RASTLANTI

BÖLÜM 3

Ne olduğunu anlamaya çalışırken dışarıdan bir ses daha duydum. Daha çok yardım isteyen birinin çığlığı gibiydi.

"Abi dur ne olur dur. Bak ne istersen yaparım tamam ama dur lütfen dur."
"Sus lan ne istediğim ortada. Sen böyle olunca ben zevk alıyorum. Beni hala mı tanıyamadın. Bundan başka ne isterim ki. Ama dur daha çok bağır. BAĞIR LAN "
'Abiii abi nolur dur. Bak yalvarırım dur. Lütfen yardım edin bana nolur."

Daha fazla seslere dayanamadım çıktım koridora. Herkes izliyordu ama hiç kimse müdahale etmiyordu. Bu ne be böyle nasıl bir yere düştüm ben. Burayı sevip sevmemek konusunda çok kararsız kaldım şuan.

"Dursana be. Ne hakla dövüyorsun küçücük çocuğu? Ne sanıyorsun sen kendini hödük"
" Sen kimsin kızım. Kimse söylemedi mi sana benim işime karışmamanı?"
"Allah Allah ya sen burda 9. Sınıf bir çocuğu döveceksin buradaki insan müsveddeleri film izler gibi izleyecek ben hiç bir şey yapmayacağım öyle mi ? Çok beklersin canım. Hatta avcunu yalarsın"
"Canım? Avcunu yalarsın?... Canımı sevdim ama...Güzelmiş... Ne istiyorsun CANIM ?"
" Yuh lan bas geri. Bana işlemez ağır abi ayakları. Nasıl yürürsün sen benim üzerime? Ne yaptı sana bu çocuk dövüyorsun sen oraya gel"
" SANANE LAN BUNDAN"
(Hay ağzına tükürüğüm ne bağırıyorsun ya uyuyoruz burda)
"Bak o sesine dikkat et anladın mı ben o dövdüğün velete benzemem."
"Bak sen bir kıza gör... pardon yeni gelmiş bir kıza göre baya da yüreklisin "
( Gel içime gir direk tövbe tövbe )
"Sen önce biraz uzaklaş. Tek kişilik bu bünye ve evet yürekliyim ve tekrar evet yeni geldim haksızlığa tahammülüm yok benim. Benim hakkımda öğrendiğin ilk şeyin bu olması ne güzel oldu"
"Noluyo burda "
( Geldi Aras'ımm hocammm)
"Hiç Aras hocam ne olabilir. Arkadaşımla konuşuyorum tanışmaya çalışıyorum sadece. Öyle değil mi ?"
"Aaa... Aynen hocam yeniyim ya arkadaş edinmeye çalışıyorum sadece. "
" Asel emin misin kızım ? Orhan'la mı arkadaş olmak istiyorsun gerçekten ?"
" Evet hocam gayet normal insanlar gibi, arkadaş canlısı biri tanışmak istedim sadece. "
"Allah Allah böylesini de ilk kez görüyorum. Neyse Orhan rahat dur almayayım ayağımın altına. Bak fena olur "
" Estağfurullah hocam ayıp oluyor ama."
"Demek Orhan"
"Demek Asel... Görüşürüz."
"İnşallah bir gün karşımda ağlarken görüşürüz Orhan"
" Yalnız bir şey merak ettim sayın Asel hanım. Beni neden müdüre şikayet etmedin? Sonuçta bir çocuk dövüyordum."
" Cezanın bu kadar hafif olmasını istemedim diyelim."
"Senin hakkında öğrendiğim ikinci şeyi söylüyorum sana. Tam bir baş belasısın. Fazla ayağımın altında dolaşma. Senin yararına olur. "
" Gezindiğim yerlere gelme o zaman psikomanyak."
"Her. Zaman. Yanıbaşında. Olacağım. Bunu. Ve. Beni. Sakın. Unutma. Asell.."

Allah'ım o neydi öyle ya kulağıma adımı fısıldadı resmen.

