Eylül'den
Yağmurda sırılsıklam dans etmek tam Ali'likti.Deli sevgilim benim.Aynı zamanda bir o kadarda romantiktir tabii.Yine bir delilik yaptı,aşkın sonuna kadar dans et benimle dedi ve dudağıma eğildi.Şarkının melodisi kulağımda gezinirken karnımda uçuşan kelebekleri devre dışı bırakmamak gerekti.Kalbimin sesi yine kaf dağını aşmıştı.DANS ME TO THE END OF LOVE bizim ilk öpücük şarkımız bana her defasında ilk gün ki hissi anımsatıyordu.Herşeyim..Nasıl bilebilirdim onun hayatımı bu kadar değiştirip ayarlarımla oynayacağını.Asi kız,buzlar kraliçesi,bayan ukala doktor ve ya her neyse şimdi sırılsıklam aşık birine dönüşmüştü.360 derece bir dönüş desek yalan olmazdı.Yağmur sağnaklaşınca birbirimizden ayrıldık.Etarafımıza baktığımızda gördüklerimiz gözlerimizi yerinden oynatabilirdi.Alp'le Esma'ya tamamda Oğuz'la Bahar da birbirlerine sımsıkı sarılmış dans ediyordu.Sanırım yağmur herkesi romantiklestiriyordu.Romantik akşamların mimarı yağmurdu bu günden sonra bu hipoteze varmıştım.Tüm düşüncelerimi bir kenara bırakıp Ali'ye ne ayak bunlar der gibi baktım.O da dudaklarını büküp bilmiyorum ki dedi.Allahım bu tatlılığın kaçıncı evresi.Dayanamadım gittim Ali'nin gamzesine minik bir buse kondurup tüm varlığımla ona sarıldım.Bir anda gök gürüldedi ve hepimiz kendimizi içeri attık.Sırılsıklam olmamıza rağmen Bahar'ın yüzünde memnununiyet vardı.Tabii nedeni meçhul🤣Ben kızların Ali de erkeklerin üzerine bir şeyler verdi.Hepimiz kurulanınca Ali bize birer fincan kahve getirdi ve yavaşça yanıma sokuldu varlığı bile huzur doluydu.Bahar'dan
Inanmıyorum Oğuz'la sımsıkı sarılıp dans etmiştim bu ben miydim? Bir de üstüne üstük üzerimde garip bir memnuniyet vardı.Ne güzel gözleri vardı.Deniz olsa derinliklerine dalsam,gök olsa bakmalara doyamasam.Ne diyorum ya ben Oğuz o Oğuz.Düşlerimden sıyrılıp Eyvah telefonumun sarjı bitmiş dedim ve kendime sarj aleti almak için Eylüllerin odasına koştum.Ben sarj aleti ararken bir anda her yer zifiri karanlık olmuştu.O anın korkusuyla dudaklarımdan istemsiz bir çığlık koptu.Esma sesimi duyunca Bahar iyi misin diye bağırdı.Bende tüm soğuk kanlılığımla iyiyim bir şeyim yok dedim ama aslında gerçekten bir korku kaplamıştı içimi ve giderek bir çığ gibi büyüyordu.Ben yere çömelmiş korkumla cebelleşirken bir ışıltı bana doğru yaklaştı.Bu ışıltı Oğuz'un gözleri mı diyenler yanıldınız bu telefonun flaşı😅
Tamam kızmayın hemen romantizm sandınız ama o kadar da değil ufacık bir dans için romantizme bağlamama gerek yok.Oğuz yanıma yaklaştı ve elini uzattı korkma ben burdayım diye fısıldadı.Ardından derin bir nefes aldı sonra bende derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım.Merdivenlere yöneldiğimizde gelen çığlık sesleriyle ürperdim ve korkuyla Oğuz'a baktım yüzünden anlaşılacağı gibi korktuğu barizdi.Biz aşağı indiğimizde bir kadın sesi yardım edin diye şiddetli bir şekilde bağırıyordu.Ardından duyulan çocuk çığlıkları tüyler ürperticiydi herkesin beti benzi atmıştı.Etrafima bakınırken gözüm pencereye ilişti.Kekeleyerek sadece ev yanıyor diyebilmiştim.O anki adrenaline hepimiz koşar adım yanan eve ilerledik.Yağmurda ne yangını diyeceksiniz.Ama yağmura rağmen alev alan bir ev boylu boyunca karşımızdaydı.