Bölüm 6

5.2K 208 94
                                    

Bir gün vazgeçmek zorunda kalırsak beni güzel hatırla.. 🍷

Ayten.

Keyifli okumalar.
Medya'daki şarkı ile beraber okuyabilirsiniz.
Pera-Veda Busesi

BATUR 'DAN

Sabah erkenden evden çıkmıştım. Bahar' ın beni merak edeceğini biliyordum ona haber vermek isterdim fakat ne diyeceğimi bilememiştim.
Hamile bir nişanlım varda ultrasona mı gidiyoruz diyecektim ya da
Fahişenin teki benden çocuk peydahlamış bende benden mj diye bir kontrol ediyim HAH
Koca bir kahkaha attım deliriyo olabilir miydim gerçekten.

Buse'nin evinin önünde durunca ona gelmesi için bir kaç cümlelik bir mesaj attım ve Bahar'ı düşünmeye devam ettim. Acaba kahvaltısını yapmış mıydı? Beni beklemiş miydi yada?
Büyük ve şu aralar işe yaramaz bir uzay boşluğu kadar derin bir boşluğa sahip olan kafamın içinde sadece Bahar vardı.
Ondan başkasını zaten düşünemezdim ki o benim herşeyimdi.

Yanağıma konan öpücük ile kendime geldim.
Sürtük.
Hastaneye geldiğimizde kadın doğum bölümünden Buse'nin randevu aldığı doktorun odasına girdik.
Doktorun ultrason aletini gezdirmesini izledim bir süre daha sonra bir yeri işaret etti.
Ne kadar bir şey anlamasamda Buse nin hamile olduğu kesindi, sıra babalık testindeydi bu çocuk benimse ikisinin de mezarı benim elimle kazılacaktı.
Doktordan çıktıktan sonra babalık testi için gerekli işlemleri hallettik sonuçların ertesi gün çıkacağı söylenince arabaya bindim ve Buseyi beklemeden şirkete geçtim.
Arkamdan taksiyle gelen Buse bugün bütün sınırları zorladığının farkında değildi.

Şirkette odamda konuşurken Bahar odama yani odamıza girerek yerine geçti. Gözlerindeki hayal kırıklığı beni  yakıp kül etmeye yeterdi.
Evet ona haber vermemiştim ne gelirken ne de giderken.
Buseyle bir kaç cümleden başka hiç bir şey konuşmadık en sonunda yanıma geldi ve dudaklarıma bir öpücük kondurup Bahar'ın bile karşısından yok olacağım o cümleyi kurdu.
'Görüşürüz sevgilim'
Buse odadan çıkınca Gözlerimi sonunda Bahar'a çevirebildim, yıkım tek anlamıyla bunu gördüm gözlerinde.
Daha sonra gözlerini benden kaçırıp önüne döndü ve bir şeylerle ilgilenmeye başladı.
Onda yarattığım hayal kırıklığının farkındaydım onu ne kadar üzdüğümün parçalara ayırdığımın, yıktığımın farkındaydım.
Ona umut vermiştim.
Lanet olsun.
..

Genç kız yorgundu ama yorgun olan bedeni değil kalbiydi. Bu kadar acı fazlaydı o minik bedenine.
Ne yapacağını düşündü ; buraya babasının borcunu ödemek için gelmişti kendini boş hayallere kaptırmamalıydı.
Borcunu ödeyip buradan defolup gidecekti.
Ama Batur'u bir daha görmeyecek olmak kalbini bir elin mengene gibi sıkıştırdığını hissediyordu.
Onu seviyordu, onu ruh eşi sanmıştı ama yanılmıştı.

Holdingden eve geldiklerinde ikisi de birbirleriyle konuşmuyordu. Bahar'ın soracak sorusu yoktu olsa bile Batur buna cevap verebileceğini sanmıyordu.

Batur kısa bir duşun ardından altına sadece eşortmanını çekip alt kata indi biraz televizyon izleyerek kafasını dağıtabilirdi ki o sonuçlar aklından bir türlü çıkmıyordu. O bebeğin babası o olmamalıydı eğer oysa bile bunu Bahar duymamalıydı. O bebek ortadan kaldırılmalıydı.

Merdivenlerden gelen ayak sesiyle oraya çevirdi bakışlarını genç adam
Bahar kırmızı şortu ve beyaz sporcu atletiyle yavaş ve düşünceli bir şekilde iniyordu.
Bu düşünceli halinin sebebi kendisiydi bunu da biliyordu, Bahar su içmek için mutfağa girdi ve bir bardak su içti telefonundan gelen bildirim sesiyle eline aldı ilk önce daha sonra bilinmeyen bir numaradan geldiğini gördü ve şaşırdı

Gönderen ; Bilinmiyor
Batur hakkında bütün Gerçekleri duymak istiyorsan bir saat sonra ******kafede ol.

Genç kızın içini bir korku kaplamıştı bu kim olabilirdi ki? Peki numarasını nereden bulmuştu?
Düşündü bir süre gitmeli miydi?
Aslında bugün o kadınla Batur'u o şekilde görmeseydi gitmezdi fakat içindeki büyük yangınların sebebini öğrenmek için gidecekti.
Gidecek ve ne oyunlar çevriliyor arkasından onu öğrenecekti.
Hızlıca indiği merdivenleri geri çıktı.
Ve odasına girip kapıyı kapattı.