"Sen kimsin ya sadist piskopat aptal pislik orangutan beyinli sürüngen. Dibime girme diye uyardım seni ne işin var hala  Habeş maymunu. Triplere bak hele"
"Skjdjdjdjsn"
"Allah'ım bilmeden tımarhaneye gelmişim herhalde. Ne bakıyorsunuz be hiç mi erkeklik yapması gereken bir kız görmediniz.Tabi sizin yapmanız gerekeni ben yaptım  yemedi dimi. Hadisenize hadiii. Kavgaya bakarlar atar görünce ona bakarlar. Hey Allah'ım sabır ver. "

"Kız Asel neymişsin sen be o neydi öyle ?" " ne oldu Sevinç çok şaşırdın bakıyorum :) "
" Şaşırdım tabi kızım. Sabah direkle birleşen kızla bizim sadiste bulaşan kız aynı kız olamaz yani."

Sadist mi dedi o? Mecazen öyle söylemiştir dimi sonuçta bende arkasından sadiissst diye bağırdım ama mecazen yani aynen ya mecazendir.

"Eee Seviiinç... Hani sadist dedin ya mecazen söyledin dimi ?"
"Yoo gayet ciddiydim. Orhan o sadisttir kafasına kimi koyduysa acı çektirir. Kimseden de korkmaz. Annesini babasını bu yüzden kaybetti. Bu yaşta tek kaldı böyle. Şimdide hastalığı ilerledi. Bir ara tedavi falan da gördü ama sonra ne olduysa eski haline döndü. Şimdi de  işte gördüğün gibi buluyor birilerini ve zevk alıyor onlara acı çektirmekten"
"Anladım hadi sınıfa gidelim."

Anladım ama yutkunmam beş saniyemi almıştı. Bu çocuk cidden hasta. Aferin yani Asel. Dilinde atlar tepişsinde bir daha sesin çıkamasın inşallah. Sana mı kaldı lan küçücük bir velet korumak. Al işte bir sadistimiz eksikti oda tam oldu.
( Bu arada sana görüşücez dedi Asel hatırlatırım. Acaba hangi şartlar altında görüşecek seninle. Sana acımıyorum da aynı bedendeyiz ya hani valla kendime üzülüyorum. İyi bir iç sestim. Toprağım bol olsun. )
Ne güzel morel verdin ya iç ses. Bizim aynı kişi olduğumuzun farkında olman güzel.  Allah'ım ya bir tane akıllı yok ki. ( Bor tono okollo yok ko ulan kendin sanki ordinaryüssün)

"Bu arada ders ne ya ? "
" Matematik tatlım "
"Hoca nasıldır çok sinirli falan değil dimi ?" " Yok aslında çok iyi bir hoca. Taş gibidir bu arada. Aynı yaşta olsaydık çok iyi olurdu ama neyse artık. "
"ismi ne ki bu taş gibi hocanın?"
"Bizim müdür ya Aras hoca işte."

Allaaaahhhh Aras'ımm hocammm geliyor beee. Allah işte ya on parmağında on marifet maşallah. Hem yakışıklı hem müdür hemdeee matematik biliyor.
( Kız bu cin falan olmasın tövbe yarabbim tövbe. Hepsini aynı anda nasıl yapabilr ya ) sus kız içime kurt düşürme. Tamam zor bulunan bir tür ama bulduk işte bir tanesini.
Kapı açıldı ve içeriye bir güneş doğdu resmen. Geldi işte Aras'ımm hocammm. ( Böyle söylemeyi seviyorum )
" Oturun arkadaşlar. Bu gün aramıza yeni bir arkadaşınız katıldı. Asel gel bakalım. Tanıt bize kendini." " Merhaba ismim Asel Dağdelen 17 yaşındayım." " Bu kadar mı ? "
(Medeni halim bekar Aras'ımm hocammm ;)) " yok hocam bu kadarım ben düz Asel yani"
" düz Asel demek peki o zaman yerine geçebilirsin"

Matematiği normalde severim. Yani aşık falan değilim ama matematiğim kötü değildir. Fakat Aras hocayı görünce daha bir sevdim matematiği.