İtiraf edeyim korkmuştum.Allahtan Ali Hoca itfaiyeyi ve ambulansı aramayı akıl etmişti yoksa bize kalsa ev kül olsa anca aklımıza gelirdi aramak.Kafamı Esma'ya çevirdim Esma ağladı ağlayacaktı,Eylül ise tüm soğuk kanlılığıyla bir şeyler düşünüyor gibiydi.Eylül'den
Yangını görünce düşüncelere dalmıştım ilk aklıma gelense Çınar'dı.Ya içerde tıpkı onun gibi çaresiz çocuklar varsa bu düşünceyle içim evin yangınından daha çok yanmıştı.Bayılacak gibi olmuştum.Bir şeyler yapmalıydım onları çaresizliğe sürükleyemezdim.On saniyeliğine gözlerimi kapadım ve derin bir nefes aldım ben felaket anında oturup bekleyenlerden değildim eğer gücüm varsa felakete karşı savaşırdım ve gücüm bitene değin harp meydanını terk etmezdim.Etmeyecektim de deyip kendime güç verdim ve hızlı bir hamleyle evin içine daldım.Ardımda Eylül ne yapıyorsun gel buraya mavim diye haykıran Ali Asaf , gördükleri karşısında dik duramayıp kendini yere atan ve Eylül gitme diyenbir Esma bırakmıştım.Yapmalıydım çünkü Eylül olmak bunu gerektirirdi.Evin koridoruna girince konsantire olup sesleri dinledim ani bir refleksle yukarı çıktım.Pespembe bulutlar pamuk şekerler gibi pembemsi bir odada yerde hareketsiz yatan genç kadını görünce nedendir bilmem aklıma annem gelmişti duygularımdan sıyrılıp nabzına baktım.Nabzı vardı çok şükür.Sonra duyduğum ağlama sesiyle ürperdim ve sesin olduğu yere yöneldim kafamı kaldırıp bakınca küçük bir kızın elindeki pamuk şekerle kahrolmuşçasına ağladığını gördüm.Kızın göz yaşları pamuk şekerini ıslatmıştı.Usulca yanına yaklaştım ve eğilip yanağını okşadım.Bana yalvaran gözlerle baktı ve annem onu kurtar lütfen dedi sonra tekrar sayısız hıçkırıklara boğuldu.O an minik kıza bakınca kendimi hatırladım ve gözlerim doldu.Ben de tıpkı onun gibi pembe bulutlarla büyümüştüm ama farkına vardım ki pembe bulut yoktu tüm bulutlar simsiyahtı.Pamuk şekerlerde sadece hayal kırıklığıydı hayır Eylül şu an hiç sırası değil geçmişi hatırlayıp ahlanmanın.Kendimi toparladım ve minik kıza en sevecan halimle tamam prenses korkma ben burdayım seni de annen de kurtaracağım dedim.Bu sayede küçük bir tebessüm kazanmıştım.Kazandığım tebessümün büyüsüyle kollarımı ona uzattım ve gel işareti yaptım.Bana doğru uzandı ve onu kollarıma alıp kucakladım.Sonra aşağı doğru yöneldim.Minik kızın nefes alış verişinden ne kadar korktuğunu hissedebiliyordum.Onu rahatlatabilmek için hafifçe sırtını sıvazladım.Bir eliyle boynuma sarılıyordu diğer eliyleyse kabusumun simgesi pamuk şekeri tutuyordu.Ne yazık ki pamuk şeker onunda kabusunun simgesiydi.Merdivenlerden inerken önümüze alev almış bir parça düştü o parçayı güçlükle aştım ve