Adım Mert 18 yaşındayım. Ailemin tek çocuğuyum tabii bir ailem varsa..
Evet babam bizi ben daha 8 aylıkken terk edip gitmişti, bu zamana kadar evimizi geçindiren annem idi ama yinede çok şükür durumumuz gayet iyiyidi, annem benim herşeyimdi ben onun için o benim için yaşıyordu bir nevî birbirimize tutunarak yaşıyorduk artık 18 yaşına gelmiş genç delikanlıydım yani evin reisi bendim, artık hem çalışmam hem okumam lazımdı bazı konularda baba eksikliğini yaşasamda yine umursamıyordum ama küçükken dışarda çocuklar falan hep döverdi eve gelip birisine söyleyecek kimsem yoktu annem vardı onada söyleyemezdim canı yanmasın üzülmesin diye saklardım geceleri ağlardım.. ama artık büyüdüm takmıyordum böyle şeyleri bazen iyi bile olmuş babamın gittiği diyordum çünkü dışarda büyümüş kötülükleri görmüş sert bir gençtim. Hep okuyordum hep, zamanım ders çalışmaya ya da bir kitap okumaya gidiyordu hedefim büyüktü bu yüzdende çok çalışmam lazım. Hedefim okulu bitirip iyi bir üniversiteyi bitirip annemi mutluluk gözyaşlarında görmekti. Evet benim hayatım böyle geçti şimdi ise hem çalışıyordum hem okuyordum onun dışında da kursa gidiyordum.Yaz tatilindeydim bu tatilde bir dayının yanında kuaförde çırak olarak çalışıyordum onun dışında kursa gidiyordum. Okulumun bitmesine sadece 1 yıl kaldı ve yavaş yavaş okulun başlamasına az kalmıştı..
Yazarın ağzından.
Mert aslında yerine göre davranan kalbinde baba eksikliğini taşıyan üstüne bir de sevdiği kişiyi kaybeden bir yaralı kuşdu. Aslında komik bir o kadar da sert olan bir delikanlıydı okulda tanınan yetim olduğunu kimse bilmeyen bir fenomen çocuktu tanınma nedeni ise bir çok sosyal medyada şarkı, klip gibi videolarından tanınıyordu sevilen bir çocuktu gizemliydi kimseye ama kimseye bir sırrını anlatmazdı öyle tanınıyordu ama yakın olan sadece bir kaç arkadaşları vardı içine kapanık olması arkadaşlarının az olmasına bir etkiydi. Asıl onu yaralayan ise aşık olduğu kızın annesinin öldürülmesi sonucu kızın ailesinin şehri terk etmek zorunda kalmasıydı. Mert ile bu kız birbirine aşıktılar ama birbirlerine bir türlü kavuşamıyorlar. Mert okulda tanınan sevilen birisiydi genellikle mert'e sataşmaya kimse yeltenemezdi çetesi olan güçlü birisiydi. Kız ise kimseyle konuşmayan sürekli derse odaklı neşeli, güler yüzlü, kimseyle bir derdi olmayan bir kızdı.
Mert Çalhanoğlu.
Yaz bitmişti yarın okulun ilk günüydü 12.sınıf oluyordum. Annem sürekli erken uyu oğlum yarın okul diye tutturmuştu. Bende anne dır dırını duymamak için odama geçtim ışığı söndürdüm yatağa geçtim şarkı dinliyordum biraz internet'te gezinirken zaten uyuya kalmışım. Saat 7:30'du annem odama gelip ayağımdan çeke çeke yataktan düşürerek uyandırmıştı, ben anneme büyüdüğümü ne kadar kanıtlasam'da hala annemin kuzusuydum..
Sabah erkenden kahvaltımı yapıp giyinip çıkmıştım okula vardığımda daha dersin başlamasına 45 dakika falan vardı. İlk günün verdiği heyecanla arkadaşlarımda erken gelmişti ayların verdiği özlem ile tanıdığım tanımadığım arkadaşlarla sohbet edip oturuyordum nihayet benim canım arkadaşım gelmişti..
"Ali olum nerdesin geç kalmazdın" diye seslendim ayağa kalkmış selamlaşmayı beklerken, Ali genellikle okulun ortasında hep geç kalıp devamsızlık hakkını bitirir ve sınıfta kalmamak için hep erken gelirdi. "Trafik vardı ya kusura bakma"dedi özel selamlaşmayı yaptıktan sonra okulun bahçesinde sınıf arkadaşlarımızla öyle sohbet ediyorduk, zil çaldı sınıfa girmek için bloğa doğru yürürken gözüm bi an okulun girişine takıldı birisi geliyordu koşa koşa gelen bir kızdı ve tanıdıktı bloğa yaklaşırken bi an şoka uğramıştım öyle dona kalmıştım adeta ne diyeceğimi bilemiyordum önümüzden geçti ve sınıfına girmişti gelen Zeynep idi tabi bizimkiler anladı durumu "Kanka gördünmü geleni" diye sessizce konuşmuştu kız duymasın diye, bende artık şoku atlatmış bir şekilde sevincimi içimde tutamadan sesli bir şekilde "Beyler Zeynep geri dönmüş" diye bağırdım o kadar sesliydi ki bunu Zeynep bile duymuş ama belli etmemişti, bende napacağımı şaşırıp sevinçten aliye sarıldım... ama neden beni görmemezlikten gelmişti? Tamam bir türlü birbirimize açılmadık sevgili değildik ama bunlar beni görmemezlikten gelmeye bir sebep değildi.Peki neden, ne zaman, hangi sebeple geri gelmişti,nasıl tanışmıştık?
Herşey bundan 3 yıl önce annemin bir dans gösterisinde Zeynep'i göstermesiyle başlamıştı....Arkadaşlar bu benim size ilk ve şimdilik son yazmam olacak çünkü hikaye yi her bölüm bitişi böyle bir şeyler yazıp bozmak istemiyorum o yüzden bunları iyi okuyun sevgili okurlarım..
Hikaye nasıl olmuş nasıl olsa daha iyi olur ve ya tam gaz devam mı her türlü yoruma açığım ve sizin yorumlarınız benim için çok önemli bu benim ilk hikayem olduğu için kötüyse zamanınızı çaldığım için şimdiden özür dilerim bi 5 bölüm falan sonra tekrar böyle bir yazıyla karşılarşırsınız sizi seviyorum iyi okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sensizlik Hissi
RomanceZordur insanın sevdiğini görememesi, dokunamaması, kokusunu içine çekememesi. Genç bir delikanlının sevdiği kıza kavuşamamasını buna rağmen yıllardır onu sevmesini anlatan uzun soluklu bir roman bakalım yıllar sonra sevdiğine kavuşabilecek mi....