Tanışalım

15 3 1
                                    

Bornozun iplerini tuttuğum sırada.

" aaa sevgili karıcım evlenmeden olmaaaz"

"Sssen ssen kimsin? "

" aaa ispiyonladığın adam olan babanın sağ koluyum ve yakında olacak kocanım "

Onun kim oldugunu bile bile sordum bu soruyu ama yinede belli etmemeliydim yıllarca babamın izini sürmüştüm bulduğumda ise onun şirket zincirleri altından karanlık dünyaya açılan kapısını keşfetmiştim yaptığı işleri polise söylüyordum . Babam olduğu için onu tam olarak ifşalamıyodum ama yaptığı iğrençlikleri ispiyonluyodum bunu hak ediyordu

" sen ne diyosun be defol evimden yoksa polis çağırırım"

Diye bağırdım normalde olsa direk saldırıya geçerdim ama bunu şu durumda yapamazdım üstümde bir tek bornoz vardı. Üzerime gelen soluksuz lakaplı herifle birlikte gerilemeye başladım klasik sırtımın duvara çarpmasıyla hemen yanımda duran komidinin üzerindeki vazoyu alıp kafasına fırlattım ama karşımdaki izbandut kılıklı herife denk getiremedim nişancılığım ve atıcılığım iyi olmasına rağmen ellerimin titremesi ıskalamama sebep oldu daha da üzerime gelen soluksuz yüzümün önünde durdu kendimi rahatlatmaya çalışarak gözlerimi onun gözlerine diktim güçlü görünmek zorundaydım bornozumun iplerini daha da sıkararak bir düğüm daha attım hemen masanın üzerindeki kıyafetlerime odaklandım adamın özel bölgesine tekme atıp kıyafetlerimi kaptığım gibi banyoya koşup kapıyı kitledim üzerimi saniyeler içinde giyinirken içerden ses gelememesi beni daha da tedirgin ediyodu . Tam anlamıyla giyindikten sonra banyoda ki gizli dolabın içinden silahımı aldığım gibi dışarı çıktım karşımdaki tekli koltukta oturan soluksuz işaret parmağını sağa sola sallayarak

" aaaa bu silah sana hiç yakışmadı buz prensesi senin daha çok bi sihirli değneğe ihtiyacın var "

" sen fazla çizgi film izliyo olmalısın beni tanımıyorsun ben prenses filan değilim daha çok cadıyım o yüzden silah en makulu her neyse seninle uğraşamam şimdi defolup gider misin yoksa ilk seni vurup polisi mi ariyim "

" cık cık cık bak bu sözlerde yakışmıyor sana sen kırılgan bi kristal gibisin BENİM soğuk kristalim"

"😂 çok komiksin yaa senin olabileceğimi mi düşünüyorsun gerçekten "

Öfkelendiği belli olan soluksuz elini cebine atıp siyah takı kutusuna benzer bi kutu çıkarıp önüme fırlattı

" bunu al ve tak bi daha ki gelişimde seni de götüreceğim ve o yüzük parmağında olacak anladın mı beni sevgili karıcığım"

Diyen soluksuz lakaplı gerizekalı dönüp tam gideceği sırada tekrar bana dönüp

" bu arada benim adım mert müstakbel kocam da diyebilirsin lakabımıda söyliyeyim soluksuz "

Hah sanki bilmiyorum

" asla seninle evlenemem seni tanımıyorum bile benim babam öldü anlıyor musun öldü sen de benim için hiç yaşamadın ki ölesin"

" e tanırsın prensesim yarın buraya gelicem aynı saatte beni bekle ayrıca tanışırız önümüzde uzun bir zaman olacak"

deyip pencereye doğru ilerledi

" mal mısın acaba kapı varken niye pencereye gidiyon"

" aslında mantıklı "

Deyip kapıya doğru ilerledi bu adam harbi maldı böyle şeylere sık maruz kaldığımdan bu kadar rahattım ama bu sefer ki başkaydı . Bi sefer konu BABAM dı . Şimdi ondan daha çok   nefret ediyodum hemde çok . Pişkinliğe bak yaa sağ kolunu göndermiş üstüne bi de evleneceğimizi söylettirmişti . Ona olan öfkem kat ve kat artarken silahı yerine yerleştirdim . Telefonumu alıp sarpa mesaj attım onun bile hiçbir şeyden haberi yoktu o yüzden müsait olunca beni aramasını yazdım. Kendimi koltuğa atıp düşünmeye başladım Mert i daha önceden biliyordum ama elimde hiçbirşey yoktu ona ait sır gibi saklıyordu kendini sadece lakabını biliyordum ve babam ölünce onun varis olacağına dair şeyler duymuştum . Çok tehlikeli gözüküyordu siyah bakışları vardı gözleri kahve olmasına rağmen . Dolgun nefes kesici dudakları yüzüne uygun bir burnu vardı gerçekten tehlikeli ve bir o kadar yakışıklıydı.😉

Karanlık AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin