MAVIS
Heyecanla ayaklanması içimde beni gördüğüne dair bir his uyandırırken onun tepkilerini izlemeye başladım. Açık kalan ağzını kapattıktan sonra yutkundu ve bana doğru bir adım attı.
Bana doğru, evet bana doğru geliyordu. Beni gerçekten görebiliyordu, yalnızlığıma artık veda edebilirdim, yani en azından ben böyle düşünmüştüm ta ki o yanımdan geçip cama gidene kadar.
"Aptal kafam..." Canı kapatırken kendi kendine konuşuyordu. "Camı kapatmayı unutmuşum, bu kadar soğuk olmasına şaşmamalı.
Gerçekten mi? Odadaki kutup soğukluğuna bulduğun en mantıklı açıklama gerçekten ama gerçekten bu mu? Bilmem farkında mısın ama yaz ayındayız, bir de hayaletlerin havayı hissedemediğini söylerler, bunun his algısı bizden de beter.
Hayal kırıklığına uğramış bir şekilde yatağımın üstüne çöktüm ve kafamı yastığa koydum. "Merhaba yalnızlık, ah evet hoşgeldin, teşekkürler ben de iyiyim."
İç çektikten sonra "Hiç umut yok sanırım." diye mırıldandım halimi düşünerek. Küçük bir kıkırdama sesi geldiğindeyse merakla yataktan doğrulmuştum.
Tepemde dikilmiş bana doğru bakıyordu elleri cebindeyken, yüzünde bir gülümseme vardı ve kıkırdıyordu. Delirmek üzereydim, beni görüyor muydu yoksa görmüyor muydu?
Elini uzattığında bir an bana dokunacağını sanmıştım nedense ama o az önceki gibi tam yanımda duran gece lambasını alıp "Ah şu eski şey..." demişti neşeyle. "Bunu da mı yanıma almışım. "Aah, çok nostaljik."
Kendimi geriye doğru attım. Böyle küçük heyecanlarla kendimi ümitlendirmekten vazgeçmem gerekiyordu, yatakta tepindim bir süre oflayarak. Cidden sinirimi bozmuştu bu durum benim.
Neden beni göremiyorlardı sanki? Ölü olabilirdim ama konumuz bu değildi, sonuçta hala vardım öyle değil mi? Sahi... Ben neden vardım hala? Neden yok olup gitmiyordum ki?
ZEREF
Ayağa kalkmıştım kalkmasına ama şimdi ne tepki vermem gerektiğini bilmiyordum. Onu görebildiğimi fark etmesi kesinlikle en son istediğim şeydi ama bir anda böyle garip davranmam da fazla şüphe çekiyordu.
Bir çıkış yolu ararken açık olan camı fark ettim. Kafamı cama doğru çevirdiğimde onun heyecanlı yüzüne bakmaktan da alıkoyamamıştım kendimi.
Beklentiyle beni izliyordu, tek bir hamle bekliyordu. Ona doğru attığım tek bir adım, tek bir hamle ve sonsuza kadar bana musallat olacaktı, hayır... Buna izin vermeyecektim.
Ona doğru ilerleyip yanından geçtim ve camı kapatırken ayağa fırlama amacıma saçma da olsa bir açıklık getirmeye çalıştım.
Bana bakışlarından ne düşündüğünü az çok anlayabiliyordum ama üzgünüm sevimli hayalet, gerçekte bu kutup soğunu dışarıdaki sıfır esintiye bağlayan aptalın teki değilim sadece senden kaçınmaya çalışıyorum.
Hayal kırıklığına uğramış bir şekilde yatağımın üstüne çöküp ve kafasını yastığıma koymuştu. "Merhaba yalnızlık, ah evet hoşgeldin, teşekkürler ben de iyiyim."
Onun üzüntüsünü yaşamasını fırsat bilerek uzun uzun bakmıştım bu haline. Gerçekten sevimli ve neşeli bir kıza benziyordu. Yalnız hissediyor olmalıydı söylediği şeyler düşünülünce.
İç çektikten sonra "Hiç umut yok sanırım." diye mırıldanmıştı. Yanaklarını sinirden şişirmiş suratı çok hoştu, hani sırf tepkisine gülümsemek için sürekli sinirlendirmek isteyeceğiniz tiplerdendi ve bu hali istemsizce kıkırdamama neden olmuştu.
Yataktan doğrulduğunu fark ettiğimdeyse aklımdan sadece "Kahretsin..." diyerek durum tespiti yapabilmiştim.
Tepesinde dikilmiş ona doğru bakıyordum ve kıkırdamıştım tavrından hemen sonra. İster istemez onu gerçekten görüp görmediğimi sorgulamaya başlayacaktı ama buna izin veremezdim.
Elimi uzattım bir kurtuluşa tutunmak ister gibi hiç düşünmeden. Neyse ki o kurtuluşu bulmakta çok gecikmedim ve onun tam yanında duran gece lambasını alıp "Ah şu eski şey..." dedim neşeyle. "Bunu da mı yanıma almışım. "Aah, çok nostaljik."
Yine hayalleri yıkılınca kendini geriye doğru atıp çocuk gibi tepinmişti yatakta ki bu sefer gülmemek için kendimi gerçekten çok zor tutmam gerekmişti.
Bu durum biraz da üzücüydü aslında, yalnız hissediyor olmalıydı. Bunu anlayabiliyordum ama sütten ağzı çok yanmış biri olarak artık hayaletler konusunda yoğurdu üfleyerek yemek zorundaydım. Yoksa ben de kaybolmaya başlayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Küçük Hayalet Meselesi
EspiritualZeref geçirdiği bir kazadan sonra ölüm ile yaşam arasındaki çizgiyi ayırt edebilen gözlere sahip olmuştur. Ruhani varlıkları görebilen bu genç adam yeni taşındığı evde bir hayalet olduğunu fark edince onu görmezden gelmeye çalışır. Ama bu sevimli h...