merdivenlerden kurtuldum.Koridora doğru yönelirken karnımda bir sancı hissettim ve aniden iki büklüm olup yere çömeldim.Minik kızı bir elimle tutarken diğer elim karnımdaydı.Eyvah bebeğim diye inleyince kızın elindeki pamuk şeker düştü ve bebek mi abla sen hamile misin diye endişeyle fısıldadı.Güçlükle evet diyebildim.Oda elini karnıma koydu ve dayan minik melek senin annen çok güçlü çünkü hamile olduğu halde kendini yangının ortasına atıp beni kurtardı.Ama ben sana kötü şeylerden bahsetmeyeyim üzülme hem daha çok küçüksün.Mesela pamuk şekerlerden bahsedeyim sana pembe bulutlar onlar annem hep öyle der tadı çok güzeldir pamuk şekerin ben pamuk şeker yediğimde aklıma musmutlu masallar gelir neyse doğunca sen de yersin belki de birlikte yeriz.Umarım geçmiştir acın dedi ve karnıma eğilip minik bir buse kondurdu.O an keşke hep çocuk kalsaydım ve hayata toz pembe umutlarla bakabilseydim dedim.Ama şu an hiç sırası değildi.Kendimi topladım ve minik kıza dönüp bak pembe bulutların prensesi dikkatlice hemen kapıya koş ve orda bekleyenlere olanları anlat sana güveniyorum bu görevi pembe bulutların prensesine yaraşır bir şekilde tamamla dedim ve eline minik bir buse kondurduktan sonra daha fazla dayanamayıp pembe bulutların yanına doğru yere serildim.Ali Asaf'tan
Eyluül'ün yanan eve gireli neredeyse 15 dk oluyordu bana kalsa çoktan Eylül'ün yanına gitmiştim ama bizimkiler beni bırakmıyordu.Ya Eylül içerde bebeğimiz içerde oraya gitmeliydim ama olayın şokuyla donup kalmıştım ardından evden bir karaltı çıktı bu minik bir kızdı.Ona doğru eğildim korkudan titriyordu.Annem annem ve hamile bir abla var içerde.Hamile olan abla beni getirirken koridorda sancılandı ve beni buraya gönderdi lütfen onlara yardım edin dedi ve yere çömelerek ağlamaya başladı.Başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü sanki ama bu saatten sonra kimse beni tutamazdı.Her şeyi hiçe sayıp her şeyim için bir hışımla eve yöneldim.Alev alan kapıyı aştıktan sonra koridora yöneldim.Eylül ordaydı yanına koştum ve kucağıma aldım.Eylül'ü kaldırınca yerdeki kanı farkettim.Allahım ne olur koru onları diye sayıklarken evin dışına doğru ilerledim.Merhaba birtanecik okuyucularım🤚
Nasılsınız iyisinizdir umarım.
Eylül demek aksiyon demek diyip
Aksiyon dolu bir bölüm yazdım💛
Ne demişti Bahar Tunç o kızın göbek adı bela...
💎O zaman ben sizden bir Bahar Tunç sözü rica edeyim.
💎Bir de karakterlerin ağzından yazmam iyi oluyor mu onu sorayım???
💎Cuma bayram bölümü cuma atsam okumaya vaktiniz olur mu?Oylamayı unutmayın❣
Sevgiyle kalın💕
Sizi çok seven bir çift Aley hayranı💙😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başucumdaki Mavi💙
RomanceMavi bir çift göz neler katabilir hayatınıza? Bu mavi bir çift göz hayata yaşamayı katıyor. Kalp atışım o maviliği görünce bir anda hız buluyor sanki okyanusun derinliklerinde boğulacak gibiyken bir anda göğü görmek gibi işte bu yüzden o benim Başuc...