Hiçbir şey istediğimiz gibi olmuyor. Olması için de sebep yok zaten. Makyaj masamın sandalyesinde oturup kendimi izliyordum. Eski yüzümden eser yoktu, annemin zorlu bakımlarından sonra değişmem oldukça normal. Yani bence öyle. Okula gidecektim ama içimden gitmek gelmiyordu.
Huzursuzdum. İçimde bir sıkıntı vardı nedenini bilmediğim.
Derin nefes alıp sandalyeden kalktım ve hazırlandım.
Odamdan çıkıp direk yemek odasına girdim. Hiçkimseye bakmadan sandaviç hazırladım ve dışarı çıktım. Bu hallerime alışmışlardı.
Arabama bindim ve şoför okuluma sürdü. Uzak gözlüğüm yerine güneş gözlüğümü takıp defterlerimi elime aldım ve arabadan inip Froy'un yanına yürüdüm.
Froy: Daha açık giyseydin ikiz.
Göz devirip etrafı izledim. Erkekler bana hayranlıkla bakarken kızlar kıskançlıktan çatlıyordu ve bu durum olmıyan sikimde değildi. Zil çalsada sınıfıma gitmedim.
Kantinden kahve alıp binaya yürüdüm. Froy'un yönlendirmesiyle sınıfa girip en arkada oturdum.
...
Dersin bitmesine yakın içeriye pat diye biri girdi. Bu durum benim içimdeki huzursuzluğu gün yüzüne çıkarırken Froy hızla ayağa kalktı. Çatık olan kaşları olabildiğince dahada çatıldı.Luke: Froy baban yer altına çağırıyor sizi.
Bunu söylerken bana çatık kaşlarla bakıyordu. Ne kadar umrumda?
Froyla konuştuktan sonra, froy bana nefretle baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP KARDEŞİM
Chick-Lit~Çaresizlik ~Umudun tükendiği yerde yeşeren bir umut ~Hayal kırıklığı ~Bilinmezlik ~Dönüm noktası ... İşte bu tek gerçek onun için DÖNÜM NOKTASI. Gülerken ağlıcağınız ... Ağlarken güleceginiz bir kitap. Yeri gelecek tam biti derken bir anda yenide...