordum.
Doğru tabir nedir bilmiyorum ama öleli neredeyse bir buçuk yıl olmuştu... Nasıl öldüğümü hala hatırlamıyordum ama en azından kim olduğumu unutmamıştım.
Tüm bunlar düşünülünce durumuma alışmak zor olmuştu, en başında öldüğümü ve insanların beni göremediğini bile anlamamıştım, her şeyi aptal bir şaka sanmıştım ama şimdi aptal şakalara konu olan şey bendim.
İç çektim, gerçekten bu sefer farklı olsun istiyordum. Kovmak zorunda kalmayacağım biri olursa daha az yalnız hissederdim. Evime ve anılarıma saygısızlık yapmadığı sürece kimseyle bir derdim olamazdı benim.
Tabii arada eğlenmek için hayalet olmanın faydalarından yararlanıyordum ama bu beni çok da kötü biri yapmaz diye düşünüyorum. Örneğin vazo düşürmek, kapıları çarpmak, sandalyeyi çekmek... Bunlar sadece küçük şakalar öyle değil mi?
Sonuçta ben bir hayaletim ve arada kendime eğlenecek bir şeyler bulmazsam sıkıntıdan ölebilirim. Ah, kahretsin. Ben zaten ölüyüm...
Düşüncelerimden sıyrılıp tekrar pencereden baktım. Siyah saçlı genç bir adamdı bu sefer evime gelen. Taşımacıyla konuşurken kibar bir şekilde gülümsüyordu ve arada bir eve bakıp düşüncelere dalıyordu.
Ne düşünüyordu merak ediyordum doğrusu. Eminim adam buraya gelenlerin kaçmasından bahsettiğinde hayalet şakası yapıp gülmüşlerdir. Ne komik ama? Ayağınızın altından halınızı çekeyim de o zaman da gülün düşerken.
Kendime gelmeliydim, daha şimdiden yeni ev sahibine zorbalık yapma hayalleri kurmamalıydım çünkü ben iyi huylu bir hayalettim ve öyle de kalacaktım. Kıkırdadım bu fikrime, yani sanırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Küçük Hayalet Meselesi
SpiritualZeref geçirdiği bir kazadan sonra ölüm ile yaşam arasındaki çizgiyi ayırt edebilen gözlere sahip olmuştur. Ruhani varlıkları görebilen bu genç adam yeni taşındığı evde bir hayalet olduğunu fark edince onu görmezden gelmeye çalışır. Ama bu sevimli h...