Sabah telefonun alarmı çalmasa olmuyor mu uykumun içine bigün de etmes.... partiiiii... Bugün parti vardı evet bugün parti var ve Deniz erken gitcek tabi bende ve Kaan ya Berk gelir mi ki? 1 haftadır Deniz'e ne kadar sormak istesem de sormadım ve şuan meraktan ölcektim. Hem bi dk ya ben neden merak ediyorum ki? Yok hayır ona karşı bişey hissetmiyorum
-Ohaa bugün benim doğum günüm ve sen hazır değil misin?
İç sesimle olan savaşımı bölen Deniz'e çok teşekkür ediyorum.
-Sanada günaydın.
-Off hadi Derin kalk Kaanlar gelecek şimdi çabuk hazırlan.
Kaanlar? mı yani biri daha var kardeşi mi ki nolur o olsun
-Kaanlar?
-Evet Derin Kaanlar kardeşi Berk ile hadi hazırlan artık daha kalkmadın bile, Deniz sitem ederken kalktım elbisemi alıp banyoya gittim yarım saat sonra hazır bi şekilde odaya girdim.
-İlk önce nereye gitcez?
-Önce kuaföre oradan da cafeye geçcez ama ilk evden çıkalım artık.
Anneme görüşürüz dedikten sonra sonunda evden çıktık birkaç dakika geçmeden evin önünde siyah mercedes durdu evet gelmişlerdi. İçimden mutluluk dansını yaparken Deniz'in dürtmesiyle kendime geldim. Deniz, Kaan'ın yanına öne oturunca Berkle ben arkadaydık. Bay egomuz telefondan kafasını kaldıracak mıydı acaba hem kimle konuşuyordu sevgilisi mi vardı ki? Varsa bile hem banane.
-Neden bana o kadar dik baktığını söylücek misin?
Alışkın olmadığım bir ses ile irkildim. Egosu tavan taşımızdı bu.
-Ha?
-Bana...
-Anladım ne dediğini sadece bu fikre nerden ulaştığını anlamadım.
-İyi.
Hıh iyimiş gerizekalı. Kulaklığımı çıkarıp müzik dinlemeye başladım. Araba kuaförün önünde durunca indik işimiz bitince haber vermemizi söyleyip gittiler. İkimiz de saçlarımızı su dalgası yaptırdıktan sonra hafif makyajla hazırdık. Deniz, Kaan'ı aramak için telefonunu aldığında oha diye mırıldandı. Ona baktığımı fark etmiş olacak ki "Kaan msj atmış kavgaya gitmek zorunda kalmış ya Derin söyler misin benim doğum günümden daha önemli ne olabilir ki yetişirim demiş ama ya gelmezse?"
-Tamam üzülme geç kalmaz merak etme.
***
Cafeye girdiğimizde resmen büyülendim. Tamam Deniz zaten zevklidir ama bu kadar beklemiyordum. Masalar, sandalyeler toz pembe renkli duvarların sarı rengiyle heryer çok güzel görünüyordu. Ve garsonlar -bugün yağmur yerine gökten taş yağmış- mankenleri aratmıyorlardı. Yavaş yavaş arkadaşlar gelirken Kaan'ın halen gelmemiş olması Deniz'i üzsede belli etmemeye çalışıyordu.
***
Parti başlayalı 1 saat olmasına rağmen Kaan yoktu ve Deniz pastayı Kaan gelene kadar kesmiceğini söyledi neredeydi ki bu?
Deniz'den habersiz Kaan'ı aramaya karar verdim. 'Aradığı....' off kapalı. Tabi ya Berk onun numarasının olduğu aklıma gelince hemen aradım. Çalıyor ve evet 4. çalışta açtı.
-Alo
Yok artık kavga da kız olmucağına göre ama telefonu açan bi kız.
-Kimsiniz?
-Öncelikle telefon sahibinin nesi oluyorsunuz?
Hiçbirşeyi.
-Arkadaşıyım siz kimsiniz?
-Arkadaşınız yaralı ve baygın bi şekilde bulundu şimdi ambulanstayız ******* hastanesine gelin lütfen.
Dıtt dıtt... Kapatmış.
-Derin iyi misin? Noldu?
-Eflal .. Eflal, Deniz nerde?
-İçerde neler oluyor?
Eflal'a hiç birşey demeden Deniz'in yanına gidip sarıldım.
-Derin ne oluyor neden ağlıyorsun?
-Deniz ..
-Derin söylesene noldu?
-Berk.. Berk yaralı bulunmuş ****** hastanesine götürüyorlarmış Deniz hastaneye gidelim.
-Peki Kaan?
-Bilmiyorum Deniz gidelim.
Cafeden çıkıp gelen taksiyi durdurduk. Hastanenin ismini söyledikten sonra ikimizden de ses çıkmadı.
-Derin ya Kaan'a birşey olursa.
-Olmucak Deniz iyileşcekler.
Hastanenin önüne gelince ücreti ödeyip indik.
Çok geçmeden Deniz'e bi kadın sarıldı sanırım Kaanla Berk'in annesi.
-Kızım...