Şimşek patladı oraya buraya şuraya. Kör oldum gördüm kör oldum kördüm kördüğüm. Tanrı kükredi gülercesine. Ben de pencereden onu izliyordum. Beni şaşırtmadan durmuyordu.
Yıldırım düştü ötelere. Sağa. Sola. Birkaç saniye ara. Bitti heralde. Sonra dehşet bir gürültü! Surprise motherfucker!
Sanki göğün damarlarını izliyordum.
Bazen bileklerime ışık tutuyorum. Kıpkırmızı bir ışığın üstünde mavili morlu dalcıklar görüyorum. Farksız! Tanrı bütün ihtişamıyla karşımda dikiliyor. Onunla konuşuyorum, evet; etkilendim. İtiraf etmeliyim ki etkilendim tanrım. Tamam. Yeter. Yeter.
Durmadı.Ben de durduramıyordum kendimi, korkuyordum. Ürperiyordum, dehşet bir şeydi. Güzel anlamda, çirkin anlamda. Korkuyla karışık bir saygıyla birlikte şaşkınlığın yarattığı zevkle kahkaha atıyordum. Dehşete düştüğünde de güldüğü olur insanın. Mesela ben bazen ağlarken gülmeye başlarım. Ama çirkin bir kahkahadır bu, anlaşılır. Anlarsınız, nerede görseniz tanırsınız onu. Bir de, hayranlığın araladığı dudaklardan kaçan kıkırtılar vardır. Bu, tam öyle bir şeydi.
Kıyamet kopuyor!, diye haykırdılar içeriden. Korktuk. Saygı duyduk. Duyduk, çok yardı göğü gürültüler. Huzur duyduk. Sevgi duyduk. Hayranlık duyduk.
Yağmur yerini doluya bıraktı. Penceremi kapattı tanrı. İzle şimdi, arkana yaslan deme şekliydi bu onun. İzledik, cama yapışıp izledik. Ama biraz şovdu bu bence. Şovdu. İki dakika içerisinde yollar sel oldu. Trafik lambaları sallanmaya başladı. Sokak kandilleri titredi. Arabamız delindi mi diye sorduk kendimize. Suçladık kendimizi. Saçmalık. Ama suçladık birkaç dakikalığına, bu kıyamet olmalı! Acaba ne yaptık? Ne yaptık da, da, da dada dada
![](https://img.wattpad.com/cover/116033645-288-k417922.jpg)