$18

4.5K 342 76
                                    

Tae: bsk dn gec ndu nliyidmsun

Tae: bn sna tkrser ak oldl

Tae: hdi bna ftohsjs at

Tae: snsizn b dk bl gexcmhotgy

Yoongi: Ne diyorsun?

Tae: ah svdignm o klavydjn uxsnb elnbssk yrim

Yoongi: Taehyung, sarhoş musun sen?

Tae: yır n lkısı vr

Yoongi: Nereden çıktı bir an da? Yanında biri var mı?

Tae: blmyom vrmk

Yoongi arıyor...

Ekranda ki yazıyı bulanıkta olsa gören Taehyung öğürme seslerine aldıramadan telefonu açıp kulağına götürdü.

"Taehyung bir sorun yok değil mi?"

Jungkook Jimin ile olanlar yüzünden içmişti. Taehyung ise Yoongi'yi düşünmüştü ve onunla birlikte içmişti.

Arkadan Jungkook öğürüyordu. Ve Taehyung sesini toparlamaya çalışıyordu.

"Hey! Taehyung orada mısın? Bu öğüren sen misin yoksa?"

'Yoksa benim için endişeleniyor mu' diye düşündü Taehyung.

Yanılmıyordu da Yoongi şu an deli gibi endişeleniyordu. Evet itiraf etme vaktiydi değil mi?

Taehyung'a çok fazla alışmıştı. Ve ondan fazlaca etkilendiği ortadaydı. Sadece bunu dışarıya vurmuyordu. Nedense diğerlerinin anlamasını istemiyordu.

"Yoongi-ah." Dedi Taehyung. Sesi kayıyordu.

"Taehyung-ah." Diye karşılık verdi Yoongi ona. Zaten sarhoş diye düşündü. Bugün dürüst konuşmaktan zarar gelmezdi.

"Benim için endişeleniyor musun Yoongi?" Dedi Taehyung çok olmasada bazı söyledikleri anlaşılmıyordu.

"Evet, iyisin değil mi?" Dedi Yoongi kalbi hızlanmıştı.

Taehyung'ta farksız değildi.

"Ben iyiyim. Ama Jungkook pek iyi değil gibi." Diyerek kahkaha attı Taehyung. Bunun üzerine Yoongi de gülümsedi.

"Jimin'de benzer. Odasından çıkmıyor." Dedi Yoongi.

"Sesin çok güzel Yoongi. Biraz sen konuş ben dinleyeyim." Dediğinde bir süre sustu büyük olan ne konuşabilirdi ki?

"Ne söylemeliyim ki?" Dedi.

"Beni sevdiğini söyle." Deyip tekrar bir kahkaha bıraktı ortaya Taehyung.

"Gerçek bir şey değil ama en azından  bari üç küsür ayın sonunda senden bir iltifat duymak güzel olurdu." Dedi gülümsemesi yavaş yavaş sönerken.

"Neyse sen konuşmayacaksan beni dinle bari oradasın değil mi?" Dedi Taehyung. Kesik kesik konuşuyordu.

"Buradayım Taehyung, dinliyorum." Dedi Yoongi çocuğun ilk söylediğini görmezden gelerek.

"Yoongi, ben seni gerçekten seviyorum. Tahmininden fazla. Hoseok'un bana yaptıklarından sonra tutunabileceğim bir dal oldun bana. Güzelliğin, sesin, ellerin, gözlerin, durakların, saçların, her şeyin beni benden almaya yetti. Bırak sana bakmayı adını duymak bile yetiyordu. Sevgim o kadar büyük, ve sen o kadar güzelsin ki ağlamama sebep olacaksın bir gün." Diyerek burnunu çekti Taehyung.

"Dur, ben zaten ağlıyorum." Diyerek kendi kendine gülerek ağlamaya başladı. Kafası uçtuğu için neler yaptığını bilmiyordu.

Yoongi onun bu halini tatlı buldu.

"Ağlama, oraya gelip göz yaşlarını silemem geç oldu." Dedi Yoongi. Her zamanki hallerinden farklıydı bu sözü kötü niyetle söylememişti ama bir an da bağırarak hıçkırmaya başlayan Taehyung onu çok yanlış anladığının kanıtıydı.

"Beni hiç sevmeyeceksin değil mi Yoongi?"

"Ben hep senin için aptal velet olarak kalacağım. Neden ya neden?" Diyerek ağlamaya devam etti.

"Hayır, hayır Taehyung, sen benim için özel bir yere sahipsin artık ağlama." Dedi Yoongi zor da olsa çocuğu susturmayı başarmıştı.

"Bak sana bir sır vereyim hadi." Yoongi konuştu.

Taehyung neredeyse uyuyacaktı şimdi.

Daha fazla içkiye direnemiyordu.

"Ama sadece seninle benim aramda kalacak, bu gece de kalacak."

Belli belirsiz mırıldandı Taehyung.

Ve Yoongi, kendine bile itiraf edemediği şeyi bir cesaretle sarhoş çocuğa fısıldadı.

"Seni seviyorum."

love is loveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin