it's okay, that's love | bp&bts

Chapter 9

" Şov yapma Lalisa. " derken kahkaha atan Chaeyoung'ın omzuna yumruk attım.

Lisa saçlarını hafifçe savurup, bilmiş bir ifadeyle bize baktı.

" Önceki hayatımda şarkıcıydım sanırım, voah baksanıza skoruma! "

Karaoke sonucunu açıklayan televizyona baktığınızda onun cidden yetenekli olduğunu anlayabiliyordunuz.

" Pabucumun şarkıcısı. " diye tısladı Jungkook. " Sen asıl beni dinle. "

Taehyung alayla gözlerini devirdi. " Benimle kapışabileceğini mi sanıyorsun çocuk? "

Odada bulunan herkes egoistti. Ufak bir tebessümle yakın arkadaşlarımı izledim. Namjoon'la Hoseok dışında herkes buradaydı. Taehyung ve Jungkook'un ortasına oturan Lisa, Jimin'in omzuna başını yaslamış olan Chaeyoung ve çaktırmadan Seokjin'i dikizleyen Jisoo açıkçası çok güzel bir manzaraydı. Onlar hayatımdayken sıkıcı geçen bir günüm olamazdı.

Bir ürperti geçti bedenimden. Yoongi'nin yokluğunu hissettiğim bir gün daha geçiriyordum.

Min Yoongi'nin bir anda ortadan kaybolması yüzünden kafayı sıyıracak gibi hissediyordum. Başta kabullenmek istememiştim, aklımdan geçen bütün fikirlere rağmen bunu reddetmiştim.

Yaz tatili bitmişti , okullar açılmıştı, yılbaşı geçmişti ve Min Yoongi hala dönmemişti.

" Hey dünyadan Jennie'ye! "

Jimin minik elini gözümün önünde sallayana kadar aklım tamamen Yoongi'yle doluydu.

" Aww, şu yüz ifadesine bak! " diye ciyakladı Taehyung. " Tam bir ağlayan kek. "

" Tae, Jennie bir kek değil. "

Lisa sanki bir salakla konuşuyormuş gibi tane tane söylemişti.

" Onu ağlayan kekten ayıran tek özelliği bir kek olmaması. " Jungkook ve Taehyung birbirlerini kollayıp dursalar da, ikisinin beyninin toplamı bir kişi etmiyordu bile.

" Onlara sadece 'haklısın' deyin. " dedi Jisoo bıkkın bir sesle. " Haklısınız Jennie tam bir ağlayan keke benziyor ve evet haklısınız o bir kek değil. "

Seokjin , Jisoo'nun söylediklerine güldüğünde Jisoo ona gözlerini devirmişti. Jisoo'nun hala kendini iyileştiremediğini biliyordum. Ortak bir kararla bu konuyu hiç konuşmayıp, arkadaş olmayı seçmişlerdi. Yine de bir taraf arkadaşça duygular hissetmezken arkadaş olmaları zordu.

" Şimdi kralı izleyin bakalım. "

Taehyung neşeli bir sesle ayağa kalktığında, onunla birlikte Lisa ve Jungook da kalkmış alkış tutuyordu. Tae eline aldığı iki mikrofondan birisini Jungkook'a uzatınca hepimiz heyecanla el çırptık. İkisi hareketli bir Bigbang şarkısı söylerken herkes ayağa kalkmış onlarla birlikte eğleniyordu. Taehyung kafasını delirmiş gibi sallarken dengesini yitirip Lisa'nın üstüne doğru yığıldığında, hepimizin sesi bir anda kesilmişti. Lisa koltuğa devrilince Tae de onun üzerine düşmüştü.

" Baksana Lisa beraber olmak kaderimizde var galiba. " Taehyung utanmazca güldü. " Birbirimizi mıknatıs gibi çekiyoruz. "

Lisa boğazını temizleyip, rahatsızca kıpırdandı. " Ne yedin bu kadar? Kalk üstümden inek! "

Taehyung Lisa'nın söylediklerini umursamayıp daha fazla sırıttı.

" Biz anahtar ver kilit gibi oluruz bence. Çok uyumluyuz. "

Gözlerim istemsizce Jungkook'a kaydığında, dudaklarının aşağı doğru bükülmüş olduğunu gördüm. Gözlerini birkaç kez kırpıştırıp onları görmeye tahammül edemiyormuş gibi kafasını çevirirken yutkunması gözümden kaçmamıştı.