" Hocam... Geç kaldım üzgünüm." " Gel bakalım Orhan. Nerdesin oğlum sen ders bitecek nerdeyse " " hocam kusura bakmayın ya beni bilirsiniz ufak bir işim vardı da " " Orhan oğlum ben müdürüm hani hatırlatırım. " " Biliyorum Aras hocam. Ama bir şey görmediniz sonuçta dimi?" " Geç hadi geç hergele." Derste her ne kadar Aras hoca olsa da sonuçta matematik ve ben uyuyakalmışım uyandığımda ise tekrar uyanmak istedim çünkü gerçek olamayacak kadar rüyaydı bu gördüğüm(Yuh artık bu sadist bizim sınıfta mı? Aha şimdi sıçtın Asel ohhhhh)" Sevinç bununla aynı sınıfta olduğumuzu neden söylemedin?"
" Şeyyy kızım ne bileyim ya. Direk korkutmak istemedim. " " Kızım delirdin mi neden korkayım durduk yere ?" " Eee... Şeyy... Çünkü tek boş yer senin yanın "  oha oha oha haklıydı. Sadece benim yanım boş. Şimdi bittin kızım Asel. ( Helvanı nasıl kavurmamı istersin? Fıstıklı? Fındıklı? Yok yoookk çilekli olsun seninkisi. Çünkü sen herkesten farklı gideceksin shhdhsjdhjdjdjdjdk ) ne kadar itici bir iç sesim var. " Çantanı çekersen oturacağım baş belası."(canım püskevit çekti Asel. Ölmeden son kez bee. Hadi bee) hay boğazın kurusun sus be " baş belası ne be. İsmim var benim." "Sjdjjjdjd" (Ulan gülünce hiç fena olmuyormuş bu viçdansız) iç ses sus ağzını kıracam yoksa. Bu son uyarım ona göre " Ne gülüyorsun be Allah Allah" " kızım kenara çeksene şunu dersteyiz" " Allah'ın dağdan inme öküzü azıcık kibar ol " " Asel noluyo kızım orada ?" " Yok hocam bir şey devam edelim lütfen" " bunları ödeyeceksin baş belası" ( ben sana bittin diyorum ama inanan kim pehh 😒)

Tam kırk dakika o ultra psikopatla birlikte oturduk. Valla azıcık korkmadım değil hani. Resmen kalbim bir tarafımda attı ya. Ama hala hayattayım şimdilik. Ders bitti Aras hocam gidince gömdüm kafayı sıraya. Amaaaa hiç olur hiç Asel rahat bir uyku uyur mu. Evde annem okulda sad... Hassiktir lan benim yanımda sadist var ya. ( Asel ölümle burun buruna uyumak ne büyük cesaret yiğidim) ne sandın kızım ben kiii yedi düvele adını duyurmuş bir sul...
" Eee püsküllü sabah sesin kısılmıyordu şimdi tek kelime çıkmıyor ağzından korktun mu yoksa?" " Ulan sünger beyinle sümsük ne diye korkayım senden." "Bana bak Asel benden uzak dur. Tanımıyorsun beni ki tanımada zaten. Ayağını denk al bir daha da işime karışma. Çünkü bir daha ki sefere kendimi tutamayabilirim." (Sen şimdi neden durduk yere ciddileştin ki Orhan kardeş.) Noldu iç ses yusuf yusuf oldun. Ohhhh valla ilk günden tehdit de edildik. Şimdi ben bunları anneme veya canım sevgilim Doruk'a söylemeli miydim? ( Sen öbür tarafa tek gitmek istemiyorsun sanırım Asel. Yanında Doruk ve annen de gitsin hatta dur bir kaç kişi daha bulalım istersen) " Asell telefonuna bakar mısın senin yerine ben bakayım mı?"
"Hah?" " Lan telefonuna bak"
" Al kapandı işte ne bağırıyorsun dibimde " " Demek sevgilin var ha baş belası. Yazık çocuğa" " efendim Doruk'cum... İyiyim canım sen nasılsın... Ben seni sonra arasam olur mu hayatım biraz meşgulüm de... Bende seni sevgilim... Hoşçakal"
" Niye kapattın ya ne güzel dinliyordum ben" " tövbe tövbe daha gelir gelmez. Defol git be. Telefon dinlemek ne." " Bak baş belası son kez söylüyorum benden uzak dur. Sana dokunmam belki ama Doruk... Tipi de ismi gibi güzeldir eminim. Bozulsun istemem." ( Haaahh sıçtın. Zaten sıçmıştın şimdi de sıvadın)