it's okay, that's love | bp&bts

Chapter 6

" UYAN! "

" UYAN! "

" UYANSANIZA! "

Karnımın üzerine birisinin ayağıyla bastığını hissetmemle , uyanmak zorunda kalmıştım.

Güne bu şekilde garip başlamak bütün gün gergin hissetmeme sebep oluyordu ama artık alıştığımı düşünüyordum çünkü arkadaş grubum birkaç tahtası eksik kimselerden oluşuyordu.

" Bütün gece benim yattığım tarafa osuruklarını yollayıp durduğun için rahat uyuyamadım ve şimdi de beni bu şekilde mi uyandırıyorsun Jisoo? "

Lisa yakındığında, neredeyse uyuklamamın arasında gülecektim.

Yatakta hissettiğim hareketliliği ne kadar görmezden gelmeye çalışırsam çalışayım, bu imkansız gibi bir şeydi. Jisoo'nun ölü bir balığı andıran çırpınışlarına rağmen uyumak zordu.

Sadece bir güne normal uyanmak istemiştim Tanrım, çok şey mi istiyordum?

" Ya Jisoo bı- " Cılız bir ağlama sesi duyunca duraksadım. " Ne oluyor? "

Sıkıntıyla nefesimi verip doğrulduktan sonra rahat edebilmek için sırtımı yatağın başlığına yasladım.

" Neden ağlıyorsun? "

Lisa şefkatle Jisoo'nun yanağındaki gözyaşlarını sildi.

" Çok kötü bir şey oldu kızlar. "

Hırkasının koluna akan burnunu silip içli içli ağlamaya devam etti.

Jisoo çok sık ağlayan birisi değildi. Eğer oturup bu şekilde ağlıyorsa cidden üzülmüş olmalıydı.

Chaeyoung, bizim aksimize günlük kıyafetlerini giymiş bir şekilde odaya girdiğinde, afallayarak bize baktı. Şaşırması doğaldı çünkü gördüğü sahne biraz tuhaf olmalıydı. Lisa ve ben yan yana oturmuş bir şekilde önümüzdeki Jisoo'nun ağlamasını izliyorduk.

" Sadece bir saatliğine dışarı çıktım ve geri döndüğümde Jisoo'yu bitik bir halde bulmam normal mi? "

Jisoo sadece bir anlığına ağlamayı kesip Chaeyoung'a döndü.

" Boş konuşmayın ve bana sarılın. "

Hepimiz sevgi yumağı haline girdiğimizde bile Jisoo ağlamaya devam etti. Onu bu kadar üzen şeyin ne olduğunu deli gibi merak etsem de, rahat anlatabilmesi için onun hazır olmasını bekledik.

" B-ben... " Hıçkırdı. " Ondan çok hoşlanmıştım ama neden böyle oldu bilmiyorum. "

Ah, konu Jin olmalıydı.

Jisoo bir ihtimal bizim bildiğimiz gerçeği öğrenmiş olabilir miydi?

Birkaç hafta içinde çok şey yaşanmıştı ama biz bu durumu nasıl söyleyeceğimizi bilemediğimiz için kendisi öğrenene kadar saklamaya karar vermiştik.

Jin, Jisoo'yu sevmiyordu.

Bu sorun değildi aslında, eğer mümkün olsaydı belki daha sonra ondan hoşlanabilirdi.

Asıl sorun Jin'in erkeklerden hoşlanıyor oluşuydu.

En büyük sorun ise onun Namjoon'dan hoşlanmasıydı.

Bütün bunlar üzerine Hoseok ve Namjoon üzücü bir ayrılık yaşamışlardı. İkisi de arkadaşlarını üzmek istemediği için birbirlerini sevdikleri halde ilişkilerine ara vermişlerdi.

Ki, bence ara vermek ayrılmanın daha kibar halde söylenmesiydi.

Kısaca Jungkook'un doğum gününden beri işler karışmıştı. İki haftadır çocuklardan hiçbirisi eve gelmemişti ve onlarla doğru düzgün görüşememiştik bile.