love is love

$9

"Hyung, hadi ama dışarı çıkalım. Bugün boş günüm."

"Başımdan git Jungkook. Hiçbir şey yapmak istemiyorum."

"Hyung."

"Sana git dedim Jungkook. Siktir git! Siktir git! Siktir!"

"Hyung, iyi misin sen? Beş gündür odandan çıkmıyorsun."

"İyiyim Jungkook, git başımdan artık."

"Seni böyle bırakmak istemiyorum."

"Sikicem ama git be!"

Yüksek çıkan sesine hakim olamıyordu Taehyung. Morali aşırı bozuktu. Hiçbir şey yapmak istemiyor, konuşmak bile istemiyordu. Ve buna inat kardeşi gibi bildiği Jungkook başından gitmek bilmiyordu. Morali bozuk olan sarı saçlı ise küçük olanı kırıyordu.

Ama Jungkook pes eden bir karaktere sahip değildi ve hyungunu bugün dışarı çıkarmayı planlıyordu.

"Hadi ama hyung. Neden böylesin onu söyle bari."

Jungkook'un hiçbir şeyden haberi yoktu. Taehyung, Yoongi ile bu olayı yaşadıktan sonra Jungkook'la konuşmamıştı. Odasından bile çıkmayan genç doğal olarak olayları anlatmaya fırsat bulamamıştı beş gündür.

"Jungkook tekrar söylemeyeceğim. Siktir git."

"Siktirmeden gitsem."

Diye şakaya vurdu küçük olan. Ne olup bittiğini bilmediğinden kendince hyungunun moralini düzeltmeye çalışıyordu.

Histerik bir kahkaha attı Taehyung. Başı yastığa gömülü olduğu için boğuk çıkmıştı ama yine de Jungkook bunu duymuştu.

Küçük olan da gülümsediğinde Taehyung yavaşça sırt üstüne dönerek yatakta oturur pozisyona geçti. Bunu gören Jungkook ise ayakta durmaktan vazgeçerek hemen hyungunun önüne oturdu ve onun gibi bağdaç kurdu.

"Yoongi ile bir iddiaya girmiştik. Beş gün önce buluşacaktık işte her şey güzel gidiyordu. Ben olabildiğince dikkat ediyorum iddiaya. Ama son an da heyecan yaptım ve buluşmaya saatler kala iddiayı kaybettim Jungook." Dedi Taehyung sonlara doğru titreyen sesi ile.

Jungkook ne söyleyeceğini bilemiyordu. Hyungunun bu kadar bağlanmış olabileceğini tahmin etmiyordu. Sadece heves ve eğlence olarak düşünmüştü.