Profilimde bulunan hikayelerin yanına yeni bir TaeKook hikayesi ekledim, ismi "Call From Earth" Konusu mitoloji, tanrılar, gezegenler, Venüs ve Mars'ın aşkı gibi sıradışı ve çoookk tatlış bence. Bakmak istersiniz diye düşünüyoruuumm🤩
***
"Hayır yani ben anlamıyorum," Jungkook elindeki şişeyi kafasına diktikten sonra kaşlarını çattı.
"Neyi anlamıyorsun kuşum?" Sehun dirseklerini dizine, yüzünü de elleri arasına yerleştirip Jungkook'a sorduğunda Jungkook ona kısaca baktı ve bakışlarını diğerleri üzerinde gezdirdi.
"Biz kocamla hiç tek tatile çıkamayacak mıyız? Yani ben neden Hawaii'de sizinle birlikteyim şu an? Benim mavi saçlı biricik sevgilimin yanında huzurlu bir tatil geçirmem gerekiyordu, sesli ve kalabalık bir tatil değil."
Seokjin Jungkook'a bir süre cıklayıp oturduğu pozisyonu değiştirdi ve Namjoon'a yaslandı. "Bu huysuzlukları normalde Taehyung yapardı. Ne oldu ki sana şimdi?"
"Evlilik yıldönümümüz," Taehyung araya girdiğinde gülmemek için kendini zor tutuyordu. O da Jungkook'la yalnız kalmak istiyordu tabii ki ama arkadaşlarının bu hallerine alışmıştı. "Siz de bunu gayet iyi biliyorsunuz."
"Ee, ne olmuş? Siz zaten bizim sayemizde evlendiniz." Jimin söylediğinde Chanyeol onu onayladı. "Aynen."
"Salak Chanyeol, biz Jungkook'la tanıştığımızda sizin ortak arkadaşımız olduğunuzdan haberimiz bile yoktu." Taehyung söylendiğinde Chanyeol omuz silkti.
"Olsun, evlenirken oradaydık sonuçta. Ayrıca Baekhyun ve ben ailedeniz. Bu yüzden burada bulunma hakkımız var ama diğerleri niye geldi anlamadım."
"Taehyung benim en yakın arkadaşım. Asıl benim burada olma hakkım var." Sehun söylediğinde Taehyung kıkırdadı.
"Çok ses yapıyorsunuz," Yoongi mırıldandığında Jungkook elindeki bitmiş şişeyi ona doğru fırlattı. "Bari söylenme, hyung."
"Bu yaptığını affetmeyeceğim."
Jungkook omuz silkerken Namjoon ayağa kalkıp elini Seokjin'e uzattı. "Tamam, Jungkook. Biz şaka yapıyorsun sanmıştık ama eğer gerçekten istemiyorsan seninle görüşmeyiz olur biter."
İkisi uzaklaşırken Hoseok ve Minseok da kalkıp bir şey söylemeden uzaklaştılar.
"Böyle bir şeyi senden gerçekten beklemiyorduk, Kook." Jimin de diğerlerine uyarken Yoongi dönüp Jungkook'a bakmamıştı bile.
"Sehun-ah?" Jungkook seslendiğinde Sehun omuz silkti. "Bu sefer ben bile yüzsüzlük yapmayacağım. Gidelim Jongin."
Jongin de Sehun'u takip ederken Chanyeol çoktan ayağa kalkmış ve Baekhyun'u bekliyordu. "Masum masum bakma şimdi. Bu sefer gerçekten kalbimizi kırdın. Birlikte güzel vakit geçirelim diye yapıyorduk. Sen de haklısın, istemediğin insanlarla olunca huzurun kaçıyor. Seni daha fazla rahatsız etmeyiz."
"Baek..." Jungkook söylediğinde son ikili de çoktan arkalarını dönmüş otele doğru gidiyorlardı.
"Ben ne yaptım ki şimdi?" Jungkook üzgünce kocasına döndüğünde Taehyung ona kollarını açtı. Jungkook tereddüt etmeden onun sıcak kolları arasına girdi.
"Biraz sert çıktın sanki aşkım." Taehyung onun saçlarını severken söyledi.
"Ama ben samimiyetimize dayanarak söyledim," Jungkook mızmızlanır gibi söylenmeye devam ediyordu. "Biz hep böyle konuşuyoruz. Şimdi niye alınıyorlar ki?"
"Onlar da samimiyetimize dayanarak bizimle geliyorlar ya birtanem. Çocuklarını ailelerine bırakıp buraya bizimle zaman geçirmeye geldiler." Taehyung söylediğinde Jungkook onun kollarından çıkmak ister gibi debelendi ama mavi saçlı sevgilisi izin vermedi. "Kimin tarafındasın sen!?"
