Çok sevdiğim(!) evimize gelince arabadan çıkıp yavaş adımlarla merdivenlere yönelecekken kolumdan çekildim ve kendimi asansörde buldum. 3. kata basmakta olan anneme göz devirip "Anne birkaç tane merdiven çıkarsam ölmem. Fazla abartmıyor musun?" diye sorunca yüzüme bile bakmadan "Bu eve sırf sen merdivenlerden inip çıkarken aniden başına ağrı girerse aşağıya yuvarlanma diye yaptırdık. Merdivenler sana yasak." diye yanıtladı beni. Derin bir nefes aldım ve annemin duymayacağı bir şekilde "Ne yasak değil ki?" dedim kendi kendime.
Asansör kapıları açılınca hemen odama girdim ve kapıyı arkamdan kapattım. Yatağıma yatarken pantolonumun arka cebinden telefonumu çıkarıp şifreyi girdim. 0410. Onuncu ayın dördü. Beynimde tümör olduğunu öğrendiğim gün. Antrenmanlar sırasında başıma giren ağrının apar topar hastaneye götürülmeme neden olduğu gün. Özgürce koştuğum son gün...
Bir insan en kötü gününün tarihini neden şifresi yapar ki dimi? Unutmamak istedim. Her telefon açışımda o günü anımsayıp gerçeklerin tokat gibi yüzüme çarpışını hissetmek istedim. Eğer unutursam yine hayal kurmaya başlarım diye korktum. Daha fazla ulaşamayacağım hayaller kurup da boşuna peşlerinden koşmayayım istedim.
Telefonumda ilk önce son aramalar kısmına girdim. "Kimse aramamış." diye boş odaya fısıldayıp mesajlara girdim. Whatsap'da ya da normal mesaj uygulamasında da hiçbir mesaj yoktu. "Mesaj da atmamışlar." diye fısıldayıp Twitter'a girdim. Diğer uygulamaların aksine burada 16 mesaj vardı. Evet buraya mesaj atanlar vardı çünkü beni tanımıyorlardı.
Profil fotoğrafında solmaya yüz tutmuş birkaç çiçek resmi olan, her gün içinde tuttuklarını oraya yazan, acıları içinde boğulmamak için son çırpınışlarını sarf eden aciz, tanımadıkları bir çocuğu takip ediyordu onlar sadece.
jsejoo.39:"Çok güzel şeyler yazıyorsunuz. Yazdıklarınız hep yaşadığınız şeyler mi?"
so0hyun:"Kitap da yazıyor musunuz?"
kmlz81:"Tanışalım mı?"
butterfly11: "Neden yaşamak istiyorsun?"
Diğer yazılanları görmezden gelip kullanıcı adı butterfly olan kişiye tıkladım. Yaptığım yanlıştı. Tanımadığım birine cevap vermemem gerekiyordu evet. Ama sorusu ne kadar saçma olsa da cevap vermek istemiştim. Sadece istemiştim işte. Zaten biraz konuşunca bu da yazmayı keserdi. Uzunca sohbet edilebilecek biri değildim ben.
kth7: "Çünkü ölüyorum."
butterfly11: "Neden ölüyorsun?"
kth7: "Neden bu kadar çok soru soruyorsun?"
butterfly11: "Çünkü sorularım içinde boğuluyorum. Yardım et bana."
kth7: "Nasıl yardım edebilirim ki?"
butterfly11: "Ben ölmek istiyorum. Yaşamaktan sıkıldım."
kth7: "İşte sakın bunu deme. Ben yaşamak için savaş verirken sen yaşamaktan sıkıldığını söyleme."
butterfly11: "Ama gerçekten çok yoruldum. Zaten herkes ölmemi istiyor."
kth7: "Asıl herkes ölmeni istiyor diye yaşamak istemelisin."
butterfly11: "Neden böyle düşünüyorsun?"
kth7: "Çünkü ölmeni isteyen kişilerin inadına yaşarsan daha mutlu olursun. İnan bana."
butterfly11: "Hayır, ölürsem daha mutlu olacağım."
kth7: "Hayır olmayacaksın. Ölüm pişmanlıktır kelebek. Yaşayanlar en iyi kaçış yolu sanar ama aslında en büyük pişmanlıktır. İntihar edersin her şeyden kurtulmak için. O son nefesini verdiğin an ne düşünürsün biliyor musun? Keşke... Keşke yaşasaydım. Ölümü kurtuluş olarak görme, aksine ölümden kurtulmaya çalış."
butterfly11: "Sanki ölüp dirilmiş gibi konuşuyorsun."
kth7: "Ölüyorum derken ciddiydim. Ölümcül bir hastalığım her geçen gün daha da yayılırken benim umutsuzca ölümümü beklemekten başka çarem yok."
butterfly11: "Ben... Bilmiyordum."
kth7: "Bilemezsin tabi. Ailem ve peşime taktıkları gereksiz birkaç adam dışında bir tek sen biliyorsun bunu şu an. Sır tutabilirsin dimi?"
butterfly11: "Evet. Her şeyi içimde tuta tuta sır tutmakta usta oldum. Senin... Bu hastalıktan kurtulma yolun yok mu?"
kth7: "Yurtdışında bir hastanede yeni yöntemler geliştiriyormuşlar. Bir aya kadar ölmezsem o tedaviyle ameliyata gireceğim. Her türlü ameliyatta da ölüm riskim var ama yapacak bir şey yok."
butterfly11: "Hayata körü körüne tutunmuşa benziyorsun. Güçlü de birisisin anladığım kadarıyla. Başarırsın sen."
kth7: "Sağ ol kkkk. Böyle bir izlenim verebiliyorsam ne mutlu bana."
butterfly11: "Eğer bana cevap vermeseydin şu an kendimi arkamdaki binadan atmış olacaktım. Ama sayende bir anda intihar etmekten vazgeçtim. Eve dönüyorum şimdi. Teşekkür ederim.
kth7: "Ciddi misin? Asıl ben teşekkür ederim. Yaşadığın için..."
butterfly11: "Sen de yaşarsan sana teşekkür edebilirim. Bu yüzden yaşa."
kth7: "Deneyeceğim. Hiç denemediğim kadar..."
butterfly11: "Şimdi gitmem gerek. Sonra konuşur muyuz?"
kth7: "Tabiiki de. Bb!"
butterfly11: "Bbbbb."
Telefonumu kilitleyip yanıma koyduğumda tebessüm ettim. Belki kendimi yaşatamayacaktım ama benim sayemde birisi yaşıyordu. Birçok kez tehlikeye attığım canım karşısında birinin canını kurtarmıştım. Kararmış havaya gözlerimi dikip burukça gülümseyerek en parlak yıldıza bakıp konuştum.
"Eğer yaşayamazsam... Özür dilerim kelebek."
__________
Bu kelebek Yungi oluyor💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kasımpatı // taegi✔
Short Story~Tamamlandı Ben Taehyung. 7 yıldır anlık bir ölümün kafesinde, avuçlarında hayallerinin kırık parçalarıyla köşeye sinip sonsuz uykuyu bekleyen çocuk...