Annesi koltukta otururken ben, bir yandan ağlıyor bir yandan ona pansuman yapıyordum. Gözlerini açınca bana sıkı sıkı sarılmıştı. Elimden geldiğince sakin bir şekilde tekrar yatmasını sağladım ve bunun ne olduğunu anlatmasını istedim. Derin bir nefes aldı sanki saatlerce anlatacakmış gibiydi ama konuşmaya başlamasıyla ve bitirmesi bir oldu sanki; “Kavga ettim.” Onu iyi tanıyordum, bu yalandı, besbelli büyük bir palavraydı. “Şimdi gerçekleri anlatıyorsun.” Dedim. Sert bir ifadeyle suratıma baktı ve konuşmaya başladı. “Bu konuşma bittikten sonra benden ayrılacaksın ve bir daha yanıma yaklaşmayacaksın, söz ver!” O an diyeceğimi bilemedim ve kabul ettim. Tekrar konuşmaya başladığında nefesim kesildi ve olanlara inanmadım.
“Etüt dersimden sonra eve geliyordum ve bizim okuldan 7-8 çocuk önüme geçti. Daha hepsini göremeden bir tanesi beni yere ittirdi ve bana vurmaya başladılar. Eğer sen ve beni bir daha el ele görürlerse aynısı sana da yapacaklarını söylediler. Şimdi git buradan.”
Dediğini yapmış odadan çıkmıştım, ağır adımlarla evinden ayrılmak üzere kapıya gittim. Bu da neydi şimdi. Net olan şey dövmek istedikleri kişi bendim ama Sam’e karışarak hata ettiler. Onu bırakmayacaktım bunu biliyordum çünkü bir planım vardı. Hemen Sam’in grup arkadaşlarını ve abisini aradım. Durumu anlattıktan sonra hepsi bizim evde toplanmıştı. Grubun kız üyeleri öğretmenlerin yolunu keserken ben onlara yem olarak gidecektim ve grubun erkekleri ben ve Sam’in abisi Tom hepsini dövecektik. Hiçbir aksaklık olamazdı, plan oldukça kusursuzdu. Yanlarına gittim ve net bir ses tonuyla “Sam’e hangisiniz dokundu?” diye sordum. Gülmeye başlamışlardı evet bu belki komik olabilirdi ama o an ciddiydim. Sorumu biraz değiştirerek tekrar sordum “Aranızdan hangi d** israfı vurdu diyorum, moron moron bakmayın ve hemen bana cevap verin!” kızmışlardı. Aralarından zayıf ve uzun olan bana doğru koşmaya başladı. Gelişine vurmuştum karnına kısa süreliğine yere yığılmıştı ancak ben nefes alana kadar yeniden ayağa kalkabilirdi. Sonrasında Tom, grup üyeleri ve ben hepsini iyi benzettik (Sadece iki tekme ve bir yumruk attım, kalanında dayak yedim). Tom, kardeşini kimin dövdüğünü öğrendi ve çocuğu öldürecekmiş gibi üstüne yürümeye başladı. Onu durdurdum, sakinleştirdim ve evine yolladım. Çocuğun kulağına eğildim ve “Bu sefer senin hayatını ben kurtardım.” Dedim. Havalı yürüyüşümle oradan ayrıldım. Diğer sokağa döndüğümde tüm ciddiyetimi kaybetmiştim. Hep o romanlarda ve filmlerde olan havalı yürüyüşü yapmıştım. Bu ölmeden yapmak istediğim yüz şeyden biriydi. Geriye kaldı doksan dokuz tane! Hemen Sam’in yanına gittim ve ona olanları anlattım. Umursamaz bir tavırla baktı ve bana “Hala benden ayrılmanı istiyorum, yoksa ben senden ayrılacağım.” Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Değişen Roller
Novela JuvenilHerkese hitap eder neden mi ? Aşk din, dil, ırk, cinsiyet ayırt etmez.