130517

104 11 11
                                    

Odana çekilince (ne garip değil mi?)
Unutuyorsun milyonları senden başka
Sanki bir tek sen varmışsın gibi
Ve dört duvar
Yatağın, başının altındaki yastık
Ve içindeki ağırlıkla sen
Biricikmişsin gibi
Sokaklar adımlarını püskürtmüş ve rüyalara dönmüşsün

Sabah olmuş, koşmuşsun
Koyu yeşil bir ormana
Bastığın çimen, döktüğün yaprak, ezdiğin böcek
Yokmuş gibi
Hiçmiş gibi
Boşluk
Bir tek sen yaşıyormuşsun gibi
Koca, huzurlu bir sessizlik
Ve yargıçlarından arınmış özgürlük

Akşam olmuş
Yalnızsın
Sanki milyonda birmişsin
Sanki milyonlara karşı birmişsin
Sahte tahtınla övünüp durmuşsun
Oysa sen halksız bir kralmışsın
Sen haksız bir halkmışsın

Rahmine dönmüşsün
Ölmeyecek gibi hissettiriyormuş bu seni
Duvarlarına dokunmuşsun kanlı hücrenin
Yaratmalara vermişsin kendini
Güzel bir kaç dize, sevimli bir şeyler çizmişsin
Gitarının parmaklıklarını sarsmışsın bir iki
Hoş bir tınıyla manalı sözler savrulmuş havaya
Yalnızsın.

Kendini sevmiyorsun
Gece oldu.
Sokağa çıkamıyorsun
Perdelerini de çekmişsin
Işığını kaybetmişsin
Oysa sen de herkes gibi küçükken
Yıldızları düşler ve
Bizi ayıran bir şeylerin var zannederdin
Hep farklı olduğunun inancını taşırdın içinde
Ayrıksı fikirlermiş sınırlarımız
Ve hepsinin sonu toprakmış
Bizi ayıran her şeyin birleştiği o karanlık

Ve sen şimdi aydınlıktan çok uzaktasın
Seni çağırıyor soğuk taşlar
Manasızlığa karşı savaşını kaybetmişsin
Birkaç düş daha belki
Güzel bir dize, neşeli bir melodi
Sonra, büyük kavuşma vakti
Heyecanlı değilsin
Hissizliğini soymaya koşuyorsun
Gece bitmedi hala güneşle yarışıyorsun

İlk kez kazanıyorsun
Ama bunun adını mağlubiyet koyuyorlar
Varlığını karanlığa satıp hiçliği kazanıyorsun
Güneş, bir daha doğmuyor.

13 Mayıs 2017

egzistenşıl angstHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin