Two: "You are my clarity."

33 22 14
                                    

İf our love is tragety, why are you my remedy?
İf our love insantly, why are you my clarity?
(Medyadaki şarkı da önerimdir :))

Amilie, Angela gittiğinden beri laboratuvarda doktorlara yardımcı oluyor, kendini oyalamaya çalışıyordu. Gabriel ve Jesse'yle daha önceden arkadaşlığı olmuştu ve onları az çok tanıyordu. Gabriel yapmasa bile Jesse yapmak isterse kötü şeyler yapabilen biriydi. Ve Amilie'nin Angela'ya zarar gelmesi en istemediği şeydi. Burada onun tek dostu Angela'ydı. Amilie herkes gibi hissiz olmasına rağmen, nedense daha hissiz gibiydi. Hiç konuşmaz, bakışlarıyla insanları kendinden uzaklaştırırdı. Bilim insanları, onun içinde nefret hissinin bir şekilde bulunduğunu biliyorlardı. Yani Amilie, özeldi. Nefretin temsilcisiydi.

Zaten şu an düzeltmeler ilacı bu şekilde bulmuşlardı. İçindeki nefret hissinin biraz değiştirilmiş hali mutluluk bulunduktan sonra, kalan hisler kolayca bulunmuştu.

Dalmış olduğu düşüncelerden onu uyandıran Zee oldu.

"Doktor Amilie, önemli bir şey bulduk."

Hızla ayağa kalkıp Yura'nın yanına gitti ve Fie'yi dinlemeye başladı.

"İlk sorunlu atomu bulduk ancak bir sorun var."

Fie'nin sözlerin Maratha devam etti.

"Atomlar birbiriyle paylaşım yaptıklarından dolayı tanecikler karışmış. Ve bu bulduğumuz atomun içerisinde, heyecan duygusunun tanecikleri bulunuyor."

Amilie, bunun ne demek olduğunu bilse de sorması gereken soruyu sordu.

"Yani, ne demek bu?"

Maratha, yavaşça kafasını eğdi.

"Yani, heyecan hissinin neredeyse tamamını kaybetmek zorundayız."

Tam o sırada, içeri hiddetli bir şekilde Angela girdi. Bu garipti, çünkü olmayan bir duyguyu, siniri nasıl yansıttığını bilmiyorlardı.

"Angela, iyi misin? Ne oldu? Sana bir şey yapmadı değil mi?"

Amilie'nin soru taarruzlarına karşı gelmek zor olacağından kendine sorulan soruların hepsine cevap vermesi gerektiğini düşündü Angela. Amilie bazen çok geveze olabiliyordu.

Bir an için aynı nefret gibi endişe duygusuna da Amilie'nin sahip olabileceğini düşündü.

"İyiyim. Bir şey olmadı. Ve hayır, bir şey yapmadı ve zaten yapamaz."

Tam Amilie tekrar sorular soracakken, Fie Angela'yı yanına çağırınca 'maalesef' soramadı.

Angela, bir şeyin bulunması umuduyla hızla Fie'nin yanına gitti. Maratha ve Fie, Amilie'ye anlattıklarının hepsini ona da anlatınca, Angela'nın aklına yine Jesse'yle olan konuşmaları ve yakınlaşmaları geldi.

"Yani bu demek ki.."

Fie hemen atıldı.

"Yani bu demek ki, maalesef heyecan duygusunun çoğunu kaybetmek zorundayız.."

Angela bundan dolayı pek üzülmüş değildi, ancak daha ilk atomda bu olmuşsa öbürlerinde neler olabileceğini kestiremiyordu. En önemli 2 duygu olan mutluluk ve üzüntüyü kaybedemezlerdi, ancak eğer o duygular diğer atomlarda çıkarsa insanların karar verme yetisi ile hisleri arasında bir tercih yapmaları gerekecek, ve verdikleri karara göre isyanlar daha da çok artacak ya da azalacaktı.

"Teşekkürler Fie, teşekkürler Maratha."

Saat neredeyse gece yarısı olduğundan, doktorların dinlenmesi gerektiği kanaatine vardı.

Closer #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin