MAVIS
Delirmek üzereyim sanırım ve bir hayaleti delirtebilmek emek ister. Beni görüyor mu yoksa görmüyor mu?! Yerleşeli bir kaç gün olmasına rağmen sürekli ucundan dönüyorum bu fikrin.
Sürekli bana doğru gelir gibi gelip yanımdan geçiyor ya da yaptığım bir şeye tepki verir gibi davranıp başka şeylerden söz ediyor, resmen sinirlerim bozuldu bu evde.
Hayalet olan benim?! Merhaba, benim senin sinirini bozmam gerekmiyor mu? Kimse sana rol çalmanın kötü bir şey olduğunu öğretmedi mi Bay Vantablack?!
İç çekip kendimi koltuğa bıraktım ve bunun beni etkilemesine neden bu kadar izin verdiğimi düşündüm, normalden fazla tesadüfün olmasından dolayıydı sanırım ve de içten içe görülmek istediğimden...
Göz ucuyla ona baktığımda yine çalışma masasında bir şeyler karaladığını gördüm. Sürekli kağıtlardaki notları düzenliyor, bir şeylerin altını çiziyor veya karman çorman yazısıyla notlar alıyordu.
Bunu yaparken taktığı gözlük yüzüne çok yakışırken ciddi ifadesi de fazlasıyla sevimli gelmişti gözüme. Geldiğinden beri hep yalnızdı ve bu yalnız hali daha fazla beni görmesini istememe neden oluyordu, neden yalnızlığımızı paylaşmıyorduk ki? Kötü bir hayalet değildim ben, gerçekten değilim!
Sıkıntıdan patladığım için kalkıp yanına doğru ilerledim ve masasının üstüne oturdum, çalışma kağıtlarının hemen yanına yerleştiğimde bir anlığına kafasını kaldırmıştı sanki bana bakar gibi.
Ve yine gibi, gözlerini ovuşturdu sonra, uykusu gelmişti sanırım ya da sadece gözünü ovuşturmak istemesine tesadüfen karşısına oturmuştum, artık cidden bilemiyordum.
"Beni delirttiğinden haberin var mı acaba?!"
Tekrar kağıtlara bakan yüzünü kaldırmamıştı ama sanki ufak bir tebessüm yakalamıştım yüzünde, belki sadece komik bir şey okumuştur diye düşünerek dizginlemeye çalışıyordum fikirlerimi.
Bıkmıştım bu durumdan, daha ne kadar böyle sürecekti. "Biliyor musun, beni görmemenden dolayı seni suçlamıyorum ama..." Artık kendimi durduramayacağım bir noktadaydım sanırım. "Sadece çok yalnızım ve... Birine ihtiyacım var."
Burnumu hafifçe sildikten sonra "Bunu bu şekilde itiraf etmek çok acınası." diyip gülümsemiştim yarım yamalak. "Daha önce hiç sesimi duyurmayı veya görülmeyi bu kadar istememiştim."
Kalemi bırakmıştı birden. Kafasını kaldırıp bana doğru baktığında yutkundum. Siyah gözleri beni tarıyor gibi hissediyordum ve bu bakış hoşuma gitmişti, görüldüğümü hissettiren bir bakıştı bu.
Ayağa kalktı yavaşça, tam karşımda dikiliyordu ve yüz yüzeydik, artık ona tepeden bakmıyordum ve doğrudan siyah gözlerindeki galaksilerde bir gezintiye çıkma şansım vardı.
Elini kaldırdı ve bana doğru uzattı, kalbim o an o kadar hızlı atmaya başlamıştı ki bu sefer gerçekten deliriyorum sanmıştım. Yanağıma doğru uzanan eli titriyordu, bana dokunamayacağını biliyordum ama böylesine bir istek ve his yine de hoşuma giderdi doğrusu, gerçi bir insan soğuk bir gölgeyi okşamaktan neden hoşlansındı ki?
Hala sessizdi ve hala doğrudan gözlerime bakıyordu. "Ben burdayım..." Diye mırıldandım deliliğimi son damlasına kadar kullanarak. "Gerçekten ama gerçekten beni görmüyor musun?"
Gözlerini sıkıca yumduktan sonra zor bir karardan vazgeçer gibi elini biraz yana kaydırmış ve arkamdaki rafllardan bir kitap almıştı, onu çalışma masasının üstüne koyduktan sonraysa gözlüğünü çıkarıp sandalyesine çöktü. Arkasına yaslanıp kafasını tavana dikti ve gözlerini kapadı.
O dinlenirken ben bu kadarının fazla ağır olduğunu düşünüyordum. Elini atsa beni tutabilecekken son anda sürekli yön değiştirmesi ve umutlarımla oynaması sinirlenmeme neden olmuştu.
Hayal kırıklığı üzerime üzerime gelirken onun yanından biraz kaçmak istedim. Masasından indim ve evin içinde dolaşırken kafamdaki tilkilere sahip çıkmaya çalıştım.
Tilkiler dönüp duruyordu arsızca ve en sonunda aklımı çelmişlerdi. Sonuçta beni görmüyordu bu yüzden bu tavırlarından dolayı ona kızamazdım. Ama beni sinir etmesini de yanına bırakacak değildim.
Evet, karar verdim! Ona musallat olacağım, kendi akıl sağlığım bozulmadan önce onunkini bozup bu evden kaçıracağım onu!
Hayalet oldum olalı böyle delirmemiştim ve beni delirten bu karadelik adamın öylece yoluna bakmasına da izin verecek değildim, hayaletli bir evde yaşadığını fark edip korkudan altına kaçırana kadar eğleneceğim onunla! Kötü bir hayalet olacağım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Küçük Hayalet Meselesi
ДуховныеZeref geçirdiği bir kazadan sonra ölüm ile yaşam arasındaki çizgiyi ayırt edebilen gözlere sahip olmuştur. Ruhani varlıkları görebilen bu genç adam yeni taşındığı evde bir hayalet olduğunu fark edince onu görmezden gelmeye çalışır. Ama bu sevimli h...