Melez

~2~

Yemek tepsimi elime aldım ve ateş elementinin oturduğu masaya geldim.
"Selam Diana." Allison bana baktı ve gülümsedi.
"Selam Allison." Bende gülümsedim ve Allison'un karşısına oturdum.
"Dedikodu var mı?" Allison sırıttı.
"Yok sanırım." Dedim ve patatesime çatalımı batırdım.
"BENİM DE YOK İŞTE!" Allison bağırınca korkudan patatesimi tabağa geri bıraktım, bütün salon sessizliğe boğuldu ve Allison ile bana bakmaya başladılar.
"Afedersiniz." Allison utangaç bir ses tonuyla yerine oturdu.
"Ne yaptın daha demin?" Fena bir şekilde ama sessiz bir tonda kahkahaya boğuldum.
"Sussana be." Allison suratını astı ve bana hafifçe vurdu. "Rezil oldum bütün salona."
Bir türlü ağzıma giremeyen patatesimi sonunda ağızıma attım.
"Doydum resmen. İştahım kaçtı. Ben kalkıyorum." Dedim. Sırıttım ve tepsimi elime alıp sandalyeden kalktım.
"Ben hala açım." Allison da her zamanki sırıtmasını yapınca normale yavaş yavaş döndüğünü anladım.
Tepsimi 'KİRLİ TEPSİ' bölümüne bıraktım ve salondan çıktım.
Saat 1:00'di. Esnedim ve bahçede duran banka oturdum.
Hafif bir esinti vardı. Esinti içime huzur doldurmuştu.
Birden karnıma garip bir sancı girince hafiften inledim ve bunun soğuktan olabileceğini düşünerek Kırmızı Saray'a ilerlemeye başladım.
Kırmızı Saray'a vardığımda içeri girdim ve merdivenlere yöneldim.
Merdivenlerden çıktım ve odama girdim.
Kapıyı kilitleyince kendimi yatağa fırlattım.
En sevdiğim arkadaşlarımdan biri hava elementinden Liyta'ydı. Bazen onla da takılırdık.
Yatağımda otururken ağrı geçti. Çok terlediğimi hissettiğim için balkona çıktım.
Hafif esinti devam ediyordu.
Bu manzara ve esintide yine esnedim ve koltuğumun yastığını en uç bölümüne koyup uzandım.