Bölüm 1

404 17 7
                                    



Merhaba sevimli okurum eğer sende bendensen
başlangıcı okumadan 1. Bölüme geçtin. Ve eğer şimdi dönüpte başlangıcı okumazsan bu kitaptaki hiçbir olayı ve sebebi anlaman mümkün değil. Lütfen dön ve başlangıcı da oku , ancak saten okumuşsan sana keyifli okumalar .

     -1305 ,1305 heyyy sana diyorum. Uyan artık.

    Gözlerimi araladığımda karşımda 287'yi görmeyi gerçekten de beklemiyordum. Ahhh tanrım onun burada ne işi vardı.

   -Gecenin bir saatinde kızlar yatak hanesinde ne işin var? Delirdin mi ? diye sordum.         

Yüzüme o kapkara siyah gözleriyle şaşkın ve salakmışım gibi bakarken gerçekten ne kadar salak olduğumu fark ettim. Bu son ve özel geceydi.Hızla yataktan çıkıp üstüme bir ceket alırken

   -Ne kadar geç kaldım ,başladılar mı ? diye sordum. Gözleriyle beni takip ederken "Çok değil ama her an başlayabilirler." dedi. Büyük salona vardığımızda neredeyse tüm okul oradaydı. En büyüklerimiz olan ikizler 455 ve 456 ellerindeki şamdanlarla salonu aydınlatıp kasvetli bir hava yaratmışlardı. 287 ile boş bulduğumuz ilk yere otururken, birbirlerine hiç benzemeyen ikizler salona "Eksik var mı?" diye sordular. Cevap gelmeyince konuşmaya başladılar:

   -"Burada bulunma sebebimizi hepiniz bilmenize rağmen yeni gelenler için bir kez daha söyleyelim.Biz kış doğumlular yarın 15 yaşına giriyoruz ve buradan gidiyoruz. Ve bir gelenek haline gelen efsaneleri bugün size anlatacağız ki siz de sizden sonrakilere anlatasınız tıpkı bize anlatıldığı gibi.Öncelikle hepiniz hoş geldiniz." Salondan büyük bir alkış yükseldi.

   İkizler daima bir birlerinin kelimelerini tamamlayarak konuşurlardı, tıpkı şu anda olduğu gibi. 455 upuzun kıvırcık saçları, yeşil gözleriyle ikizi 456'ya hiç benzemiyordu. 456 ikizine oranla bembeyaz tenli kısa saçlı ve mavi gözlüydü. İkizlerin benzer olan tek yanları düşünceleriydi. Asla farklı şeyi savunduklarını görmemiştim. Tarzları hariç...

   -Öncelikle iki büyük efsaneden bahsedeceğiz. İlki efsanevi silahlar. Efsaneye göre halkımızı dörde bölen kurucular yani her bir elementin efendisi güçlerinin bir kısmını çocuklarına aktarırken bir kısmını silahlarına aktarmışlar. Ancak çocukları tüm güçleri üzerlerinde toplamak isteyince elementlerin efendileri silahlarını dünyanın dört bir yanına saklamışlar. Ancak nereye sakladıkları maalesef bilinmiyor. Ve şu ana kadar da hala bulunamadı.

   Kalabalıktan bir ses , ilk dinleyişi olduğunu belli edercesine "Bahsettiğiniz güçler ne?" diye sordu. İkizler küçük çocuğu hoş görüp anlatmaya devam ettiler :

   -Efendilerin çocuklarına bahşettikleri güçler elementleri yönlendirmek yani suya, havaya, toprağa ve ateşe şekil verebilmekti. Bunun yanında yağış, doğal afet ,hava durumu, ve bitkilerin yaşamlarına yön verebilmek gibi özellikler de verdiler.Ancak aç gözlü çocukları dahil kimse silahların güçlerini öğrenemediler. Onlar hakkında bildiğimiz tek şey su efendisinin kılıcı ,hava efendisinin yay ve oku ,toprak efendisinin kalkan ve mızrağı , ateş efendisininse devasa bir çekici olduğudur.Başka bir efsaneye göre ise hava efendisin oklarının şimşekten olduğu düşünülüyor.Bunlar dışında elimizde ne yazık ki başka bir bilgi bulunmuyor .