Bahar'dan

Kot etek ve beyaz bir tişört giydim altına bilekten bağlamalı sandaletlerimi geçirdim ve boynuma siyah deri bir kolye takıp elime siyah bir çanta alıp merdivenlerden inmeye başladım.
'Nereye?'
Batur'un kalın sesi doldu kulaklarıma bir kelimesiyle bile beni heycanlandırabiliyordu ah gerçekten artık buradan defolup gitmek istiyorum yoksa duygularıma hakim olabileceğimi sanmıyordum.
' Arkadaşımla buluşacağım patron. Görüşürűz.'
Bu cevap ona yeterliydi şimdilik tabi ben gelene kadar çıldırmazsa.

Çağırdığım taksiye atlayıp mesajdaki bulunan konumu gösterdim ve beklemeye başladım.
Deniz kıyısındaki sakin bir kafenin önüne gelince ücreti ödeyip taksiden indim ve kafeye giriş yaptım.
Gözlerim Batur'un sevgilisinde takılı kaldı ah ne zordu ona ait bir kadınla karşı karşıya gelmek.
Kendimi toparlayıp her halinden beni beklediği anlaşılan kadının masasına geldim ve bir sandalye çekip oturdum.
O kömür karası gözlerini bana dikti ve bakmaya başladı, gözlerindeki nefret bariz bir şekilde ortadaydı.. Şaşırmadım.

'Hoşgeldin Bahar' m geldiğine sevindim. Nasılsın? '
Yapmacıklığımı desem ya da sahteliğimi itici ama ikisinin de büyük oranda bir katkısı olduğu kesindi.
'Hadi ama buraya beni nasıl olduğumu sormak için çağırmadığını ve nasıl olup olmadığım seni pek ilgiilendirmediğini ikimizde biliyoruz  değil mi ama?
Bu ses tonumu sevdim.
Yürü be kız zilli (!)
iç ses?
Eveeet bir sen eksiktin sende hoşgeldin.
Hoşbuldum canım :)
iç sesimle kısa bir hoşgeldin faslından sonra tekrar Buse 'yi dinleyebilmiştim.
' Aslında buraya Batur ile ilgili seninle konuşmaya geldim, daha doğrusu batur ve benimle ilgili. Bizimle ilgili. '
Ne demek istediğini gayet anlamıştım fakat ne yapmak istediğini hala çözmüş değildim.
Sözlerine devam etmesi için başımla onaylamakla yetindim.
' Batur ile iki yılı aşkındır nişanlıyız ve evliliğe de az kaldı. Yani bazı sebeplerden dolayı anlarsın ya '
Bana göz kırpıp elini karnına koymasıyla sanki içimde bir fırtına koptu.
Bu büyük bir kasırganında habercisi miydi yoksa?
'Bir bebeğimiz olacak'
Daha sonra buna benzer bir kaç kelime söyledi ve en sonda yıkılacağım o kelimeler ağzından çıktı.
'Yakında Batur ile evleniyoruz.'
Gözlerim doldu, dilim tutuldu ne diyeceğimi bilemedim ki bir şeyler söylemeye kalksam dilim döner mi ondan bile şüpheliydim.
Karşısında ağlamamalıydım, bu kadar güçsüz olmamalıydım.
Hızlıca oturduğum sandalyeden kalktım ve devrilen sandalyeyi umursamadan kendimi kafenin dışına atıp koşmaya başladım.

Sonra kulağıma gelen acı bir fren sesi,
Karşımda arabasından inen Batur'un feryadı ve bacaklarıma değen sert cisimle havalanmam daha sonra da sert bir şekilde yere çakılmamdı.
Gözlerimi kapattım ve ruhumu yavaş yavaş serbest bıraktım.
Sevdiğim adamı başkası ile görüp her gün ölmektense en azından bir kez ölüyordum.
Dudaklarımı araladım ve karşımda çaresizce elimi tutmuş bekleyen o adama şu kelimeleri fısıldadım.
'Umarım bebeğiniz sana benzer ona iyi bak.
Ve dolabımda senin için bir kutu var.'
Gözlerim kapanmadan önceki söylediklerimden sonra Batur 'un bağırışlarını bana seslenişlerini de duymaz oldum.
Susamıştım ve kalp atışlarımın yok denebilecek kadar yavaş olan ritmini kulaklarımda uğultuyla birlikte duyabiliyordum.
Belki de son buydu benim için.
Her masal mutlu sonla bitmek zorunda değildi ya?
Ne Pamuk prensesi gerçek aşk uyandıran prens ve daha sonra sonsuza kadar musmutlu yaşayan bir masalın içindeydim. Kurbağayı öptüğümde bir prens meydana getirebilirdim.
Benim bu masalda yerim yoktu, bu masalın prensesi ben değildim.
Sanki bir diziye sadece  bir bölümlük alınmış bir figüran gibiydim.
Buradaki sürem dolmuştu ve ben artık gidiyordum.


Biraz geciktim farkındayım ama bayram ziyaretleri misafirler vesaire yazmak için vakit bulamadım.
Umarım beğenirsiniz.
iyi geceler.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 15, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BORÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin