Fall in Love // Wolfstar

0.8

Remus sırtına binen ani ağırlıkla elindeki çatalını masaya düşürdü.

"Ah hadi ama! Derdin ne senin?"

"Balkabağı suyum..."

Sirius, sırtına atladığı Remus'un omzundan kafasını ileri doğru uzattı.

"Ne istiyorsun?"

"Bu haftasonu Hogsmeade'e gidilecekmiş."

"Yani?"

"Gelecek misin diyorum."

"Yine şekerlemelerin parasını ben mi ödeyeceğim?"

"Yüzüme vurmaktan vazgeç şunu!"

"O gün dükkanı aldın. Pardon aldınız!"

"Ama o karamelli şekerlemeler çok güzel. Özellikle ağızda erimes- Ah Lily!"

"Afedersin yanlışlıkla oldu."

Lily uyaran bakışlarla James'e gülümserken James olayı anlamış ve susmuştu.

"Ee?"

"Aslında ben gelmek iste- Bakmayın bana öyle!"

Peter'da dahil olmak üzere herkes Remus'a masum bakışlar atmaya başlamıştı.
Remus hafif bir sinirle çatalını tabağına koydu. Masadan kalkmadan önce Sirius'u hafifçe itekledi.

"Paranı yanında getirsen iyi olur Black."

"Black mi? Ne zamandan beri bana soy adımla sesleniyorsun? Hey! Remus!"

Sirius her ne kadar arkasından bağırsada Remus cevap vermeden gitmişti. Yüzünü asıp dirseklerini masaya koyduğunda Peter elini omzuna koydu.

"En azından sevinmelisin. Geliyor öyle değil mi?"

James'in saçma cümlesi üzerine Lily'i karnına bir yumruk daha atmıştı.

"Hep aynı noktaya vurmaktan vazgeç!"

"Belkide ona söylemelisin Sirius?"

Lily James'i takmadan üzgün olan arkadaşına yöneldi. İlk senelerde Sirius ile birbirlerinden nefret etselerde artık birbirlerinin sorunlarına üzülecek kadar yakındılar.

"O başkasını seviyor."

Sirius'un kısık sesiyle söylediği cümle masadaki herkesin yüzünü değiştirmeye yetmişti.

"Kimi?"

Aralarındaki sessizliği bozan Peter olmuştu.

"Slytherin'deki yılan kızı."

"Sirius!"

Lily uyaran bakışlarını bu sefer onun üzerine göndermişti.

"İnsanlara böyle diyemezsin."

"O Remus'u bende almaya çalışıyor."

"O zaman bizde onu saf dışı bırakırız."

James muzipçe Sirius'a sırıttığında kızıl saçlı kızdan bir yumruk daha yemişti.

"LİLY!"