Salondan sanki ilk kez duymuşlarcasına "Yaaaaaa" sesleri geldi.

ikizler:

-"Çocuklar rol yapmanıza gerek yok .Bunların hepsini zaten bildiğinizi biliyoruz." dediler.

Bunun üzerine salondan gülme sesleri yükseldi.

287'ye baktığımda onun da baktığını gördüm. Yakalanmışçasına hemen bakışlarını kaçırdı. Ardından bana:

-"Sıkıldın mı ?" diye sordu."Aslında pek sayılmaz. İlk dinleyişimizi hatırlıyor musun , seninle tanıştığımız anı?"dediğimde başını iki sana sallayarak sıkıntıyla o simsiyah gözlerini bana dikti ve "Unutur muyum o lanetli günü . Hayatım o gün kararmıştı." dedi.Omzuna sert olmayacak şekilde vurduğumda gülüştük. Ve ikizlere geri dödük. İkizler:

-Sonraki efasanemiz de bu konuyla bağlantılı ,ancak anlatabilmemiz için sessiz olmalısınız. dediklerinde salon ancak sessizleşmişti. Anlatmaya devam ettiler." Bildiğiniz üzere su kraliyet ailesinde sadece kraliçe Lena bulunuyor. 15 yıl önce kraliçe Lena'nın eşi Huron ve erkek kardeşi Çali arasında anlaşmazlık çıkmıştı. Bundan kısa bir süre sonra ikisi de ortadan kayboldu. Ve kraliçe Lena çocuğu eğitim için alındığında tamamen yalnız kaldı. Ancak biz bu kavganın taht kavgasından kaynaklandığını ve ortaya çıkan bu rekabet yüzünden efsanevi silahları kim bulursa onun tahta çıkacağı görüşünde olduklarını düşünüyoruz. Ancak 15 yıldır ikisinden de hiçbir haber alınamadı." Eğer ikizlerin dedikleri doğruysa kraliçe Lena yıllardır su halkını tek başına yönetiyordu. Genç yaşına rağmen hemen hemen bizim yaşlarımızda bir çocuğu olmalıydı. Tahtın varisi olduğu söyleniyordu. Hava ve suda halkı kraliçeler ateş ve toprakta ise halkı krallar yönetiyordu. Bu durumda çocuğunun kız olması gerekliydi. 287'ye döndüm ve :

-Sence içimizden birileri kraliyetten olabilir mi ? diye sordum. Kara gözlerini yere dikti, elini uzamış saçlarının arasında gezdirdi. Bir şeyler düşünürken daima böyle yapardı. Yüzünü sonunda bana çevirdi. "Ateş kralının torunu geçen yaz belli oldu. Adı sanırım Kvılcım'dı. Hava kraliçesinin çocuğu daha çok küçük olmalı , evliliklerinin üzerinden o kadar da uzun zaman geçmedi. Toprak kralının ve su kraliçesin çocuklarının hemen hemen bu zamanlarda belli olması gerekli. Ama içimizden kimler onlar olabilir inan bana tahmin etmesi çok zor. Söylediklerinde haklıydı ,bunu bilmesi çok zordu.

Yarın olacak olanları düşünmek çok heyecan vericiydi. Ancak aynı zamanda ürkütücüydü de. Ne de olsa gerçek dünyayı şu ana kadar hiçbirimiz görmemiştik. İnsanlar nasıldı , ailemizle tanışacaktık bizi sevecekler miydi? Güçlerimizi kontrol edebilecek miydik ?Bütün bunlar birer belirsizlikti.

Öğretmenlerimizin dediğine göre doğuştan sahip olduğumuz güçler onları kontrol etmeyi bilmediğimiz sürece ciddi sorunlara, yaralanmalara yol açabilirmiş.

İşte bu sebepten bize doğduğumuzda yeteneklerimizi kullanmayı engelleyen bir büyü yapılıyormuş. Duyduğumuza göre bu büyü ,büyük suçlar işleyen kişilere de yapılıyormuş , ama şu ana kadar böyle birini duymadım. Anlaşılan Almey Krallığı güvenli ve huzurlu bir yer gibi gözüküyor. Umarım özgürlüğüm tutsaklığım olmaz.

ElementlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin