“Ben sadece seni seviyorum.” Dedi. Hayır hayır hemen kendimi kaptırmamalıydım. Hem o eşcinsel değildi. Olsa bana söylerdi herhalde. Bu fırsatı değerlendirip boynuna sarıldım ve “Bende seni seviyorum.” Dedim ama onun beni sevdiği gibi dostça bir seni seviyorumdu bu. Yanlış anlamaması için hemen ekleme yaptım. “Sen tanıdığım en iyi dostsun.” Dedim. Beni ittirdi ve sonra da öptü. Beni teselli etmeye çalışıyordu biliyorum ama kısa süre içinde öpücüğü sona erdirdim. “Seni en yakın zamanda okulun o*****larından biriyle yatırmak lazım, merak etme aramızda kalacak ve kimsenin bir anlık gafletin yüzünden seninle dalga geçmesine izin vermeyeceğim.” Dedim. Hemen oradan ayrıldım. Yüzümde güller açıyordu. Haftalardır beni kışkırtan o dudakları sonunda öpmüştüm. Gerçek bir öpücük olmasa bile bu benim ilk öpücüğümdü ve sonsuza dek özel olarak kalacaktı. O günden sonra Sam ile daha yakın olduk. Her şeyimizi anlatmaya başladık. Onunla ders çalışıyordum ve şakayla karışık aklımıza kazınan notlar sayesinde okul birinciliğine yükseldim. Gruplarına dahil olmamıştım ama Sam’in dans etme çabalarını görmek beni hem güldürüyor, hem eğlendiriyordu. Gün geçtikçe aslında ondan hoşlanmadığımı fark ettim. Daha kötüsü ben ona aşık olmuştum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Değişen Roller
Roman pour AdolescentsHerkese hitap eder neden mi ? Aşk din, dil, ırk, cinsiyet ayırt etmez.