Çağlar kafeye gelmişti ve Eylül'ü bekliyordu..
Ve aramaya karar verdi..2. çalışta açtı telefonu Eylül..
Ç:Alo Eylül?
E:Efendim?
Ç:Sevgilim nerede kaldın bir şey yok değil mi?
E:He yok ya. Sabah trafiği işte... Sen kafede misin?
Ç:Evet bitanem geldim ben. Acele etme ben bekliyorum..
E:E işin ne?
İkisi de gülmüştü.. Telefonu kapattılar ve Çağlar garsonu çağırıp sipariş verdi.. O sırada bilgisayarını çıkarmış yeni aldığı dava ile ilgili araştırmalar yapıyordu...Ali ve Uzay'da kafeye varmıştı. Ali gözlüğünü takıp arabadan indi ve Uzay'ı da indirip arabayı valeye teslim etti. Daha sonra yeğeninin elini sıkıca tutup kafeye giriş yaptılar...
Ali Uzay'ı uygun bir masaya oturttu..
A:Dostum ben bir lavaboya gidiyorum ellerimi yıkayıp geleceğim sen bekle burada tamam mı?
U:Tamam dayıı!
Ali gülerek lavaboya doğru yürümeye başlamıştı. O sırada içeri Eylül girdi..
Çok güzeldi Eylül.. Bir kere gören dönüp bir daha bakıyordu..Eylül Çağlar'ı bulmak için kafenin arka tarafına geçmişti, genelde orada otururlardı..
O sırada önündeki çocuğu görmemişti ve yanlışlıkla çarpıştılar. Eylül hemen gözlüğünü çıkarıp çocuğun önüne eğildi..E:B-ben özür dilerim iyi misin küçük?
Uzay Eylül'ün gözlerine baktığında çok tuhaf hissetmişti kendini.. Annesine benzetmişti onu..
Uzay'ın gözleri dolunca Eylül çok kötü olmuştu..E:Bi yerin acıdı mı gerçekten özür dilerim!!
Uzay'ın gözünden bir damla süzüldü yanağına doğru.. Eylül'ün bir şey demesine fırsat vermeden boynuna sarıldı..
Eylül ne olduğunu anlamamıştı.. O da karşılık verdi ama şaşkındı...
Uzay'ın ağlama sesini duydu Eylül ve gözleri doldu istemsizce.. Kendini tuhaf hissetmişti..E:Şşh bir şey yok tamam mı? Ağlama lütfen...
Uzay Eylül'den ayrılıp yüzünü minicik ellerinin arasına aldı.. Eylül anlam veremiyordu..
O sırada Ali lavabodan çıkmış yeğeninin yanına doğru geliyordu.. Uzay'ı bir kızın yanında görünce koşarak oraya geldi..
A:Uzay!
Eylül kafasını çevirince Ali'yle göz göze geldi...
Ali birden durmuştu.. Eylül'ü süzmüştü baştan aşağı.. Gözlerine geldiğinde o da donup kalmıştı Uzay gibi... Ablasına benziyordu gözleri...
Ali de Uzay'ın önüne çömelip kaldırdı onu yerden..
Uzay ağlıyordu. Ailesini kaybettiğinden beri ilk defa ağlamıştı... Ali'nin altından yeri çekiyorlardı sanki... Onun da gözleri dolmuştu...Uzay Ali'nin kulağına yaklaştı..
U:D-dayı o a-annem gibi...
Eylül de yerden kalkınca Ali'yle göz göze geldiler... Ali'nin de gözlerinin dolduğunu görünce Eylül Ali'nin koluna dokunmuştu...
Ali Eylül'ün eline baktı ve istemsizce gülümsedi..E:Beyefendi ben gerçekten özür dilerim oğlunuzu göremedim ve çarpıştık sanırım bir yeri acıdı ben gerçekten özür dilerim..
Uzay dayısının kucağından inip buğulu gözlerini Eylül'e dikti..
U:B-ben Uzay.
Eylül Uzay'ın önüne eğilip kocaman gülümsemişti..
Ve elini uzatıp Uzay'ın elini sıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Sabahlar
RomanceBirbirinden habersiz benzer hayatlar yaşayan iki insan.. Doğru insanı bulduğuna inanıp kendini mutluluğun kollarına bırakan bir kadın, hayatının tek amacı yeğenini yetiştirebilmek olan ve oradan oraya sürüklenen bir adam.. Aşkı bulduğunu sananlarla...