Kyungsoo: Bir şeyler hatırlamaya başladım.
Jongin: Ne gibi?
Kyungsoo: Bir adam var. Yanı başımda.
Ellerimi tutup ağlıyor. Benden özür dileyip, ölmemem gerektiğini söylüyor. Ona ölmediğimi, hala hayatta olduğumu söylemek istiyorum ama bırak hareket etmeyi, konuşacak güç bulamıyorum kendimde. Daha sonra bir adam geliyor.
Yanımdaki adamı kaldırıp teselli ediyor, onu odadan çıkartıyor.Jongin: Adamlar hakkında bir şey hatırladın mı? Yüzlerini, seslerini?
Kyungsoo: Yanımda ağlayan adam.
Çok tanıdık geliyor.
Onun ağlama sesi kulağıma geldikçe kalbim sıkışıyor, keşke burada olsa da ona sarılsam diyorum.
Ama sikiyim ki, o adamın kim olduğunu dahi bilmiyorum.Jongin: Yanında olup sana sarılmaya o kadar ihtiyacım var ki.
Sana her şeyi anlatmaya, senin kokunun özlemini gidermeye o kadar ihtiyacım var ki,
Bunları yapamadığım için kendimi sikeyim ben.Kyungsoo: Sadece anlattım.
Bu aralar birileriyle konuşmaya daha çok ihtiyacım var.
Bu yüzden kendine bir şey yapma, sadece konuşmak istemiştim.
Neyse ben gitmek zorundayım, Bay Oh yine beni kontrole geldi. Bu durumu ona da anlatacağım.
Sonra görüşürüz.Jongin: Anlatma
Kyungsoo, o lanet adama hiçbir şey anlatma.
Bak
Şu
Lanet
Telefonuna
SİKEYİM YA CİDDEN SİKEYİM
ÖNCE O SEHUNU SONRA DA KENDİMİ SİKEYİM—————————————
Lütfen oy verip yorum yapın 💞😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
物の哀れ//Mononoaware - Kaisoo
Teen FictionBu dünyadaki her şeyin geçici olduğunun farkına varmayı ve gelip geçen her şeyin de üzüntü ve efkâr yarattığını anımsatır.