Taehyung gergin bakışlarını müzenin önündeki insanlara atarken Jungkook bir türlü ortaya çıkmamıştı. Bu sabah ona müzeye gideceklerini ve güzel giyinmesini söylemişti ama şimdi buluşma saatlerinde kendisi ortada yoktu. Taehyung bir anlığına sinirlendiğini ve bunu ona ödeteceğini hissetti ama aklına Jungkook'un tavşan suratı gelince siniri kendiliğinden geçti, nerdeyse gülümseyecekti.
"Hyung!"
Taehyung duyduğu sesle arkasına döndü. Jungkook nefes nefese kalmış, hyunguna doğru yürüyordu.
"Hyung, özür dilerim seni beklettim. Hoseok hyung son anda rahatsızlandı da."
Taehyung kaşlarını çattı. "Her şey yolunda mı?"
Jungkook başıyla onayladı hyungunu müzeye doğru çekiştirirken, "Evet, evet."
Taehyung bir şey söylemeden yürürken aklından Hoseok hyunguna ziyaret etmesi gerektiğini geçiriyordu. Hepsi iyi arkadaş olmuşlardı ve eğer onu görmeye gitmezse kötü hissedecekti. Bunun olmasını istemezdi.
Jungkook etrafı biliyor gibi Taehyung'a her yeri gezdirirken en son birlikte Vincent Van Gogh'un resimlerinin bulunduğu bölüme geldiklerinde Taehyung'un gözündeki parıltı Jungkook'un kalp atışlarını hızlandırdı.
"Hyung, fotoğrafını çekmek istiyorum."
Taehyung Jungkook'a gülümseyip poz verdiğinde onun fotoğraflarını çekti ve telefonunu cebine atıp Taehyung'u izlemeye devam etti. Taehyung'un resimleri incelemesi, bu uzun bir süreydi, bittiğinde Jungkook onun yanına yaklaşıp tereddüt içerisinde Taehyung'un elini tuttu. İnce uzun parmaklarını kavramak onu heyecanlandırmıştı.
"Hyung ben sana bir şey söylemeliyim."
"Dinliyorum," Taehyung gülümsedi.
"Biliyorum sen zaten anladın ama ben bundan iyi bir zaman olduğunu düşünmüyorum bunları söylemek için."
Taehyung bir şey söyleyecekken Jungkook onu durdurdu ve devam etti.
"Hyung ben senden çok hoşlanıyorum. Hatta belki bu seni korkutacak ama ben seni seviyorum. Senin önceden hayranın olduğumu sana söylemiştim zaten. Uygulamada tanıştığımızda da senin kim olduğunu öğrenmeden önce bile seninle konuşurken heyecanlanıyor ve mutlu oluyordum. Şu an ise en yakın arkadaşlarımdan birisin, ki bunun sadece böyle kalmamasını umuyorum, birlikte çok eğleniyoruz, kendi arkadaşlarımız ortak arkadaş oldular ve bence dünyanın en havalı arkadaş grubuyuz." İkisi de güldükten sonra Jungkook devam etti. "Ben seni her gördüğümde mutlu oluyorum Taehyung ve benimle birlikte olmanı istiyorum. Benim sevgilim olur musun?"
Taehyung birden kaşlarını çatınca Jungkook'un tüm kasları gerildi.
"Seni aptal!" deyip Jungkook'un omzuna yumruk attı Taehyung. "Teklifi ben yapmayı planlıyordum! Ah, hayallerim suya düştü! Jimin'le çoktan bir şeyler ayarlamıştık bile!"
Jungkook tüm dişlerini göstererek gülümsedi. "Bu evet demek mi?"
"Bu Taehyung ve Jungkook dönemi başlasın demek! Seni seviyorum kaslı tavşan."
Jungkook kıkırdadı. "Seni seviyorum küçük Van Gogh."