(Hasta Baek Seung Joo’yu savunmak)
Eve gitmediğim ve uyumadığımdan beri beş gün oldu. Hasta odaları, hastalar, acil odaları, seminerler, staj hayatı hepsi beni öldürüyor. Senin yüzünü görmeyeli birkaç gün olmasına rağmen, sana gülümseyebilecek halim bile yok. 24 saat içinde yemek yemeye bile vaktim yok ve o yeterli değil. Hoo..
‘’Baek Seung Joo!’’
Elinde öğle yemeği kutusu tutan ve bana doğru düşen HaNiyi yakalamak için ileriye atıldım. Ama neden başım bu kadar dönüyor? Ayak bileğim keskin bir dikenle parçalanmış gibi acıyor. Dünya benden üstün geldi ve her şey bir anda karardı.
‘’Ölemezsin! Seni ne kadar sevdiğimi biliyor musun?’’ HaNinin üzgün sesi uzaktan gelen yağmur damlalarının sesi gibiydi. Ona sorun olmadığını ve endişelenmemesi gerektiğini söylemek istedim, ama tüm vücudum karanlığa doğru çekiliyordu.
Hiç kimse burkulan bir bilek yüzünden ölmedi. Bileği üzerine ağır bir şey düşmesinden dolayı yaralanmış.
Çok gürültülü. Biraz uyumama izin ver Wu Ha Ni!
Hevesli bir savaşçı gibi Baek Seung Joo’yu korumak için HaNi can sıkıcı boyuta gelene kadar odaya girip çıkıyor. İğneleri hala acı verici. Wu Ha Ninin hizmeti altıda olanların duygularını şimdi anlıyorum.
Elimi incittiğim yok, bu yüzden HaNinin beni beslemekte ısrar etmesinin nedenini anlamıyorum…
Senin taşkın hislerinle ben ne yapacağım?
Tamam… Hadi yapalım.şimdilik gözlerimi dünyaya kapatacağım ve tamamen sevgini alacağım.
Ne düşünüyordun? Wu HaNi kendi kafana göre çizelgeleri doldurmak… üzerinde sadece benim çalışabileceğim şeyler var. Bir hastanın hayatı buna dayanır. Bir hemşire olarak nasıl bu kadar düşüncesiz olabilirsin?
Düşüncesiz olup olmadığını bilmiyorum. Sen sadece çocuksun…
Çok tehlikeli bir şey yapan HaNiye sinirlenmiştim.
‘’Ama ben sadece biraz dinlenmeni ve rahat etmeni istedim. Üzgünüm… elimden geleni yaptım… neden sana… sıkıntı vermeye devam ediyorum’’
Gözyaşlarınla karışık bu sözleri söylediğinde başka hiçbir şey söyleyemedim. Öyle olduğuna eminim. Ben senin için diğer hastalardan çok, en öncelikli hasta olmalıyım. En azından senin için, çünkü ben Baek Seung Joo senin her şeyinim. ‘’Teşekkürler Wu Ha Ni!’’
Bizim ona hiçbir şey vermememize rağmen bize sıcak güneş ışığı verdiği için güneşe minnettar olmamız gibi. Kimsenin onlara bakmamasına rağmen vahşi çiçeklerin her zaman çiçeklenmesi gibi …
Beni kendimden daha çok seven sana minnettarım. Senin daimi aşkına her zaman minnettar kalacağım. Sen nasıl bana doğru bu kadar enerji dulu koşabiliyorsun? Sen nasıl bana tüm hislerini böyle verebiliyorsun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baek Seung Jo'nun Günlükleri
FanfictionOh Ha Ni, mükemmelliyetçi Baek Seung Jo'ya aşık olan beceriksiz bir öğrencidir. Bununla birlikte, Seung Jo ona karşı kayıtsızdır ve aşkını ret eder. Ha Ni'nin evi çökünce, o ve babası, eski bir arkadaşının evine taşınır. Babasının arkadaşının oğl...